İstanbul SözleşmesiManşet

CHP’den 10’uncu yılında İstanbul Sözleşmesi Raporu

0

CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca “10’uncu yılında İstanbul Sözleşmesi” isimli bir rapor yayınladı.

Raporda, Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Vakfı’nın 7 Nisan 2021 tarihinde paylaştığı bilgi notundaki tespit ve kaygılara yer verildi.

İnsan Hakları Eylem Planı ile çelişiyor

Vakıf Türkiye’nin Sözleşme’den çekildiği dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı’nda kadına şiddete yönelik maddelerin yer almasına ve kaygı ve çekince yaratan durumlara dikkat çekiyordu.

Kadın örgütlerinin kaygılarını paylaştıklarını belirten Gülizar Biçer Karaca; Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği’nin de dikkat çektiği noktalar konusunda takipte olduklarını belirtti.

Arabuluculuk uygulanacak mı?

Raporda “Eylem Planı’na göre; boşanma davalarında aile arabuluculuğu müessesesi kurulacaktır. Bununla birlikte, İstanbul Sözleşmesi’nin 48’inci maddesine göre, Sözleşme kapsamında yer alan her türlü şiddet olayıyla ilgili olarak, arabuluculuk da dahil olmak üzere, zorunlu anlaşmazlık giderme alternatif süreçleri yasaklanmıştır” ifadeleri kullanıldı.

Yapılan açıklamada “Kadın örgütleri iktidarın Sözleşmeden çekilme kararını ilan etmişken, aile arabuluculuk sisteminin kadına yönelik şiddeti de içeren boşanma davalarında da uygulanacağından endişe duyduklarını ifade etmektedir” denildi.

Boşanmamaya ikna çabası

“Planda boşanma sürecinin olumsuz etkilerini en aza indirmek için çiftlere ve çocuklara süreç hakkında bilgi verileceği ve ihtiyacı olanlara psiko-sosyal destek sağlanacağı açıklanmaktadır” denilen raporda şu endişeler dile getirildi:

Bu madde ilk bakışta olumlu görülmesine rağmen, aynı Planda kurulacağı açıklanan “aile arabuluculuk müessesesi” de dikkate alındığında, bu tür psiko-sosyal desteğin kolaylıkla bir tür “ikna etme” çabasına dönüşeceği anlaşılmaktadır.”

Fotoğraf: İstanbul Sözleşmesini Uygula Kampanya Grubu

Israrlı takip ayrı suç olarak düzenlenecek mi?

Raporda “İstanbul Sözleşmesi’ne uygun olarak tek taraflı ısrarlı takibin ayrı bir suç olarak kabul edilmesi gibi bazı olumlu taahhütler bulunmasına rağmen, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme söz konusu iken tüm bu taahhütlerin toplumsal cinsiyet temelli şiddet ile mücadelede etkili ve kapsamlı şekilde nasıl uygulanacağı şüphelidir” değerlendirmesine de yer verildi.

Avrupa Birliği’ndeki kadın örgütlerinin dahil olduğu en büyük şemsiye organizasyon Avrupa Kadın Lobisi (AKL) raporuyla İstanbul Sözleşmesi’nin ilk 10 yılında 19 AB üyesi ve aralarında Türkiye’nin de olduğu 4 üye olmayan toplamda 23 ülke arasında yapılan incelemede İstanbul Sözleşmesi’nin pozitif etkileri olduğu ortaya çıkarıldı.

‘Üç kadından biri fiziksel ya da cinsel şiddete maruz bırakıldı’

Bu raporda sunulan bilgiler ise şu şekilde sıralandı:

  • AB kapsamındaki her 3 kadından biri 15 yaş sonrası (62 milyon kadın) fiziksel ya da cinsel şiddete maruz bırakılmıştır.
  • 10 kadından biri en az bir kere cinsel şiddetin herhangi bir türüne maruz bırakılmaktadır.
  • Her saniye; bir kadın cinsel tacizin bir veya daha çok türüne maruz kalırken 5 kadından biri takip yoluyla tacize maruz bırakılmaktadır.
  • 31 ülkenin 19’unda (yüzde 61) kadına yönelik erkek şiddetinin istatiksel verilerden açıkça anlaşılamadığı da yer almıştır.
  • 31 ülkenin 19’unda (yüzde 61) kadına yönelik erkek şiddeti, istatiksel verilerden açıkça anlaşılamamaktadır.

 

You may also like

Comments

Comments are closed.