DünyaEkolojiManşet

Dünya Arı Günü: Arılar yoksa biz de yokuz

0
Fotoğraf: Shutterstock

Dünyadaki arı popülasyondaki azalmaya ve bunun tehlikeli sonuçlarına dikkat çekmek amacıyla 2017’den bu yana her yıl 20 Mayıs tarihi, Dünya Arı Günü olarak kutlanıyor.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda ilan edilen günde halkın ve hükümetlerin arıların ve diğer tozlayıcıların korunmasının önemi hakkında farkındalık yaratılması amaçlanıyor.

Besin zincirinde büyük öneme sahip

Bitkilerin tohum ve meyve üretebilmeleri için çiçeklerin tozlaşmasını sağlayan baş aktör olan arılar, besin zincirinde büyük öneme sahip.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’ne göre (FAO) ekosistemi dengeleyen arılar ve benzer tozlayıcılar, dünya çapında mahsul üretiminin yüzde 35’ini etkiliyor.

Beslenmenin yüzde 90’ından fazlasını oluşturan 100 bitki türünden dörtte üçü, arılar sayesinde elde ediliyor.

Yaşam alanları küçülüyor

Kentleşme ve betonlaşma dışında küresel sıcaklıklar yükseldikçe, Kuzey Amerika ve Avrupa’da bal arılarının yaşayabilecekleri alanlar da küçülüyor. Güneydeki yaşam alanlarının çoğunda arılar yüksek sıcaklıktan ölürken; kuzeydeki yaşam alanlarının çoğunda hareketsiz kalıyor.

Hem arılar hem de bitkiler, baharın ne zaman ortaya çıktığını bildirmek için kar erimesi veya hava sıcaklığı gibi belirli hava durumu ipuçlarına odaklanır.

İklim değişikliği ve küresel ısınmaya bağlı olarak hava düzenleri ve sıcaklıklar normallerin ötesine geçtiğinde, bitkiler ve arılar uyumsuz hale gelebiliyor.

Hollanda’da arı nüfusunu artırmak için kullanılan arı durakları

Hastalık riski artıyor

Arılar, bazı akarlara ve bağırsak parazitlerine karşı son derece hassastır ve bu parazitler, ısınan hava koşulları nedeniyle giderek artmaktadır.

İklim değişikliğinin bir sonucu olarak daha yüksek sıcaklıklar ve daha sık görülen ısı dalgalarının gelecekte bu sorunları şiddetlendirmesi muhtemel.

Tarım zehirleri yasaklanmalı

Bütün bunların üzerine tarım alanlarında kullanılan zehirler (pestisitler) arı popülasyonlarını her geçen gün daha çok yok olma tehlikesinin kıyısına getiriyor.

Hem Türkiye’de hem de Avrupa’da pestisitlerin yasaklanması amacıyla kampanyalar yürütülüyor. Save Bees and Farmers kampanyası üç talep etrafında şekilleniyor:

  • 2030’a kadar sentetik pestisit kullanımı, AB tarımında kademeli olarak yüzde 80 oranında azaltılmalı. 2035 yılına kadar, Birliğin tamamında tarım, sentetik pestisitler olmadan yapılmalı.
  • Habitatlar restore edilmeli ve tarım alanları biyolojik çeşitlilik geri kazanımının bir uzantısı haline gelmeli.
  • Çiftçiler, agroekolojiye gerekli geçişte desteklenmeli. Küçük, çeşitli ve sürdürülebilir çiftlikler tercih edilmeli, organik tarım yaygınlaştırılmalı ve pestisit içermeyen ve GDO’suz tarım araştırmaları desteklenmeli.

Buğday Derneği: Pestisitler yasaklansın

Buğday Derneği ise bileşeni olduğu Zehirsiz Sofralar tarafından başlatılan imza kampanyasını “Arıları öldüren neonikotinoid grubuna ait iki pestisit aktif maddesi için Tarım ve Orman Bakanlığı bir yıl daha kullanım izni verdi. Arı nüfusunu tehdit eden pestisitler tamamen yasaklansın!” cümleleriyle hatırlattı.

Bugüne kadar 155 bin kişinin imzacı olduğu change.org üzerinden açılan imza kampanyasına destek olmak isterseniz bu adrese tıklayabilirsiniz.

More in Dünya

You may also like

Comments

Comments are closed.