EğitimManşetTürkiye

Boğaziçi akademisyenleri ‘öğrencime dokunma’ yazılı dövizleri rektörlük binasına bıraktı

0
Fotoğraf: Can Candan

Boğaziçi Üniversitesi‘ndeki  öğretim üyelerinin atanmış rektör Melih Bulu‘ya karşı başlattıkları protesto bugün de devam etti. Güney Kampüs‘te bir araya gelen akademisyenler protestolarını başlattıkları 5 Ocak tarihinden bu yana 65’inci kez rektörlük binasına sırtlarını döndü.

Burada bir basın açıklaması okuyan akademisyenler, “Bugün 2 Nisan 2021. Sizlere basının alınmadığı, mezunlarımızın girişlerinin yasak olduğu ve çevresinde polislerin devriye gezdiği kampüsümüzden sesleniyoruz” dedi.

Öğretim üyeleri üzerinde “öğrencime dokunma” yazılı dövizleri rektörlük binası girişine bıraktı.

Fotoğraf: Medyascope

‘Hak ihlalleri son bulsun’

Kadıköy’de protesto yapmak isteyen öğrencilerin polis şiddetine maruz kaldığı ve onlarca öğrencinin gözaltına alındığı hatırlatılan açıklamada “Barışçıl öğrenci gösterilerine karşı uygulanan bu akıl almaz polis şiddetini kınıyoruz. Bu şiddet ve hak ihlalleri son bulmalı!” ifadeleri kullanıldı. Açıklamanın devamı ise şu şekilde:

Antidemokratik ve hukuk dışı uygulamaların olanca ağırlığıyla devam ettiği bu ortamda açık derslerimizin ikincisini, Haklar 101 başlığıyla, 31 Mart Çarşamba günü akademisyenlerin ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirdik. Bu derste, gayrimeşru rektör atamasının ardından kampüste yaşananlar, hak ihlalleri, öğrencilerin ve akademisyenlerin yasal hakları anlatıldı. Dersin bir diğer odak noktası da Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinin rektörlük ataması ve iki yeni fakülte kurulmasının iptali için başlattıkları hukuk mücadelesiydi.

Fotoğraf: Can Candan

‘Özerk ve demokratik bir yönetim’

Mücadelemizin bir başka boyutunu kamu üniversiteleri için özerk ve demokratik bir yönetim modeli geliştirme çabası oluşturuyor. 2016 yılında Senato bünyesinde kurulmuş olan Üniversite Yönetim Yapılandırması Çalışma Komisyonunun senato ve akademik birimlerle paylaştığı ara rapor bu çabanın bir ürünüdür. ‘Kamu Araştırma Üniversitesinin Geleceği’ üst başlığını taşıyan bu ara rapor akademik özgürlükleri kurumsal özerklik temelinde güvence altına alan kamu araştırma üniversitesini tanımlıyor ve dünya örnekleri ışığında Türkiye’nin yüksek öğretimi için yeni bir yasa gerekliliğinin altını çiziyor.

‘Boğaziçi’nin 50’nci yılı’

Bu yıl Boğaziçi’nin bir kamu üniversitesi olarak kuruluşunun 50. yılı! Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri olarak kuruluşumuzu yıl boyu gerçekleştireceğimiz etkinliklerle anacağız. Bu etkinliklerin birincisi eski rektörümüz Üstün Ergüder’ün katılımıyla Aptullah Kuran anma konuşmaları bünyesinde bu hafta gerçekleşti.

50. Yılında Boğaziçi Üniversitesi; özgürlükçü ve demokratik değerlerini koruyor, bilimsel akla ve kamu yararına dayalı akademik üretimini sürdürüyor.

Boğaziçi Üniversitesi’nin gayrimeşru rektörlük kurulu, göreve geldiği günden bugüne dek üniversitemizin etik ilkelerine ve kurumsal kimliğine ağır zararlar vermeye devam etmekte. Araştırmadan sorumlu rektör yardımcısı olarak atanan Gürkan Kumbaroğlu kurumumuzu ve bizleri karalamayı amaçlayan ve gerçeği yansıtmayan bir haberi sosyal medya platformlarında gururla paylaşmakta bir beis görmüyor.

Üniversitemizin bilimsel üretimi ve verimliliğinin yıllardır düşük olduğunu ve bu durumun atanmış yönetim sayesinde değişeceğini öne süren bu mesnetsiz paylaşım hocalarımıza asılsız iddialar ve nefret söylemleriyle saldırmayı âdet edinmiş bir yayın organında yer alıyor. Hiç kimsenin Boğaziçi Üniversitesi’nin yarım asırdır emek ve özveriyle oluşturduğu akademik ve bilimsel saygınlığını karalamaya hakkı olmadığını atanmışlara hatırlatmak isteriz.

‘İstifalarını talep ediyoruz’

Yapılan ciddi kamuoyu araştırmalarının özerk ve demokratik üniversite mücadelemizin toplumda çok yüksek oranda destek gördüğünü ve öğrencilere yapılan müdahalelerin ise ciddi tepkiyle karşılandığını gösterdiği belirtilen açıklamada şu talepler sıralandı:

Son olarak; kamuoyunda da karşılık bulan taleplerimizim hayata geçirilmesini, öğrencilere uygulanan polis şiddetinin sonlandırılmasını, atanmış Melih Bulu, Gürkan Kumbaroğlu, Naci İnci, Fazıl Önder Sönmez ve bir gecede kurulan Hukuk Fakültesi’ne atanmış Selami Kuran’ın istifasını bir kez daha talep ediyoruz.

 

More in Eğitim

You may also like

Comments

Comments are closed.