Hafta SonuKöşe YazılarıManşetYazarlar

‘Can sıkıntısı kötülüklerin kaynağıdır’* – Zeliha Yıldırım

0

Muhtemelen siz de şiddetin hayatımızdaki artışının farkındasınızdır. Hanede, iş yerinde, sokakta, otobüste yani bir araya geldiğimiz her yerde bir kavga çıkması an meselesi. Sosyal medya da farklı durumda değil. İçeriklere yapılan yorumlar gittikçe daha sert, kaba ve nezaketsiz; trol vatanı olduk desek abartmış olmayız.

Bu durum tespiti aklımızdayken geçtiğimiz hafta yayımlanan bir araştırmadan bahsetmek istiyorum.

Dört ayrı ülkeden (Danimarka, Sırbistan, ABD ve Almanya) dört araştırmacı, üç ayrı ülkede  yürütülen dokuz ayrı çalışma ile şu soruya yanıt arıyor: Can sıkıntısı sadizm doğurur mu? Araştırma raporuna göre bu iki davranış sadece ilişkili değil aralarında neden-sonuç ilişkisi de var. Yani can sıkıntısı sadistik davranışa yol açıyor. Tabii ki konu sosyolojik olunca tek bir sebep göstermek mümkün değil, ancak can sıkıntısını yönlendirecek daha iyi alternatif bulamıyoruz da eşimize, komşumuza, hemşehrimize mi sarıyoruz? diye düşünmeden edemiyor insan.

Anlam eksikliği

Araştırma raporunda sadizm tanımı “zarar verme ya da yaralama amacı ile başkasına yöneltilen davranış formu” olarak yapılırken internetteki trolleme, kadınlara yöneltilen cinsel saldırılar, vandallık örnek olarak veriliyor. Can sıkıntısının ise yapılan işe dikkat verememe ya da vermek istememe ve yapılan işi anlamlı bulmama olarak iki kaynağı olduğu belirtilirken anlam eksikliğinin yapılan iş mevcut durumdaki değer ve amaçlara uymadığında ortaya çıktığı belirtiliyor.

Can sıkıntısı “iyi” veya “kötü” davranışlar için güçlü motivasyon kaynağı.  Rapora göre, geçmiş araştırmalar, anlam eksikliğinden kaynaklanan can sıkıntısının toplum yanlısı davranışlar, kayırmacılık, farklı gruptakileri küçümseme ve siyasi kutuplaşma ile sonuçlandığını gösteriyor, dahası, can sıkıntısına yatkın bireylerin kahraman beklentileri yüksek oluyor. Bununla tutarlı olarak, dindarlığın ve nostaljinin yeni anlam oluşturmada ve sıkılmanın olumsuzluklarını ortadan kaldırmada rolü olduğu belirtiliyor. Benzer şekilde, can sıkıntısına yol açan dikkat eksikliği üzerine yapılan çalışmalar; can sıkıntısı ve can sıkıntısına yatkınlığın huzursuzluk, uyaran eksikliği, kumar oynama ve yenilik arayışı peşinde koşma gibi davranışlarla ilişkili olduğunu gösteriyor.

Üç ayrı ülkeden 4000 kişi ile görüşülen; günlük hayat, İnternet, askeriye, kendi çocuğuna karşı, hayal dünyası gibi farklı bağlamlarda yapılan dokuz araştırmanın sonucu sıkılmanın sadistik davranışa yol açtığına dair kanıtlar sunuluyor. Öne çıkan bulgular şöyle: Eğer mevcutta başka alternatif varsa can sıkıntısı sadece sadistik eğilimleri yüksek olan kişileri motive ederken, bu “iyi” alternatifler ortadan kalktığında eğilimden bağımsız olarak sadistik davranışı arttırıyor. Internet sadizmi ya da çevrimiçi trolleme kronik olarak sıkılan bireylerde daha çok görülüyor. Yani aralarında pozitif bir ilişki var. Diğer bir araştırma sonucuna göre kişi çocuk bakımından sıkıldığı ölçüde kendi çocuğuna sadistik davranış gösterme eğiliminde oluyor. Bu davranışların içine sözlü sadizm, yani çocukla dalga geçme; fiziksel sadizm, yani fiziksel olarak zarar verme; vekaleten sadizm, yani başkalarının çocukla dalga geçmesinden keyif alınması konulmuş. 

Küçük yaşta küçük uğraşlar

Elbette can sıkıntısı kaçınılmaz olarak yaşanır. Yeni uğraşlar, hobiler edinmek, spor ile ilgilenmek, yardım kuruluşlarında çalışmak, toplumla bütünleşecek aktivitelerde bulunmak sıkıldığımızda yöneleceğimiz olumlu seçeneklerden bazılarıdır. Bu araştırma ışığında toplumda yaşanan yıkıcı davranışlar analiz edilmeli ve can sıkıntısı ile baş etmenin olumlu yöntemleri yaygınlaştırılmalı.  Yeni neslin hayatının bir parçası olacak uğraşlarla küçük yaşta tanıştırılması, sanatın bir dalını hayatına katmaları onların sıkıldıklarında bir alternatif edinmelerini ve yıkıcı davranışlardan kaçınmalarını sağlayacaktır. Toplumsal olarak bir anomi yaşadığımız kesin, tedavisi için daha fazla resim, müzik, spor gerekiyor olabilir.

*  Danimarkalı filozof Søren Kierkegaard

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.