Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Resmi Gazete’de 2 Temmuz Salı günü açıklanan 32590 sayılı kararla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na Murat Kurum’u, Sağlık Bakanlığı‘na ise Kemal Memişoğlu’nu atadı.
Bugün TBMM Genel Kurulu’nda Kurum ve Memişoğlu, Anayasa’nın 106. Maddesi gereğince yemin ederek göreve başlayacak.
2018-2023 yıllarında Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği bakanlığı yapan Kurum, TBMM Çevre Komisyonu Başkanlığı görevinden ayrılarak yaklaşık bir yol önce ayrıldığı bakanlığa geri dönecek.
Kurum, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda “Bizi bu şerefli göreve layık gören Sayın Cumhurbaşkanımız’a şükranlarımı arz ediyorum. Çabamız, gayretimiz, mücadelemiz Sayın Cumhurbaşkanımız’ın liderliğinde, Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşmaktır. Bayrağı devralacağımız Sayın Mehmet Özhaseki bakanımız gibi biz de başta asrın felaketinin yaşandığı tüm şehirlerimiz olmak üzere 81 ilimizin her köşesinde çalışmaya, koşmaya devam edeceğiz. Rabbim üstlendiğimiz bu kutlu görevde bizi aziz milletimize mahcup etmesin” dedi.
Sağlık sebepleri nedeniyle görevinden istifa ettiğini “Üstlendiğim bu kutlu görevi sağlık sorunlarım sebebiyle kendi dileğimle bırakmak istediğimi Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettim” sözleriyle açıklayan Mehmet Özhaseki’nin görevine Murat Kurum atandı.
Ancak Cumhuriyet kaynaklarına göre Özhaseki’nin son dönemlerde Maraş merkezli 6 Şubat depreminden beri ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın düzenlediği inşaat ihaleleri nedeniyle gördüğü baskı sonucunda istifa ettiğine dair söylentiler var.
Peki Özhaseki ve Kurum, bakanlık görevleri boyunca neler yapmıştı?
Özhaseki, 2018 yılında bakanlık görevindeyken imar affı ile 13 milyon konutun Yapı Kayıt Belgesi almasının önünü açtı. 6 Şubat depremlerinde en çok hasar gören ilçelerden biri olan Samandağ’da kanun ve yönetmeliklere aykırı olarak inşa edilen beton santrali gibi projelerde de Özhaseki imzası bulunuyor.
Ancak 6 Şubat depreminin felakete dönüşmesinin en önemli sebeplerinden biri olarak gösterilen son imar affından sorumlu isimlerden biri de sık sık şehirlerin depreme dayanıklılığı için çalışacağını dile getiren Kurum’du.
Kurum, 2024 yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adaylığı sırasında İstanbul’un deprem çözümünü Kanal İstanbul projesinde kurulması planlanan konut alanında bulduğunu açıkladı.
Kanal İstanbul projesine verdiği desteği sık sık dile getiren Kurum, proje için “Dünyanın en çevreci ve doğaya saygılı projelerinden biridir. Proje alanının yaklaşık yüzde 52’si yeşil alan olan; sosyal donatı alanları, yürüyüş parkurları, bisiklet yolları, millet bahçeleri ve ekolojik koridorlardan oluşan Türkiye’nin en çevreci şehircilik projesidir” dedi.
Bu yılın başında Erzincan-İliç’te yaşanan altın madeni faciasının ardından bölgeye 9 gün boyunca gitmeyen Özhaseki eleştirilere maruz kalmış ve sağlık sorunları nedeniyle İliç’i ziyaret edemediğini açıkladı. Özhaseki, daha sonra yaptığı açıklamalarda ise madenlerin fay hattı üzerinde bulunduğundan haberi olmadığını söyledi.
İliç faciasının araştırılması devam ederken Murat Kurum da bakanlık yaptığı dönemde madenin kapasite artış iznini imzaladığı için gündeme geldi.
Kapasite artışı için hazırlanan bilirkişi raporunda “2021 ÇED Raporu’nda alıcı ortamlarda bazı kirletici parametrelerin sınır değerlerinin üzerinde olmasına rağmen ÇED izni verildiği görülmektedir” denildiği halde bakanlık, 11 Mart 2024 tarihli yazısı ile Nihai Denetim Raporu’nun onaladı.
Ancak Kurum, bakanlığın kapasite artışına karar verme yetkisi bulunmadığını söyleyerek imzaladığı belgeyi reddetti.
Eurostat verilerine göre Türkiye, 2022 yılında Avrupa Birliği‘nden en fazla plastik atık ithal eden ülke oldu.
Özhaseki, Türkiye’nin atık ithalatında dışa bağımlılığın azaltılmasını ve Sıfır Atık projesi kapsamında iç piyasada atık toplama oranlarının arttırılmasını hedeflediğini açıkladı.
Ancak Türkiye, Avrupa’nın plastik çöplüğü haline gelirken plastik atıkların iç piyasada düzgün yöntemlerle toplanmaması ve geri dönüştürülememesi tepkilere yol açtı. Atık ithalatının tamamen yasaklanması gerekirken Özhaseki’nin sıfır atık politikaları sınıfta kaldı.
Kurum’un atık sorununa bakışı da farksız değil. Avrupa’dan ithal edilen plastik çöplerinin Adana’ya yığılmasının tepki çektiği dönemde Kurum, çöplerin varlığını reddederek “Sağlığımıza zarar verecek hiçbir maddenin ülkemize girmesine, burada üretilmesine izin vermiyoruz. ‘Çöp ithal ediyorsunuz’ dediniz. Çöp ithal etmiyoruz, ham madde ithal ediyoruz. O yüzden sıfır atık projesi önemli” dedi.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…