Hafta SonuKöşe YazılarıManşetYazarlar

Basmane ve Kemeraltı’nda ‘kaçırılmayacak fırsatlar’ kimin için?

0

TMMOB Şehir Plancıları Odası ve Mimarlar Odası İzmir şubelerinin ortak olarak yaptığı basın açıklaması ile İzmirliler, Kemeraltı ve Basmane bölgesinin Tarihi Kemeraltı İnşaat Yatırım Ticaret A.Ş (TARKEM) tarafından Re-Pie Portföy Yönetim şirketi ile ‘İzmir Tarihi Kemeraltı Gayrimenkul Yatırım Fonu’ kurulduğunu öğrendi.

TARKEM, 2012 yılında kurulan ve bugünlerde yönetim kurulu başkanlığını İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yürüttüğü anonim bir şirket… Şirket Türkiye ve Avrupa başta olmak üzere tüm dünyadan yatırımcılara İzmir Tarihi Kemeraltı`na ortak olma çağrısı yapıyor ve kurulacak olan yatırım ortaklığının İzmir Tarihi Kent Merkezi’nin UNESCO Dünya Mirası olmasına katkı sağlayacağını iddia ediyor.

İzmir’in tarihi kent merkezini oluşturan Kemeraltı ve Basmane bölgeleri kentin özgün tarihsel nitelikler taşıyan önemli alanlardan… 13 Eylül’de başlayıp 17 Eylül’e kadar süren 1922’deki Büyük İzmir Yangını’ndan Kemeraltı’nın tamamı, Basmane ’nin ise önemli bir bölümü zarar görmeden atlattığı için günümüzde iki semt de İzmir’de XVII. yüzyıldan bu yana dokusunu koruyan ender bölgelerden. Üstelik bu bölgeler geçmişten günümüze gelişen kentleşme uygulamaları içerisinde de tarihi kimliklerini ve kent yaşamı için önemlerini de sürdürmeyi başardı.

Günümüzde bu bölgeler, dünya ölçeğinde de taşımakta oldukları değer çerçevesinde, UNESCO Dünya Miras Listesi`ne aday oldu. Özellikle Kemeraltı’na daha yakından bakacak olursak; kentin tarihi agorasının zamanla denizin dolması ile limandan uzaklaşması üzerine kentin agorasını ve iç kısımlarını limana bağlamak için 1650-60 yıllarında bugünkü Mezarlıkbaşı semtinden Konak Meydanı’na kadar inşa edilmiş bir bölge. Zamanla kentin tüm ticari yapıları bu alana toplanmış. Bölgede en çok bilinen ticari yapı, sonraki yıllarda restore edilen Kızlarağası Hanı… Handan başka; bazıları restore edilen bazıları da restorasyon bekleyen onlarca XVII. ve XVIII. yüzyıl yapımı han bu bölgede geçmişten günümüze ulaşmayı başardı.

‘Tarihsel konuma alanı kar amaçlı yatırım olamaz’

İşte İzmir’de günümüze ulaşmayı başarmış çok sayıda tarihi yapıların bulunduğu ender alanlardan Kemeraltı ve Basmane bugün TARKEM aracılığı ile ‘gayrimenkul yatırım fonu’ adı altında küçük esnafın ve kamunun elinden alınarak sermayeye pazarlanmaya çalışılıyor. TMMOB Şehir Plancıları Odası ve Mimarlar Odası İzmir şubelerinin ortak olarak yaptığı basın açıklaması ile bu duruma dikkat çekiyorlar:

UNESCO Dünya Mirası listesine adaylık sürecinde alanın kamu yararı temelinde, uluslararası alanda çerçevelenen koruma ilkeleri doğrultusunda korunması beklenirken, alanın yatırımcı sermayedar gruplar için, üstelik kamu kurumları aracılığıyla, kaçırılmayacak bir yatırım fırsatı olarak sunulmakta olduğunu görmekteyiz.  Meslek odaları olarak, bir tarihsel koruma alanını kar amaçlı bir yatırım alanı olarak sunma tavrını ve bu amaçla açıklanan gayrimenkul yatırım fonunun kurulmasını, koruma ilkeleri açısından oldukça tehlikeli bulduğumuzu kamuoyuna duyurmayı bir görev ve tarihsel sorumluluk olarak gördüğümüzü belirtmek isteriz.”

Her iki meslek odasının basın açıklamasının devamında  “Kemeraltı ve Basmane bölgeleri de İzmir tarihi kent merkezini oluşturan, birçok tarihsel, kültürel ve arkeolojik değeri bünyesinde bulunduran, günümüze dek kültürel değerlerini koruyarak yaşamayı sürdürmüş olan bir miras alanı olması itibariyle çok özel ve özgün kamusal bir bellek mekânıdır. Özellikle küçük esnaf çarşısı olması Kemeraltı’nın günümüze dek yaşamasını sağlayan esneklik ve dirençliliği veren niteliği olmuştur. Bu alanların gayrimenkul yatırım alanı olarak görülmesi halinde ise bölgenin özgün kimliği ile kültürel ve tarihsel değerlerinin kaybolma riski doğacaktır. Bu durum koruma ilkeleri açısından oldukça sakıncalıdır. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de başkanı bulunduğu TARKEM’in Kemeraltı ve Basmane bölgelerine ilişkin gayrimenkul yatırım ortaklığı kurulmasına yönelik duyuruları, tam da bu tablo kapsamında yanlış bir yaklaşımı ortaya koymaktadır” deniyor.

‘Kemeraltı ve Basmane herkesin’

Kemeraltı ve Basmane,  İzmir’in uzun tarihsel biriminin ayakta kalan son iki bölgesi. O nedenle bu bölgedeki tüm uygulamaların iki önemli meslek odasının da dikkat çektiği gibi koruma amaçlı imar planları ve koruma ilkeleri temelinde olmalı. Bu bölgelerde sermayenin kar odaklı taleplerinden, kısa vadeli, geri döndürülemez hasara yol açma riski yüksek, dönüştürücü rant taleplerinden kesinlikle kaçınılmalı.

Şehir Plancıları ve Mimarlar Odası’nın yayınladığı basın bildirisinin son kısmında da belirttiği gibi “Kemeraltı ve Basmane herkesindir, esnafındır, yoksulundur, İzmirlinindir, göçmenindir. Birkaç sermayedarın öyle kolay at koşturacağı bir alan değildir. Hak ettiği üzere koruma ilkeleri çerçevesinde uluslararası bir miras alanı niteliği taşıdığı da göz önüne alınarak doğru yaklaşımlarla, kamu tarafından ele alınmalı ve korunmalıdır. Kemeraltı ve Basmane bölgelerinde yatırımcısına kaçırılmayacak fırsat olarak sunulan düzenlemenin alanın koruma ilkeleriyle ve kamu yararıyla açıklanacak bir yanı bulunmadığı, bu hatalı karardan acilen vazgeçilmesi, ayrıca ayrıntıları yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda koruma pratiklerinin kamu tarafından yürütülmesi gerektiği ve bu açıdan TARKEM`in (Tarihi Kemeraltı İnşaat Yatırım Ticaret A.Ş) varlık amacının sorgulanmasına ihtiyaç olduğunu ifade ediyoruz. Meslek odaları olarak, bir tarihsel koruma alanını kar amaçlı bir yatırım alanı olarak sunma tavrını ve bu amaçla açıklanan gayrimenkul yatırım fonunun kurulmasını, koruma ilkeleri açısından oldukça tehlikeli buluyoruz. Ayrıca kenti ve kentliyi ilgilendiren tüm konularda atılacak adımlar öncesi meslek odaları ile yapılacak bilimi ve tekniği esas alan toplantıların, çalıştayların kentlerimizin geleceği için bir tercih değil zorunluluk olması gerektiğini kamuoyuna duyurmayı bir görev ve tarihsel sorumluluk olarak gördüğümüzü belirtmek isteriz.”

İzmir’in uzun ve renkli tarihini günümüze kısmen de olsa taşıyan nadir alanlardan olan Kemeraltı ve Basmane İzmirliden ve kamudan alınarak bugün sermayenin rant hırsına açılmak isteniyor. Üstelik bunu gerçekleştirmek isteyen TARKEM’in başında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı var. Kentlerin rant uğruna tarihsel belleklerini silmeye çalışan merkezi veya yerel yönetimlere, Şehir Plancıları ve Mimarlar Odası İzmir şubelerinin de yaptığı basın açıklamasında hatırlattığı gibi 2005’de yitirdiğimiz ODTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Başkanlarından Prof. Dr. Gönül Tankut’un şu cümlesini hatırlamalarında fayda var:

“Türkiye’nin doğal ve tarihi çevresini yitirmesi, yoksulluk kadar büyük bir problemdir. Buna karşın yaygın koruma ne bir kriz, ne de trajedidir. Tersine ileriye dönük bir meydan okuyuştur.”

 

 

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.