Kasım ayında yapılacak olan BM Taraflar Konferansı (COP28) öncesinde gündem belirleme çalışmaları için bir araya gelen hükümetler, fosil yakıtların aşamalı olarak kaldırılması ve enerji geçişinde karbon yakalamanın rolü konusunda iki cepheye ayrılmış durumda.
Climate Home‘un aktardığına göre, yaklaşık 40 ülkenin bakanı, bu yılki iklim zirvesi öncesinde müzakereleri başlatmak üzere Berlin‘de bir araya geldi.
Konferansa en sahipliği yapan Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) COP28 başkanı Sultan Al Jaber “fosil yakıt emisyonlarının” aşamalı olarak kaldırılmasını destekleyerek tartışmaların gidişatını belirledi. Al Jaber’in ifadeleri, fosil yakıtların kullanımına yer bırakmak olarak yorumlandı.
Fosil yakıtlar yerine “emisyonların” aşamalı olarak azaltımı ifadesi, karbon yakalama ve depolama (CCS) teknolojisi ile emisyonlar atmosferden çıkarıldığı sürece, fosil yakıtların sürekli kullanımına açık kapı bırakılması anlamına geliyor.
‣ COP28’e doğru: Kayıp ve zarar fonu için Geçiş Komitesi ilk kez bir araya geldi
‣ BAE’deki zirvede fosil yakıt endüstrisinden yetkililer de çalışacak
İklim hedeflerine en büyük direniş petrol üreticilerinden
Resmi kayıtlara göre, sonraki görüşmeler sırasında birkaç ülke “önemli bir emisyon kaynağı olarak fosil yakıtların kademeli olarak ortadan kaldırılması” gereğinin altını çizdi. Öneriyi yapan ülkelerin isimleri resmi belgelerde yer almazken, diğer kaynaklar bunların arasında Avrupa Birliği, Şili, Kolombiya ve küçük ada ülkelerinin yer aldığını söylüyor.
Kayıtlarda, söz konusu ülkelerin “fosil yakıtların şu anda en uygun fiyatlı enerji türü olduğunu” öne süren diğer hükümetlerin muhalefetiyle karşılaştığına yer veriliyor.
Görüşmelerde, fosil yakıtlardan kesin olarak aşamalı çıkış önerisine karşı en büyük direniş Suudi Arabistan’ın başı çektiği petrol üreticisi ülkelerden geldi.
Kaynaklar, ABD‘nin de daha ılımlı bir pozisyon alarak, fosil yakıtlardan çıkış taahhüdünü desteklemediğini, Al Jaber’in fosil yakıtlardan ziyade “fosil yakıt emisyonlarına” odaklanma önerisini vurguladığını aktardı.
Bu görüşteki hükümetler, özellikle de yenilenebilir enerji kurulumunun “yüksek bir ön maliyete” yol açacağı gelişmekte olan ülkeler için emisyonlara odaklanma önerisinin geçerli olduğunu savundu.
Öte yandan Uluslararası Enerji Ajansı, dünya ülkelerinin önemli bir çoğunluğunda elektrik üretimi için en ucuz seçeneklerin kamu hizmeti ölçeğinde güneş ve kara rüzgarı olduğunu vurguluyor.
‣ BAE’den iklim konferansı öncesi uyarı: Protesto etmeyin, şirketleri eleştirmeyin
Fosilden çıkış savaşı
Birçok ulustan oluşan geniş bir koalisyon, COP28’de “fosil yakıtların aşamalı olarak kaldırılmasına” yönelik bir anlaşmaya gidilmesi için baskı oluşturuyor. Bu görüşteki ülkeler, geçen yıl Mısır‘da yapılan iklim zirvesinin tekrarlanmasından kaçınmaya çalışıyor.
Görüşmede 80’i aşkın ülkeden oluşan bir ittifak, bu taahhüdün nihai ortak deklarasyona dahil edilmesini istedi. Ancak Suudi Arabistan, İran ve Rusya gibi fosil yakıtı üreticisi devletler önergeye karşı çıktı.
Suudi Arabistan’ın baş müzakerecisi Albara Tawfiq, genel kurul toplantısında BM iklim sözleşmesinin “emisyonların kaynağına değil, emisyonlara odaklanması gerektiğini” kaydetti.
Tartışmaların nihai metine yansımaması için anlaşmaların tüm ülkeler tarafından imzalanması gerekiyor.
‣ Sivil toplum’dan BM’ye mektup: COP28’i fosil yakıt şirketi CEO’su yönetemez
Al Jaber’in gündemi: Fosil yakıt yatırımlarını artırmak
Görüşmeler süresince BAE’nin COP28 başkanı, Petersberg İklim Diyalogları platformunu kasım sonunda yapılacak zirvenin gündemini belirlemek üzere kullandı.
Kapanışta yapılan basın toplantısında Sultan Al Jaber, fosil yakıtların “öngörülebilir gelecekte küresel enerji gereksinimlerinin karşılanmasına yardımcı olmada” bir rolü olduğu görüşünü dile getirdi.
Al Jaber’in ifadeleri, bazı gözlemcilerin BAE’nin devlete ait fosil yakıt devi Adnoc şirketinin başındaki Al Jaber’in COP28 başkanlığı görevine atanmasına dair endişelerini artırdı. Adnoc, önümüzdeki beş yıl boyunca petrol ve gaz kapasitesine yapılan yatırımlarını artırmayı planlıyor.
‣ COP28’in başkanı petrol şirketi CEO’su Al Jaber oldu: Ya kenara çekilsin ya istifa etsin!
CCS çıkmazı
Berlin’deki tartışmalarda karbon emisyonlarını azaltmada “teknik çözümlerin” rolüne de yer verildi. Başkanın görüşme özetinde, “Bazı temsilciler, mevcut fosil yakıt tesisleri için daha geniş çaplı karbon yönetimi teknolojilerinin uygulanmasını destekleme ihtiyacını dile getirdi” ifadeleri yer aldı.
Ancak diğer hükümetlerin “maliyet, belirsiz zaman çizelgeleri, geçişin ertelenmesi potansiyeli ve çevresel etkilere ilişkin endişeler nedeniyle” dikkatli olunması çağrısında bulunduğu kaydedildi.
Geçen hafta Avrupalı bir yetkili Climate Home‘a yaptığı bir açıklamada, “CCS lehine en güçlü seslerin şu anda fosil ihraç eden ülkelerden çıktığını” söyledi.
Karbondan arındırılması zor olan bazı sektörlerde CCS’nin kilit rol oynayacağını belirten yetkili, “Ama bu şimdilik pahalı bir seçenek, lüks bir teknoloji” dedi ve yenilenebilir enerji ile enerji verimliliğinin “en uygun fiyatlı ve halihazırda mevcut emisyon azaltım teknolojileri” olduğunu ekledi.
‣ Araştırma: Isınmayı 2°C ile sınırlandırmak MENA’daki ısıya bağlı ölümleri yüzde 80 önleyebilir
CCS: Oyalama mı, sorunun anahtarı mı?
Hâlâ oldukça pahalı bir teknoloji olan CCS, büyük ölçekte kanıtlanmamış durumda.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli‘nin (IPCC) bilim insanlarına göre, CCUS ile bir ton karbondioksitin yakalanması 50 ila 200 ABD dolarına (975 ila 3900 TL) mal oluyor. Fosil yakıtların yerine yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş ise genellikle tasarruf sağlıyor.
Pek çok iklim savunucusu bu teknolojileri, fosil yakıt şirketlerine iklime daha fazla zarar verecek kömür, petrol ve gaz çıkarmaya devam etme ruhsatı sağlayan bir “oyalama” olarak görüyor.
Ancak IEA’nın başkanı Fatih Birol, CCS teknolojilerinin “temiz enerjiye geçişimizin güvenli ve sürdürülebilir olmasını sağlamak için kritik” olduğunu belirtiyor.