Aydın‘ın Çine ilçesi Topçam Köyü‘nde Eysim Madencilik‘in maden çalışmaları hala devam ediyor.
Pazar günü Çine Yaşam Platformu ile Aydın Ekoloji ve Yaşam Platformu, köydeki maden çalışmalarını protesto etmek ve madene karşı mücadele verdikleri için saldırıya uğrayan Ali ve Cennet Coşkun‘un yalnız olmadıklarını belirtmek için bir basın açıklaması yaptı.
Yaşanan süreç hakkında Yeşil Gazete‘ye açıklamalarda bulunan Çine yaşam Platformu Sözcüsü Ahmet Uslu, basın açıklaması için çok sayıda jandarmanın görevlendirildiğine dikkat çekerken, açıklama öncesi halkın korkutulduğunu ancak buna rağmen açıklamayı yaptıklarını ifade etti.
Basın açıklaması öncesi köylüye gözdağı verdiler
Uslu, Eysim Maden Şirketi’nin MHP, CHP ve AKP‘den desteğini gördüğünü ve hepsinin birlikte köylüye cephe aldığını, köylünün korkutulduğunu şöyle anlattı:
Köylüyü korkutmuşlar, sindirmişler. Zaten biz basın açıklaması yapmak için oraya gittiğimizde bizi ağlayarak karşıladılar. O kadar kötü bir duruma düşmüşler.
Basın açıklamasına jandarma yığmışlar. Muhtar da madenciden yana. Köylü projeye karşı. Hatta muhtara destek veren kişiler madene karşı bizimle birlikte hareket ediyor. Ama muhtar hala madencinin yanında tavır alıyor.
Bizim basın açıklamamızda halkı korkuttular. ‘Bugün 15 kişi tutuklanacak buradan gelmeyin’ diye köylüye göz dağı verdiler. Ona rağmen toplandık.”
Topçam’a giderken basın açıklaması için belediyeden araç istediklerini anlatan Ahmet Uslu, belediyenin önce izin verdiğini ancak basın açıklamasına bir gün kala araç vermekten vazgeçtiğini aktardı ve “Niye vermedi? Madencinin baskısı yüzünden. Böyle durumlarla karşı karşıyayız” dedi.
‘Teşvik edilen ağaçlar maden uğruna yok ediliyor’
Maden çalışması nedeniyle su kaynaklarının yok edildiğini kaydeden Çine Yaşam Platformu Sözcüsü, bölgede köylülerin organik gelir desteği aldığı fıstık çamlarının da yok edildiğini anlattı:
Burada çok ilkel bir madencilik yapılıyor. Yapılan madencilik su kaynaklarını üzerinden. Burada Türkiye’nin 11’nci temiz ve kaliteli su kaynağı olan Çine Topçam menbaa suyu var.
Dolayısıyla su kaynakları da gidiyor. Zeytinlikler gidiyor. bir de fıstık çamları var. Stratejik bir üründür. Koruma altında olması gerekir. Ama o ağaçlar da yok oluyor. O ağaçları madenciler hatta kepçeyle kırıyorlar.
Köylüler bu çamlardan organik gelir desteği de alıyor. Bu ağaçlar teşvik edilmiş ama teşvik edilen ağaçlar maden uğruna yok ediliyor.
Muğla Orman İl Müdürlüğü‘yle de görüşmek yaptıklarını ifade eden Ahmet Uslu, “Köylüler kendileri çam ağaçları dikmişler burada. Nasıl verdiniz? diyoruz. Burası ormanın veririz biz diyor” ifadelerini de kullandı.
Eysim Madencilik’in sahibinin Muhammet Demir olduğunu kaydeden Uslu, Demir’in Çine Belediyesi’nde AKP’den Meclis üyesi olduğunu da ekledi.
‘Köyün üzerine taş yağıyor’
Maden ocağının evlere çok yakın bir mesafede olduğunu hatırlatan Ahmet Uslu, maden çalışmaları sırasındaki patlamalar sebebiyle köyün üstüne taş yağdığını anlattı:
Köyde evlerin arasında ocak var dinamit patlatılıyor. Ali Coşkun’un evi var. Evin üstüne taşlar yağmış. Evin üstü hala delik. Meskun mahal içinde patlatmalı madencilik yapılıyor. Dinamit patlatılıyor ve köyün, hayvanların üzerine taş yağıyor. Maden, evlerin 50 metre dibinde.”
‘Madenciler suları ele geçirmiş durumda’
Köylülerin şu anda maden ocağını istemediklerinin altını çizen Ahmet Uslu, köyün su sıkıntısı çektiğinden de şöyle bahsetti:
Köy, bu yazı susuz geçirdi. Köyün aslında suyu Çine’nin ve bölgenin en canlı suyu. Su kaynaklarının üzerine madencilik yapıldığı için madenciler suları ele geçirmiş durumda.
10 yıl önce köye gelen madenci için köylü ‘Madenci, elini yıkayacağı, içeceği suyunu bizden istiyordu. Şimdi biz madenciye yalvarıyoruz, yalvardığımız halde parayla veriyor bir de herkese vermiyor’ diyor.”
‘Yaşamı ve emeği savunmaya devam edeceğiz’
Basın açıklamasında, Coşkun ailesinin yanında olunduğu belirtilirken, yaşamın ve emeğin savunulmaya devam edileceğinin de altı çizildi:
Topçam’da, Coşkun ailesinin evinin dibinde maden çıkarma yapılıyor. Ailenin tüm ürünleri toz altında kalıyor. Fıstıklarının verimi düşmüş durumda. Dağlarında artık ne cintar bitiyor ne keçi otluyor. Ne kendilerinin ne de hayvanlarının can güvenliği var.
Dinamitler evlerinin dibinde patlatılıyor. Bu patlatmalar nedeniyle Coşkun ailesinin suyunun çıktığı yer dahi yer değiştirmiş, maden sahasından çıkmaya başlamıştır. Madenciler ise Coşkun ailesine su vermek istememektedir. Ya da sanki lütufta bulunurcasına vermektedir.
Tüm değerleri paraya çeviren, emeği değersizleştiren bir zümre, yaşam alanlarımızı tehdit ederken yaşam savunucularına saldırmayı, onları tehdit etmeyi de ihmal etmiyor.
Gelinen noktada Topçam’da bir hafta evvel Coşkun çifti silahlı saldırıya uğradı. Bu saldırının tek nedeni, EYSIM Madenciliğin vahşi maden patlatmalarına karşı; evini, ailesini, fıstık çamlarını, hayvanlarını, yaşama alanını savunan Coşkun ailesini bu mücadeleden vazgeçirmek, yıldırmak, korkutmaktır. Onlardın nezdinde köylüyü, bu talana razı etmektir.
Bizler gerçekleri biliyor, Coşkun ailesine yapılan saldırıyı ve basındaki çarpıtmaları şiddetle kınıyor, delillerin karartılmasına izin verilmeden olayın tüm gerçekleriyle aydınlatılmasını için olayın takipçisi olacağız.
Yaşamı savunan onurlu insanların yanında olmaya ve en az onlar kadar yaşamı ve emeği savunmaya devam edeceğimizi önemle belirtiyoruz.”