Bakanlar Şarkı Da Söyleyebilmeli / Mahmut Boynudelik

Cevre konusunda uyguladığı politikalar yıllardır hepimizin malumu olan ve Çevre Bakanı Tarkan’ı her işe burnunu sokmaması konusunda uyarmış ve herkes kendi işine baksın diye azarlamış.

Biz çok eskiden beri Devlet büyüklerimizin fırçalarıyla büyümüş bir ırkın ahfadıyız.

Yaptığımız bir iş, söylediğimiz bir söz Devlet büyüklerimizin hoşuna giderse acaba nerede yanlış yaptık diye düşünmeye alışmışız. Bu sefer de öyle oldu: Tarkan fırçayı yedi, hepimiz rahatladık.

Devlet ve Tabiat bunu emreder. Herkes kendi işini yapar, kimse bir diğerinin işine karışmaz ve böylece birlik ve  beraberlik içinde geçinip gideriz. Mühendisler ve uzmanlar gri odalarında ölçerler, biçerler, tartarlar, tartışırlar. Sonunda Karadeniz’in derelerini kelepçelemeye, güzelim sahillerini doldurup otoyollar döşemeye, binpınarlı Kazdağlarında siyanürle altın çıkartmaya, Gökova körfezinde termik santral bacaları tüttürmeye,  kıyılarda balık çiftlikleri kurmaya, İstanbul’un son ormanlık alanlarından köprü ve bağlantı yolları geçirmeye karar verirler. Karşı çıkanları da işimize karışmayın diye azarlarlar.

Tıpkı Hasankeyf’te olduğu gibi, Allianoi’de  de yapılacak HES’in suları altına mahkum etmek isteyenlere seyirci kalan Bakanımız, bu tarih katliamına itiraz eden Tarkan’ı azarlarken sormadan edememiş :”Biz sizin işinizi yapmaya kalkıyor muyuz? ” .

Sayın Bakan belli ki ömründe kendi iktidar alanının dışına çıkıp dünyaya farklı bir gözle bakmayı hiç denememiş. Oysa sorun tam da burada. Bakan bir seferlik kendi işi olmayan işlere de baksa, örneğin Tarkan’ın yaptığı gibi şarkı söylemeyi denese, her şey ne kadar farklı olabilirdi. Bakan, bakanlık yaparken bir yandan da şarkı söyleyip, üstüne bir de “ şıkıdım,

şıkıdım” oynamayı da denese, dans etse Bakanlığın gri koridorları  nasıl da renklenebilirdi.

Biz ise kendisini ayıplamak bir yana, herkes kendi işini yapsın diyen şarkıcılara karşı savunurduk.

Biz şarkı da söyleyebilen Bakanlar istiyoruz. Biz her zamanki gibi burnumuzu her şeye sokmaya, üzerimize vazife saymadığınız işlere de karışmaya devam etmeye, bir yandan da  eskisi gibi şarkı söylemeye, dans etmeye, şiir okumaya  ve sorular sormaya kararlıyız.

Devlet ve Tabiat şairinin sorduğu gibi:

“Efendiler! Eşekler susabilirler
Ne yani çocuklar hiç gülmeyecekler mi?”

Mahmut Boynudelik
Mahmut Boynudelik
1957 doğumlu ve YG ekibinin şimdilik yaşça en tecrübelisi, kimsenin bilmediği bağzı eski kelimeleri kullanır. 6 Ağustos 2012’de kırk yılın başında Yeşil Gazete için yazdığı köşe yazısı vasıtasıyla Noam Chomsky, James Hansen ve Bill Mc Kibben ile köşe komşusu olması nedeniyle yerli yersiz övünür. Aslen Yeşil Gazete esenler muhabiridir; yani estikçe yazar. Bazen okur yazar, bazen yazar okumaz, bazen okumadan yazar, bazen okur yazmaz, bazen ne yazar, ne okur. Okumadığı ve yazmadığı zamanlarda Kazdağları ve İstanbul arasında tembellik hakkı aktivistliği yapar. Ha, bir de YG dış köşe ve yorum editörüdür, yorum yazıları göndermeyi düşünüyorsanız iyi geçinmenizde fayda var. Rumuzu: MB

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Kardan Kadın da Roma Bostanı’nda

İstanbul’da kar yağınca hayat yavaşlar. Okullar tatil olur, araçlar...

ABD’de seçimi izlemek: Korkuların cisimleştiği gece – Göktuğ Taner

Bizim evin geleni gideni bitmez, sağolsunlar. Amerika’daki seçim gecesi...

Bir “teferruat” hikayesi değil: Kaz Dağları, Termik, Baraj, HES!

Çanakkale’nin Yenice ilçesi geçtiğimiz günlerde siyanürle altın arama izni...

İklim Forumu ilk gününden izlenimler – Didem Usluca

Bundan bir yıl önce çalışmalarına başlayan #IklimIcin Hareketinin düzenlediği...

“G 20 Krizler ve Alternatifler” toplantısı ile benim krizim – Fatoş Çırnaz

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisinin Yeşil Sol buluşma G2O...

EN ÇOK OKUNANLAR