Diyarbakır Ekoloji Derneği’nden Uluslararası Çiftçi Mücadele Günü açıklaması

Diyarbakır Ekoloji Derneği Tohum, Tarım ve Gıda Komisyonu, 17 Nisan Uluslararası Çiftçi Mücadele Günü’nde yaptığı açıklama ile bölgelerinde köysüzleştirme ve yayla yasaklarının küçük köylü üreticileri yurtlarından kopardığını ve zorunlu göçe mecbur bıraktığını belirtti.

Gıda egemenliği ve güvenliğinin güvencesi köylüler olmasına rağmen üretimden koparılarak ucuz işgücü haline getirilerek şehir varoşlarına sürülmektedirler diyen Tohum, Tarım ve Gıda komisyonu üyeleri son günlerde şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin de Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) koyduğu kurallara uyulması çabası olarak değerlendirdi.

Diyarbakır Ekoloji Derneği Tohum, Tarım ve Gıda komisyonu açıklamasında ayrıca son  Torba Yasa ile çiftçiler için yeni bir darbe özelliği taşıyan maddelerin yasaya eklemlendiğini belirterek o maddeleri şu şekilde sıraladı

–          Sahiplerinin onayının alınmaksızın yapılacak arazi toplulaştırılma uygulamaları,
–          Tarımsal sulamalarının belediyelere ve özel şirketlere devredilmesi,
–          Orman ağaçlarının satışı, ormanların altının depo olarak kiralanması yanlış politikalardır.

Komisyon üyeleri ayrıca, “Torba Yasa ile yapılan bu politikaların Türkiye tarımına, çiftçilere ve ülke ekonomisine hiçbir yarar getirmeyecektir, tarımın küresel şirketlerin denetimine girmesini sağlayacak ve onarılamaz yaralar açacaktır.  Küçük çiftçiler olarak başta DTÖ ve serbest ticaret anlaşmalarının ölüm fermanımız olduğunu biliyoruz. Red ediyoruz. Gıda egemenliği mücadelemizi yükselterek özgürleşiyoruz.” açıklamasında bulundu.

17 Nisan Uluslararası Çiftçi Mücadele Günü

Diyarbakır Ekoloji Derneği Tohum, Tarım ve Gıda komisyonu açıklamasında 17 Nisan’ın tarihsel önemi de şu şekilde vurgulandı.

“Çiftçilerin küresel örgütü; La Via Campesina (Çiftçi Yolu), 1993 yılında  Orta, Kuzey ve Güney Amerika’dan, Avrupa’dan ve başka birçok bölgeden köylülerin ve küçük ölçekli çiftçilerin hayatlarını altüst eden serbest piyasa kıyımına karşı ortak bir tepki ortaya koymak istemeleri ile ortaya çıktı. 4 kıtada, 87 ülkeden, 146 üyesi olan örgüt 1996 yılında 2. Uluslararası Kongresini Meksika’da gerçekleştirdi.

Tam da bu esnada Brezilya’da 21 topraksız kır işçisinin katledilmesi üzerine 1500 topraksız ailenin 10 Nisan günü başlattıkları “Toprak Reformu” yürüyüşünün de katılımcıları oldular. Bunun üzerine La Via Campesina kongre katılımcısı örgütler, yerli tarım sektörünü mahveden ucuz gıda ithalatını protesto etmek, gıda ile ilgili egemenlik politikalarını savunmak ve DTÖ’nün tarım politikalarını lanetlemek üzere 17 Nisan’ı “MST’nin 21 mücadeleci üyesinin anısına” Uluslararası Çiftçi Mücadele Günü olarak ilan etti. Bu nedenle 17 Nisan dünya çiftçi hareketinin önemli bir kilometre taşı olarak kabul edilir.

Başka bir deyişle, işçilerin mücadeleyle kazandıkları bir günleri vardı: 1 Mayıs. Kadınların mücadele sonucu elde ettikleri bir günleri vardı: 8 Mart. 1996’dan beri ise çiftçilerin de tüm dünyada çiftçi mücadelesi olarak andıkları bir günleri var: 17 Nisan.

La Via Campesina, 1996’dan bu yana her yıl 17 Nisan öncesinde bir tema belirler, bağlı tüm örgütleri de, 17 Nisan haftasında belirlenen tema etrafında şekillenmiş bir eylem gerçekleştirirler.

La Via Campesina’nın Bu yıl 17 Nisan Dünya Çiftçileri Mücadele Günü ile ilgili belirlediği tema ise “Çiftçileri Serbest Ticaret Anlaşmalarından Kurtarın Özgürleştirin” olarak belirlendi.

Serbest Ticaret Anlaşmaları, DTÖ, Ekonomik Ortaklık Anlaşmaları, ikili anlaşmalardan doğrudan etkilenir. AB Ortak Tarım Politikası da serbest piyasanın bir parçası olup ona paralel işlemektedir.

La Via Campesina’nın bu konudaki yorumu ise şöyle:

“Dünya Ticaret Örgütü ve bölgesel ticaret anlaşmalarının getirdiği dayatmalar geçim kaynaklarımızı, kültürümüzü ve doğal çevreyi yok ediyor. Bu politikaların yol açtığı adaletsizliği ve yıkımı asla kabul etmeyiz, etmeyeceğiz! Mücadelemiz tarihsel, dinamik ve tavizsizdir…

La Via Campesina kendini, ekonomik düzenin yönünü değiştirmeye kararlıdır. Köylüler ve çiftçiler, kuzeyde ve güneyde, dünyanın her yerinde finansal, sosyal ve kültürel bir krizin acısını çekiyorlar. Ve bizler, her yerde adaletli ve sürdürülebilir köylü toplulukları kurmak için dayanışma içinde çalışmaya kararlıyız.

La Via Campesina kendini, ekonomik düzenin yönünü değiştirmek için ittifaklar inşa etmeye adamıştır. Biz, vizyonumuzu paylaşanlarla birlikte, geleneksel bilgeliğe dayanan köylü tarımını, agro ekolojik köylü tarımını korumak ve geliştirmek amacıyla, var olan ekonomik modeli değiştireceğiz. Biz, toprağa erişim ve gıda üretme hakkımızı talep ediyoruz” diyor.”

 

(Yeşil Gazete)

 

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Hak savunucularından kent hayvanları için yarın AYM önüne çağrı

Hak savunucuları, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü'nde sokakta yaşayan hayvanlara yönelik 'katliam yasası'nı esastan görüşme kararı alan AYM'nin önünde toplanacak.

Afrika: Zenginlerin yarattıkları iklim krizinin bedelini ödeme zamanı geldi

'Afrika, yok denecek kadar az karbon ayak izine rağmen iklim felaketlerinin ön cephesinde yer alırken, fosil yakıt endüstrisi rekor kârlar elde etmeye devam ediyor.'

Türkiye, açık denizlerin biyoçeşitliliğini korumayı amaçlayan BM anlaşmasını imzaladı

Türkiye'nin anlaşmaya taraf olması için Meclis'te onaylanması gerekiyor. Yürürlüğe girmesi için ise 60 ülkenin 2025'e kadar onayı bekleniyor.

Deştinliler’den festival: Çimentocuları nasıl yendiğimizi dünya görsün istedik

Menteşe’nin Bayır ve Yatağan’ın Deştin mahallelerinde kurulmak istenen entegre çimento tesisini engelleyen halk, kazanımlarını iki günlük festivalle kutladı.

[İklim Masası] Zenginlerin karbon ayak izi, tahminlerden çok daha yüksek

Zenginlerin karbon ayak izi, toplumun kalanı tarafından olduğundan çok daha düşük tahmin ediliyor. Eşitsizliğe dair farkındalığı artırmak en zenginlerin iklim politikalarına desteği artırabilir.

EN ÇOK OKUNANLAR