Ermişken günlerden Cumartesi’ye
Yazmak lazım gelir Yeşil Gazete’ye
Kültür sanat eder etmezken ülkemde
Yazılarım, biraz kendime…
Eh! Biraz da kendime…
Şehre çökmüşken karanlığı gecenin
Vehmi aldı beni malzemesizliğin
Kar fırtına derken sahnelerde in cin
İmkânı olmadı oyun seyretmenin
Dinmeliydi bu telaş çok geçmeden
Dedim “Şofer bey! Eğer müsaitsen,
İnmeliyim Musahipzade’de acilen.”
Bir bilete krallığımı veririm ben!
Öyle bir demişim ki gönlüme göre
Şekspir’den bir oyun vardı o gece
Aleksandar Popovski varken rejide
Seyrialemi keyif verdi izleyenlere
Hem Cuma akşamı hem kar kış
Üçyüz elli kişi salonda tıkış tıkış
Asırlık Darülbedayi’de başlarken akış
Yavuz Şeker oyun açtı yüzü kırış kırış
William diyor “Olmaz ki aşk dikensiz”
Sven Jonke tasarımını seyretmelisiniz
Al kumaşlarla dökülen orman eşsiz
Akrobasi eğitiminde Soyarslan, Deniz.
Kurgu ve oyunculuk methe değer
Tebrik etmeli hepsini teker teker
Vermeliyken Arda Aydın’a ayrı yer
Yanına da minicik çınar Yavuz Şeker
Sahnede uyandı Puck ve uyudu yeniden
“Bir Yaz Gecesi Rüyası” periler dans ederken
Özgecanlar, Nuh’lar da keşke göçerken
Uyanıverselerdi “Bu rüya olsa…”, derken…
Masum hayatları şiddetin körlüğüyle tüketilen tüm insanlık şehitlerinin aziz hatıralarına selam olsun…
|
||||||||||||||||||||||
|
Sanatla ve barışla kalın…