ManşetTarım-GıdaTürkiye

17 Nisan’da çiftçinin borçları, ithalat ve gıda egemenliği konuşuldu

0

17 Nisan Uluslararası Çiftçi Mücadele Günü için Çiftçiler Sendikası (Çiftçi-Sen) ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) etkinlikler düzenledi.

Uluslararası çiftçi dayanışma örgütü  Via Campesina Avrupa Koordinasyonu (ECVC), bu yıl 17 Nisan için Avrupa Parlamentosu, Avrupa Komisyonu ve AB yetkililerine çağrıda bulunarak BM Genel Kurulu’nda kabul edilen kısa adı “Köylü Hakları Deklarasyonu” olan Birleşmiş Milletler Köylüler ve Kırsal Alanda Çalışan Diğer Kişilerin Hakları Bildirgesi’ni uygulamaları ve Halkların Gıda Güvencesi’nin teminatı olarak gıda egemenliğinin tesis edilmesi için çaba sarf etmelerini istemişti.

Çiftçi-Sen, 17 Nisan için yaptığı açıklamasında, “Köylülerin, çiftçilerin sağlıklı tohuma, toprağa, suya, havaya erişimi sağlanmalı, ekosistemi tahrip eden uygulama ve yatırımlardan vazgeçilmelidir” demiş; ithalatın azaltılması, mevsimlik işçilerin güvenliği, atalık tohumun desteklenmesi gibi taleplerini dile getirmişti.

İlgili haber: Çiftçiler Sendikası’ndan 17 Nisan çağrısı: Gıda egemenliği hemen şimdi!

Manisa Salihli  ve Balıkesir Ayvalık’taki iki ayrı etkinlikte buluşan Çiftçi-Sen üyeleri, gıda egemenliğini yükseltme çağrısı yaptı.

Salihli’deki etkinliğe Çiftçi-Sen Yönetim Kurulu Üyesi Bahri Öner, ziraat mühedisi Zerrin Çelik ve diyetisten Dijle Dilan Salman katıldı.

Ayvalık’taki etkinlikte de Çiftçi-Sen Genel Başkanı Ali Bülent Erdem, Çiftçi-Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu ve ziraat mühendisi Akedemisyen Fatih Özden konuşmalar yaptı. Çobanoğlu şunları söyledi:

Gıda egemenliği mücadelesi için, kır ve kent arasında dayanışma ve sınıf ittifakları kurmaktan ve güçlendirmekten başka çaremiz yoktur.

Çiftçiler çiftçiliği bırakmak zorunda kalıyor

Çiftçi-Sen, ayrıca Sakarya’da Sol Parti’nin ve İzmir’de TİP’in düzenlediği etkinliklere katılım gösterdi.

TİP’in İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde düzenlediği I. Tarım Konferansı‘na çiftçi, ormancı, ekolojist ve  akademisyenlerin yanında TİP Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay ve TİP Bilim Kurulu Tarım Politikaları Çalışma Grubu‘ndan Bilge Çetinkaya katıldı.

“Türkiye’de Tarım ve Gıda Krizi” başlıklı I. oturumda Doç. Dr. Seven Ağır, Prof. Dr. Alp Yücel Kaya ve Murat Büyükyılmaz sunumlarını gerçekleştirdi.

Konferansta gıda krizi, Türkiye’de tarımın sorunları ve çözüm önerileri, tarımda sınıf mücadelesi gibi konular üzerinde uzmanların yaptığı kouşmaların yanı sıra, tüm Türkiye’den tarım üreticilerinin tartışmaya katıldığı üretici forumu da düzenlendi.

Barış Atay, üçüncü oturumda yaptığı konuşmada şunları kaydetti:

Çiftçinin borcu 2003 yılında 2.4 milyar ilra iken bugün 134 milyar liraya çıkmış. Korkunç bir artış. Nüfusumuz sürekli artıyor ama bunula paralel olarak artmsı gereken çiftçi sayımız sürekli azalıyor.

“Eskiden tarıma nispeten bir destek verildiğini konuşurduk. AKP ile birlikte, bunu destekleyen onlarca yıllık bir sürecin de sonunda, çiftçi devletten bırakın hibe almayı korkunç faizlerle kredi borcu sahibi oluyor. Bunun sonucunda da ya çiftçiliği bırakıyor ya arazilerine el konuluyor.”

Atay, Ziraat Bankası’nı da eleştirerek “Satmadılar ama satmaktan beter hale getirdiler. Demirören örneğinde olduğu gibi, asla ödenmeyecek olan kredileri kamu bankaları üzerinden yandaş iş insanlarına peşkeş çekerek devleti daha da yoksullaştırıyorlar” şeklinde konuştu.

Konferans arasında şehir dışından katılan işçilerle birlikte bir yürüyüş de düzenlendi.

SOL Parti Tarım Çalışma Grubu üyeleri İlkay Öz, Nadir Güven ile Çiftçi-Sen Genel Sekreteri Berin Ertürk’ün katılımcı olduğu Sakarya Gölkent’te düzenlenen ‘Gıda Egemenliği Forumu’nda da enflasyon ve tarım işçilerinin sorunları ele alındı.

Çiftçinin topraktan uzaklaştırıldığını kaydeden Ertürk, “Büyük şirketler, gıda niyetine bir takım çöpleri karşımıza çıkarıyor. Gerçek gıda bu değil. Son 20 yılda küçük çiftçilerin köyden ayrılıp kentlere yerleştiğini, üretimi bıraktığını görüyoruz. Bugün küçük bir toprak parçası bile endüstriyel tarıma dönüştü” dedi.

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.