Katar’ın başkenti Doha’da gerçekleşen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Konferansı’nın ikinci gününde Türkiye, sivil toplum kuruluşları tarafından “Günün Fosili” seçildi
700’den fazla sivil toplum kuruluşundan oluşan İklim Eylem Ağı (CAN) tarafından organize edilen “Günün Fosili” ödülü, müzakereler boyunca müzakereleri tıkayan veya iklim müzakerelerinin gerektirdiği şekilde davranmayan ülkelere veriliyor. Türkiye ilk defa geçen sene ‘günün fosili’ seçilmişti.
Türkiye’nin bu sene de aynı ödülü almasının arkasında yatan sebepler İklim Eylem Ağı (CAN) tarafından şöyle sıralanıyor;
“Türkiye’nin küresel kömür yatırımlarında dünyada 4. olması; üstüne üstlük Enerji bakanlığının 2012’yi kömür yılı ilan etmesi, bunun yanı sıra Kyoto Protokolü kapsamında mutlak sera gazı azaltım hedefi belirtmemesi ve ikinci müzakere döneminde de azaltım hedefi belirtmeyeceğini açıklaması.”
Kyoto Protokolü; küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda mücadeleyi sağlamaya yönelik uluslar arası bir kuruluştur. Bu protokolü imzalayan ülkeler sera etkisine neden olan gazların salımını azaltmak için söz vermişlerdir. Amaç; ülkelerin atmosfere saldıkları sera gazi miktarını 1990’lardaki seviyeye düşürmektir.
Protokol yeryüzündeki 160 ülkeyi ve toplam sera gazi salımının %55’ inden fazlasını içermektedir. Müzakerelerin önemli maddelerinden bir kaçı şöyledir;
• Atmosfere salınan sera gazi miktarı %5’e çekilecek,
• Atmosfere bırakılan metan ve karbondioksit oranının düşürülmesi için alternatif enerji kaynaklarına yönelinecek,
• Fosil yakıtlar yerine örneğin bio-dizel yakıt kullanılacak,
• Güneş enerjisinin önü açılacak, nükleer enerjide karbon sıfır olduğu için dünyada bu enerji ön plana çıkarılacak,
• Termik santrallerde daha az karbon çıkaran sistemler, teknolojiler devreye sokulacak.
Türkiye kendini gelişmiş ülke statüsünde tanımladığı için 1. müzakerede Ek1 ve Ek2 ülkelerine dahil olarak alınmıştır. Ek1 ve Ek2 ülkelerinin ne anlama geldiğini şu şekilde açıklayabiliriz;
Devletler iki genel sınıfa ayrılmıştır: bu ülkeler; Ek 1’de yer alan gelişmiş ülkeler ki bunlar sera gazı salımlarını azaltmayı kabul etmişlerdir ve Ek1 de yer almayan yani gelişmekte olan ülkelerdir. Ek 2 Ek 1’in alt kümesi diyebiliriz.
Ek 2 ülkeleri Ek 1’de yer almayan (gelişmekte olan) ülkelerin masraflarını ödemekle yükümlüdürler. Ek 2’de yer almayan Ek 1 ülkeleri 1992’de geçiş ülkesi olarak tanımlanan ülkelerdir.
2004 yılında BMİDÇS(Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi)’ye taraf olan ancak uzun süre Kyoto Protokolü’nü imzalamayan Türkiye 30 Mayıs 2008’de Protokolü imzalayacağını resmen açıklamıştır. Başlangıçta tüm OECD(Organization for Economic Co-operation and Development) ülkeleri gibi hem Ek 1 hem de Ek 2’de yer alan Türkiye, kendi başvurusu üzerine 2011’de Fas’ta yapılan toplantı da geçiş ülkesi sayılarak Ek 2’den çıkarılmıştır.
Türkiye kendisini, ‘Ekonomisi Gelişmekte olan bir ülke ‘ olarak tanımlamasına rağmen, Uluslararası platformlarda statülerini kendi arzusuyla düşürmesi bu ülkede bir şeylerin ters gittiğini açıkça gözler önüne sermektedir. Türkiye petrol ve doğal gaza yaptığı yatırımı yenilenebilir enerji kaynaklarına yapmadığı ve enerji verimliliğine yönelmediği takdirde daha uzun yıllar uluslar arası platformlarda ‘Gelişmekte olan ülke’ olarak anılacak ve Günün fosili’ olmaktan kurtulamayacaktır.
Büşra Deler
Boğaziçi Üniversitesi
İklim Değişikliği Çalışma Grubu