‘Doğa belgeselleri insanları yanlış yönlendiriyor’

Bilim insanları, belgesellerde doğanın hiç bozulmamış gibi yansıtıldığına ve insanların doğal dünyadaki varlığı ve etkilerinin gösterilmediğine dikkat çekti; "İzleyici durumun biyoçeşitlilik açısından o kadar da kötü olmadığına inanmaya yönlendirilebilir'  dedi.

Araştırmacılar, doğa belgesellerinin, vahşi yaşamı insan tarafından tahrip edilmemiş ve bozulmamış gibi göstererek, “izleyiciyi bifiil yanlış yönlendirebildiği” konusunda uyarıyor.

Anlatıcılığını David Attenborough’un üstlendiği, BBC ve Netflix’te yayımlanan son dört belgeseli inceleyen bilim insanları, bunların insan faaliyetlerinin doğaya yönelik tehdidinin derecesini yansıtmadığını söyledi. Araştırmacılar People and Nature’da yayımladıkları makalede, “Doğa çoğunlukla hiç bozulmamış gibi yansıtılıyor ve insanların doğal dünyadaki varlığı ve etkileri nadiren gösteriliyor” ifadelerini kullandı.

Oxford, Newcastle, Kent ve Bangor üniversitelerinden bilim insanları, Netflix dizisi Our Planet’in senaryosunun yüzde 15’inin çevresel tehditlere ve korumaya ithaf edildiğini belirtti. Bu oran, BBC dizileri Planet Earth II ve Dynasties’e kıyasla epey yüksek. Ancak araştırmacalara göre bu belgesel de doğal dünyanın ne denli tehdit altında olduğunu görsel açıdan göstermede hala başarısız.

Independent‘a konuşan Bangor Üniversitesi’nden baş araştırmacı Julia Jones, “Doğa belgeseli yapımcıları, kamera açılarını insana dair herhangi bir iz göstermeyecek şekilde ayarlayarak, kurnazca davranıyor ve izleyiciyi bifiil yanıltıyor” diye konuştu. “Ekranda gördükleri şey, doğanın çoğunlukla iyi işlediğini gösterirken, izleyici de durumun biyolojik çeşitlilik için o kadar da kötü olmadığına inanmaya yönlendirilebilir” diyen Jones, sözlerine şöyle devam etti:

“Ticari tarım, madencilik ve ulaştırma altyapısının varlığı -hatta egemenliği- ekranda daha belirgin olsa ve korku uyandıran vahşi görüntüler için ayrılan alan azaltılsa, doğal yaşama yönelik tehditlerle Batılı yaşam tarzlarındaki yüksek tüketim arasındaki kaçınılmaz bağlantıyı görmezden gelmek daha zor olur.”

Öte yandan bilim insanları doğa belgesellerinin, çevreyi koruma desteğini ne kadar artıracağı konusunda bölünmüş durumda. Önceki araştırmalar, insanların kişisel yaşamlarında değişiklik yapmaya ve doğayı koruma desteğini artırmaya istekli olduğunu ileri sürmüştü. Bu genellikle, politika değişikliğinin daha muhtemel olduğu anlamına geliyor. Ancak çalışmanın yazarlarından ve Kent Üniversitesi’nde doktora öğrencisi Laura Thomas-Walters, “Bu değişikliklerin gerçekleştiği mekanizmaları hala anlamıyoruz” dedi: Bir belgeselde doğayı tehdit altındaymış ya da hiç bozulmamış gibi göstermenin, nihayetinde insanları doğayı korumaya katkıda bulunabilecek şekillerde nasıl etkilediğini incelemek için kayda değer sayıda araştırmaya ihtiyaç var.”

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR