Editörün SeçtikleriManşetTarım-Gıda

Gıda ihracatı alarm veriyor: Mart’ta ürünlerin yüzde 63’ü sınırda reddedildi!

0

Haber: Burak ALTINOK

*

Avrupa Birliği’nin gıda ve yemde güvenlik için oluşturduğu Avrupa Birliği Gıda ve Yemde Hızlı Güvenlik Sistemi (RASFF) sistemi Mart 2024 verilerine göre Türkiye’den Avrupa ülkelerine ihraç edilen 43 ürünün 25’i sınırda reddedildi, 17 ürün de uyarı bildirimi aldı.

Kuruyemiş, maden suları, şekerleme gibi yedi farklı kategoriden 43 üründe 19 farklı yasaklı maddeye veya doz aşımına rastlandı. Detaylı verilere buradan ulaşabilirsiniz.

En çok bildirim alan gıdalar

23 farklı ürünün bildirim aldığı listede en fazla bildirilen ürün taze limon (8) oldu. Taze limonu, kuru incir (6) takip etti. Kuru incir son iki ayda en çok bildirim alan gıdayken, mart ayında ikinci sırada oldu.

Şubatta da aynı ürünler bildirim almıştı

Şubat ve Mart ayı verileri incelendiğinde listede kendine yer bulan birçok ürünün aynı olduğu görülüyor.

Şubat ayında limon üçüncü sıradayken, Mart ayında listenin başını çekti.

Aynı şekilde Şubat ayında listede birinci olan kuru incir de Mart ayında ikinci sırada kendine yer buldu.

Hangi maddeler bulundu?

Mart 

Bulunan Madde

Şubat

8

Aflatoksin B1 – Mikotoksinler

10

7

Imazalil – Pestisit Kalıntıları

0

4

Salmonella – Patojenik Mikroorganizmalar

4

3

Asetamiprid – Pestisit Kalıntıları

0

3

Klorpirifos – Pestisit Kalıntıları

5

3

Okratoksin A – Mikotoksinler

1

2

Pirrolizidin Alkaloitleri – Doğal Toksinler

0

1

Listeria Monocytogenes – Patojenik Mikroorganizmalar

0

1

Nitrit – Çok Yüksek İçerik – Çevresel Kirleticiler

0

1

Phosmet – İzinsiz Madde

0

1

Pirimetanil – Pestisit Kalıntıları

0

1

Prochloraz – Pestisit Kalıntıları

0

1

Renk E 171 – Titanyum Dioksit – İzinsiz Kullanım

0

1

Sibutramin – İzinsiz Madde – Bileşim

0

1

DDAC – Pestisit Kalıntıları

1

1

Emamektin – Pestisit Kalıntıları

0

1

Etilen Oksit – Pestisit Kalıntıları

0

1

Fenbutatin Oksit – İzinsiz Madde – Pestisit Kalıntıları

0

1

Ftalat DINP – Göç

0

0

Metoksifenozid – Pestisit Kalıntıları

1

0

Akrilamid – Endüstriyel Kirleticiler

1

0

Alerjenler

1

0

Asetamiprid – Pestisit Kalıntıları

1

0

Cam Parçaları – Yabancı Cisimler

1

0

Chlormequat – Pestisit Kalıntıları

1

0

Diflubenzuron – Pestisit Kalıntıları

1

0

E 202 – Potasyum Sorbat –  Gıda Katkı Maddeleri

1

0

E 210 – Benzoik Asit – Gıda Katkı Maddeleri

1

0

E122 – Azorubin – Gıda Katkı Maddeleri

1

0

E220- Kükürt Dioksit – Gıda Katkı Maddeleri

1

0

Sildenafil – İzinsiz Madde – Bileşim

1

0

Sipermetrin – Pestisit Kalıntıları

1

‘Denetimler yetersiz’

Türkiye’den Avrupa’ya ihraç edilen ve insan sağlığına zararlı maddelere rastlanan gıdalarla ilgili Yeşil Gazete’ye konuşan Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Üzümcü saha denetimlerine dikkat çekerken, Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Toprak da gerekli mercilerin bir an önce adım atması gerektiğini vurguladı.

‘Denetim ve eğitim…’

İhraç edilen ürünler üzerindeki denetimlerin yetersiz olduğunu belirten Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Üzümcü, denetimlerin artması gerektiğini ve üreticinin de gıda güvenliği hakkında bilgilenmesi gerektiğini söyledi. Denetim ve eğitim vurgusu yapan Üzümcü, çözümü şu sözlerle açıkladı:

“Denetim ve eğitim bu sorunun çözümü için iki önemli başlık. Ayrıca pestisit tarzı kimyasal satışlarını Bakanlık kontrol etmelidir. Hangi pestisit, kime ne kadar satılmış veya ülkeye ne kadar girmiş, takibi yapılmalıdır. Bu sorunlar ülke ticaretini olumsuz etkilemektedir. Doğru planlama ile ülkemiz tekrar üreten bir tarım politikasına sahip olabilir, üretim kapasitemiz ve verimliliğimiz artırılarak ülkemizi ve Avrupa’yı besleyebiliriz.”

‘İhraç eden firmanın beyanı esas alınıyor’

İhraçtan dönen gıda ürünlere yönelik prosedürlerin “Bitkisel Gıda ve Yemin İhracatında Sağlık Sertifikası Düzenlenmesi ve İhracattan Geri Dönen Ürünler İçin Uygulama Yönetmeliği” adlı mevzuat kapsamında yürütüldüğünü belirten Uğur Toprak, ürünleri iade eden ülkelerden herhangi bir resmi evrak talep edilmediğini şu sözlerle açıkladı:

“Ürünleri iade eden ülkeden resmi bir evrak talep edilmiyor. İade eden ülke sebebini söylerse bilebiliyoruz. Aksi durumda ihraç eden firmanın beyanı esas alınıyor. Bu da bir güvenlik zafiyetine ve kafalardaki o makul şüpheye neden oluyor. Her ülkenin mevzuatı birbirinden farklı. Dolayısıyla kullanılan pestisit ve miktarı da ülkeden ülkeye değişiklik arz ediyor. İade edilen ürün ile ilgili gerekçe tam olarak bilinmeli/istenmeli ve analizleri muhakkak yapılmalı. Ülkemiz mevzuatına uygun ise iç piyasada satışı bir sorun teşkil etmez. Ama bu şeffaf bir biçimde kamuoyu ile mutlaka paylaşılmalı.”

‘Pestisit biyoçeşitliliğe zarar veriyor”

Pestisit kullanımının halk sağlığını olumsuz etkilediğini belirten Toprak, biyoçeşitliliğin de zarar gördüğünü söyledi. Toprak, “Dünya Sağlık Örgütünce (DSÖ) en tehlikeli ve muhtemel kanserojen olarak sınıflandırılan pestisitler için ilgili merciler gerekli adımları ivedilikle atmalı, hatta ülkemizde de yasaklamalı. Her ne kadar 2 yılı aşkın süredir yayınlanmasa da taklit ve tağşişli ürünler dışındaki ürünlerin de mikrobiyolojik analiz sonuçları açıklanmalı, pestisit kalıntı limitini aşan ürünler ile aflatoksin, okratoksin sınır değerlerini aşan ürünler ve bunları piyasaya süren firmalar da ifşa edilmeli” dedi.

‘Üretim teknikleri değişmiyor’

RASFF sistemi incelendiğinde aynı bildirilerin, aynı ürünlerin her ay listede olmasıyla ilgili konuşan Uğur Toprak, her ne kadar uyarı gelse ede üretim ve işleme tekniklerinin değişmediğini söyledi. Toprak, ülkelerin mevzuatlarının incelenip, tarlada ürün kriterlerini ayarlamak için Ziraat Mühendisleri, fabrikada ürünlerin özelliklerini belirlemek için de Gıda Mühendislerinin birikim ve deneyimlerinden yararlanılması gerektiğini bildirdi.

Toprak, kamuoyunun aydınlatılması ve şeffaflık adına şu soruları yetkililere iletti:

  • Tarım ve Orman Bakanlığı gümrükten dönen ürünler için nasıl bir uygulama yapmakta? Eğer ürün imha ediliyorsa imha tutanakları kamuoyu ile neden paylaşılmıyor?
  • İhraç edilecek ülkelerin mal kabul kriterleri önceden öğrenilip ona göre hareket edilemiyor mu? Bu konuda üreticileri/işletmeleri bilgilendirici destekler sağlanıyor mu?
  • Ürün ihraç edilmeden önce gerekli ve yeterli analizler yapılmıyor mu/istenmiyor mu? Eğer yapılıyor/isteniyor ise neden sıklıkla ürün iadesi yapılıyor?
  • Ürün iadelerinden kaynaklı finansal yük nasıl karşılanıyor?
  • Bu durumlar sonucu oluşan ülke ve tarımının itibarının zedelenmesinin önüne geçmek için neden hala bir önlem alınmıyor?

You may also like

Comments

Comments are closed.