Hafta SonuKöşe YazılarıKültür-SanatManşetYazarlar

[Bir şarkının hikayesi] My Lady D’Arbanville/ Yusuf-Cat Stevens

0

Aşkı kırmızı gül kadar güzel sembolize eden bir başka çiçek yoktur.

Yunan mitolojisinde Tanrıların elinde yaratılan gül “Çiçeklerin Kraliçesi” olarak değerlendirilir. Çiçek Tanrıçası Chloris, ormanda gezerken, bir perinin cansız bedenini ağaçlar arasında bulur. Bu periyi bir çiçeğe dönüştürür ve kendisine yardım etmeleri için diğer Tanrıları çağırır. Dionysos çiçeğe hediye olarak, güzel kokmasını sağlayacak bir öz; Afrodit ise güzellik verir; rüzgâr tanrısı Zefhirus onun üzerinden bulutları uzaklaştırır ve güneş tanrısı Apollo, ışıklarını onun için seferber ederek  açmasını sağlar. Gülü kırmızıya dönüştürense, Adonis’i yaban domuzundan kurtarmak için koşarken gülün dikenleri ayağına batan Afrodit’in kanıdır.

Roma mitolojisinde ise Venüs, yaban domuzu tarafından öldürülen Adonis’in hatırasını canlı tutmak için onu bir çiçeğe dönüştürür ki kendisinin dikenlerinden akan kanı da güle kırmızı rengini verir.

Romalılar aşkı ve güzelliği temsil eden Venüs’e ithafen yatak odalarına gül koymaları gerektiğini bilirdi.

Gül: Sonsuzluğun simgesi

William Shakespeare, “Romeo & Juliet” adlı hikayesinde gülleri romantik aşkın metaforu olarak kullanmıştır.

Gül aynı zamanda içinde zıtlıkları taşıyan bir ezoterik semboldür; hem zaman hem de sonsuzluk, hem yaşam hem de ölümdür.

Elton John, Lady Diana’nın cenaze töreninde, Marilyn Monroe için yazdığı “Candle In The Wind”  (Goodby Norma Jean ) adlı şarkısının sözlerini Lady Di ‘ye uyarlamış ve ona “Goodbye England’s Rose” şeklinde veda etmişti. Prensesi bir gülle özdeşleştirerek hem güzelliğine atıf yapmış hem de  “Işığın sönmüş olsa da efsanen hiç sönmeyecek” sözleriyle onun hatırasına sonsuzluğu layık görmüştü.

Gül metaforu ile aşklarının sonsuza kadar yaşayacağını ifade eden bir başka ozan da Yusuf/Cat Stevens olmuştu. ”My Lady D’Arbanville” adlı şarkısında  “This Rose will never die”  (Bu gül hiç ölmeyecek) sözleri ile sevgilerinin sonsuza kadar yaşayacağını söylemişti ama bu, bu dünyadan göçen bir sevgiliye veda değildi. Cat Stevens kendisini terk eden sevgilisini şarkısında metaforik olarak öldürüyordu ve böylece biten ilişkisinin yasını tutuyordu. Onu ve aşklarını bir güle benzeterek hem güzelliği vurguluyor  hem de aşklarının ölümsüz olduğunu ve sonsuza kadar süreceğini ifade ediyordu.

İlişki bitse de bitmeyen aşk

Gerçek adı Steven Demetre Georgiou olan Cat Stevens, Kıbrıslı bir baba ve İsveçli bir annenin çocuğu olarak, 1948 yılında Londra’da doğdu. Beatles ve Rolling Stones gibi İngiliz gruplarından etkilendiği kadar, Bob Dylan ve Paul Simon gibi folk müziği sanatçılarından da ilham alarak genç yaşta bestelerini yapmaya başladı.

Henüz 19 yaşındayken bestelediği “The First Cut Is the Deepest” adlı şarkısını birçok sanatçı yorumlamıştı ve parça içlerinde Rod Stewart (1977) ve Sheryl Crow (2003) olmak üzere yedi farklı sanatçının hit single’ı olmuştu.

1968 yılında tüberküloz hastalığına yakalanan Stevens, neredeyse bir yıl boyunca İngiliz Pop müzik dünyasında görünmez oldu. İşte tam da bu dönemde Patti D’Arbanville ile yolları kesişti.

Amerika’da “çocuk oyuncu” olarak sanat hayatına giren Patti D’arbanville, daha sonra Londra’ya taşınmış ve Cat Stevens ile çok uzun süremeyen, fakat duygusal anlamda derin bir ilişkileri olmuştu. Güzel ve akıllı bir kız olan Patti ile yaşadığı ilişki, Cat Stevens’ın sanatçı yönünü olumlu etkilemiş ancak her ikisi de yaratıcı bireyler olarak kendi kariyerlerine odaklandıklarından ayrılıkları kaçınılmaz olmuştu. Patti, modelliğe devam etmek için Amerika’ya döndü. Stevens da yeni albümü “Mona Bone Jakon” ile müzik dünyasına farklı bir tarzla dönüş yapmaya hazırlanıyordu.

Lady D’Arbanville”, albümün açılış parçasıydı ve Cat Stevens’ın yeni müzik tarzının bir öncüsü gibiydi. Yeni gitar partneri Alun Davis ile içiçe geçmiş akustik gitar partisyonlarının mükemmelliği ve albümün tamamına yansıyan sinerji, yıllarca sürecek profesyonel beraberliğin ve dostluğun işaretleri idi.

Şarkının sözlerine gelince aslında ürkütücü bile denilebilecek bir anlatım vardı. Cat Stevens aşığı Lady D’Arbanville’i ya da  bir metafor olarak “biten ilişkilerini” öldürmüş ve bir mezara koymuştu. Ama bu ölümlü dünyada aşıklar arasındaki ateş sönmüş olsa da onu bir sonraki alemde uyandırma hayali de devam ediyordu.

Sevgilim D’Arbanville, neden böyle sessiz uyuyorsun?
Seni yarın uyandıracağım ve benim eşim olacaksın.

Lady D’Arbanville”, Cat Stevens’ın İngiltere’de “Top Ten”e giren üçüncü hit parçası oldu. Bu parçası ile müzik dünyasının tekrar dikkatini çeken Stevens’ın bir  sonraki albümü Tea For the Tillerman‘da sanatçının  “Wild World”, “Father and Son” ve “Said Lisa” gibi en ünlü parçaları yer almıştı.

Müslümanlığı seçip Yusuf İslam adını alan Cat Stevens, 1980 yılında müziği bıraktı. 2006 yılında tekrar müziğe dönen sanatçı, sadece “Yusuf ” ismini kullanmaya başladı. 2017’deki albümünü “Yusuf/Cat Stevens” ismi ile yayınlayarak 37 yıl sonra ilk defa eski ismini kullanmış oldu.

Yusuf/Cat Stevens’ın ekibi , “Lady D’Arbanville”in gotik bir şatoda siyah beyaz olarak çekilmiş eski bir videosunu ortaya çıkartınca, onu tekrar seslendirip “Mona Bone Jakon” albümünün 50’nci yıl kutlamalarında kullandı.  Müzik tarihinde yapılmış ilk senaryolu müzik videolarından sayılabilecek klipte, Cat Stevens şarkısını söylerken, Patti de bir hayalet gibi şatoda ve şatonun etrafında dolaşıyordu ve şarkının sözlerine uygun olarak iki karakter hiçbir şekilde bir araya gelmiyordu.

 

Cat Stevens 2009 yılında Sunday Times’a verdiği röportajda, eşinin çok kıskanç olduğunu ve bu şarkıdan nefret ettiğini ve onun için “My Lady D’Arbanville”in sözlerini değiştirerek aynı melodi ile “Angel Of War “ adlı şarkısını yaptığını söylemişti.

Cat Stevens bu çabasıyla eşini memnun etti mi bunu bilemeyiz  ama “My Lady D’Arbanville” sonsuzluğun sembolü eşsiz bir gül gibi, ölümsüz aşk şarkıları arasındaki yerini çoktan aldı.

“This rose will never die”.   

Kaynakça

  • catstevens.com, Lady D’Arbanville ,The Immortal Rose
  • songfacts, My Lady D’Arbanville,
  • Çetindaş G.D., Mitolojinin güçlü dalı: Gül, Süleyman Demirel Üniversitesi, SBE dergisi 2013/1
  • The History of Roses: Why Are They So Romantic? Bedford Village Flower Shop, March 2019
  • wikipedia, Cat Stevens, My Lady d’Arbanville

 

 

 

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.