ManşetTürkiye

‘Ceza infaz kurumları ve eğitim evlerinde çocuklara yönelik istismar ve şiddet var’

0

CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, 20 Kasım Çocuk Hakları Günü nedeniyle CHP Genel Merkezi‘nde CHP İnsan Hakları Çalışma Grubu üyeleriyle birlikte basın toplantısı düzenledi.

Açıklamada Genel merkeze ve İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığına ulaşan talep, şikayet ve başvurular ile çocuk ve gençlik kapalı ceza infaz kurumları ve eğitim evlerine yapılan ziyaretler sonucunda tespit edilen hak ihlallerine yer verildi. Bu tespitler şu şekilde sıralandı:

  • Tutuklandıkları anda yeterli bilgi verilmediği,
  • Tutukluluk süresince eğitimden yararlanamadıkları,
  • Su ve beslenmenin yetersiz olduğu,
  • Eğitim desteği alabilecekleri televizyonun kendileri tarafından alınması gerekliliği,

‘Eğitim sistemine dahil edilmeyenler var’

  • Okur yazar olmayan çocukların bulunduğu,
  • Zorunlu eğitime rağmen kanunla ihtilafa düşmeden önce eğitim sistemine hiç dahil olmamış çocukların olduğu,
  • Ülke çapında sınavlara katılım hakkında yeterli bilgilerinin olmadığı ve/veya katılım imkanının olmadığı,
  • Ailelerinin yaşadığı yerden farklı bir şehirde infazın yapılması nedeniyle sahip olunan yasal görüş haklarının bile kullanılamadığı,

‘Çocuk doktoru ve psikiyatrı bulunmuyor’

  • Bazı kurumlarda çocuk doktorunun ve psikiyatrın bulunmadığı,
  • Hükümlü olmalarına rağmen eğitim evine nakil yapılmama durumu ya da disiplin yaptırımı olarak kapalıya geri gönderilme durumunun ceza olarak kullanıldığı,
  • Görüşlerin ayda 1 açık olanlarının tamamen kaldırıldığı, sayılarının kurumdan kuruma değiştiği, en fazla ayda 2 kapalı görüşe olanak sağlayan kurum olduğu,
  • Telefon hakkının arttırıldığı, telefon hakları en fazla haftada 2 kere 10’ar dakika şeklinde olduğu ancak telefon görüşmelerinin ücretli olması nedeniyle kullanılamadığı,

‘İstismar ve işkence’

  • Giysi yardımı konusunda Kızılay ile geçerli protokollere rağmen Kızılay’ın bu ihtiyacı gidermediği, giysi yardımlarını Kurumların inisiyatifi ile “çözülebildiği oranda” çözüldüğü tespit edilmiştir.
  • 2011 yılında Adana Pozantı, 2012 yılında Ankara Sincan, 2013 yılında İzmir Şakran ve Antalya, 2014 yılında yeniden Ankara Sincan Çocuk Cezaevlerinde, tutuklu çocuklara yönelik işkence, kötü muamele yapıldığı ve cinsel istismara uğradıklarına ilişkin yakınmalar sonucunda yapılan incelemeler, ne yazık ki savların gerçek olduğunu ortaya çıkarmıştır. Pandemi bahane edilmeksizin, bu konuda özel bir denetime ihtiyaç bulunmaktadır.

‘Çocuklar bilgi vermekten çekiniyor’

Ayrıca, tespit ve görüşmeler doğrultusunda; çocuklardan bulunduğu kurumdan önceki kurumda kötü muameleye uğrama, kapalıya sevk tehdidi gibi hak ihlalleri tespit edildiği belirtildi.

Çocukların cezaevi koşulları hakkında bilgi vermekten korktuğuna değinilen açıklamada “Bu konuda infaz koruma memurları tarafından tehdit edildikleri iddia edilmektedir” denildi.

‘Uyumadığım için darp edildim’

Açıklamada çocuklar tarafından yapılan açıklamalardan belli kesitlere de yer verildi. Çocukların uğradığı şiddet ve istismara yönelik ifadelerinden bazıları ise şu şekilde:

“Memurlar kamerasız bir yerde ve hücrede beni dövdü. Canımı yakan kişi hakkında herhangi bir işlem yapılmadı.”

“… Cezaevinde ilk girişte memurlar beni soyunma odasında dövdü. Birisi başka birisinin dolabını kurcaladığı için memur hepimizi copla dövdü. Buna benzer iki olay daha oldu.”

“… Kapalı Cezaevinde kalırken bir gece uykum gelmedi. Memur beni uyanık gördü. Neden yatmadın diyerek darp etti ve uyumaya zorladı.”

‘Ulusal Çocuk Politikası oluşturulmalı’

Bu tarz ihlallerin kabul edilemez olduğu ve BM Çocuk Hakları Sözleşmesi‘ne aykırı olduğu belirtilen açıklamada CHP grubu olarak sunulan öneriler ise şu şekilde sıralandı:

  • 2016 yılından beri ısrarla vurguladığımız Çocuğun İnsan Haklarına Dayalı Ulusal Çocuk Politikası oluşturulmalıdır.
  • Adalet Bakanlığı; stratejik planı gereği çocuk hakları ve insan hakları örgütleriyle ilişkilerini arttırmalı, hak ihlallerinin ve cezasızlığın önlenmesi konusunda politika belirlemelidir.
  • Çocuk ve Gençlik İnfaz Kanunu sivil toplum örgütleri, bağımsız araştırmacılar, meslek odaları, akademisyenler ve çocukların görüşleriyle oluşturulmalı ve yürürlüğe girmelidir.
  • Pandemi süreciyle sınırlanan ya da tamamen kaldırılan avukat – aile görüşleri, telefon hakkı, avlu ve ortak alan kullanımı, kurslar da dahil olmak üzere eğitim hakkı gibi en temel haklara ilişkin kısıtlamalar, başta statüleri gereği çocuk mahpuslar olmak üzere gerekli tedbirler alınarak temin edilmelidir.

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.