Ay, Ay Ana, Ana Ay!
İşit sesimizi
Ört üzerimizi
Göster bizi bize!
Sumru Ağıryürüyen, insanı ilk anda sarıp sarmalayan kadife sesiyle, 1980’li yıllardan beri bildiğim bir müzisyen. Sesini ilk kez Ezginin Günlüğü albümlerinde dinlemiştim. Grubun konuk vokalistlerinden birisi de o olmuştu. Akşam şarkıları, Ayrılıkta söylenmiş bir yaz türküsü, Mutlu olmak varken… 1993-1997 yılları arasında Muammer Ketencoğlu’nun müzisyen dostları ile birlikte gerçekleştirdiği Yeryüzünün Yedi Rengi konserleri ile sesini ve mandolinini daha yakından dinleme şansı bulmuştum. Bu proje daha sonra Muammer Ketencoğlu ve Balkan Yolculuğu topluluğuna dönüşmüştü… Brenna MacCrimmon’la yaptığı unutulmaz düetler ve tabi Kerem eyle her zaman favorilerim oldu.
Sumru Ağıryürüyen müziğe üniversite yıllarında Mozaik grubu ile başladı. İstanbul Gelişim Orkestrası, Yeni Türkü, Ezginin Günlüğü, Bulutsuzluk Özlemi, Nekropsi, Kumdan Kaleler gibi gruplarla ve Brenna MacCrimmon, Muammer Ketencoğlu, Serdar Ateşer, Mehmet Güreli, Sertab Erener, Yasemin Göksu, Yeninur Ada, Yinon Muallem, Nedim Nalbantoğlu, Göksel Baktagir, Anıl Eraslan, Onok Bozkurt ve daha birçok müzisyenle birlikte çeşitli projelerde sesiyle ve mandoliniyle yer aldı. Sumru diğer türlerde ses getiren çalışmalarının yanı sıra Türkiye’nin özgür doğaçlama alanındaki ilk kadın seslerinden biri olarak dikkat çekti. Gruplarıyla çıkardığı ve konuk olduğu çok sayıda albümün yanı sıra solo albümü Issız’ı 2009 yılında Kalan Müzik’ te yayınladı. Açık Radyo’da İlksen Mavituna’yla birlikte her ay, ayda bir kez Müziğin Başka Türlüsü programını hazırlayıp, sundu.
Orçun Baştürk’ün müzik yolculuğu da 20 yıl öncesine kadar gidiyor. Ben onu Açık Radyo’da hazırlayıp sunduğu Suyun Kalabalığı programıyla tanıdım. Haftada bir radyonun gece kuşağında yayımlanan program, rock müziğinden, Caz’a, dünya müziğine kadar geniş ilgi alanıyla keyifle dinlediğim, sağlam bir müzik programıydı ve 2017 yılına kadar beş yıl sürdü. Replikas’ın davulcusuydu. İstanbul Blues Kumpanyası, Saska, Kırıka, Taner Öngür ve 43.75 gibi çok çeşitli projelerle müziklerini Avrupa, ABD, Asya, Uzakdoğu ve Ortadoğu’da sergilediler, farklı ülkelerden müzisyenlerle ortak çalışmalar yaptılar. Kendine özgü güçlü müzik diliyle hem önde gelen bir davulcu hem de besteci olarak tanınan Orçun Baştürk’ün solo çalışmalarını yayınladığı Oichuung adıyla beş EP’si bulunuyor. Orçun bugün vurmalılardaki ustalığını çok farklı çalgılara taşımaya çalışıyor. Ay Ana albümünde panduri de çalmış. Her ne kadar tevazu gösterse de özellikle pandurisiyle albüme kattığı rengi vurgulamadan geçemeyeceğim.
Sumru Ağıryürüyen ve Orçun Baştürk, 2013’ten bu yana, kendi çalışmalarının yanı sıra birlikte de yol alarak Konjo, Sappho, Black Sea-Balkans Line, Ayde Mori Yeniden gibi doğaçlamadan geleneksele farklı deneysel çalışmalara imza attılar. 2016’da SO Duo’yu kurdular. Farklı geleneklerden gelen iki müzisyenin, ağırlıklı olarak söz ve müziklerini kendilerinin yazdığı şarkılardan oluşan SO Duo projesi Alternatif Folk’un seçkin örneklerini kulaklarımıza taşıyor.
Sumru ve Ceylan… Tasarım Yeşim Tosuner
Ay Ana albümü bu beraberliğin elle tutulabilir ilk meyvesi. Mayıs ayında Kalan Müzik etiketiyle yayınlandı. Şarkı temelli albümün kapak tasarımı, şarkılara kaynaklık eden metinler, metinlere eşlik eden sıra dışı çalgılardaki, müziklerdeki sadelik ve özen hemen ilk anda kendisini hissettiriyor. İlksen Mavituna’nın deyimiyle “… 2018 yılının şu ana kadarki en cesur albümlerinden biri olan…” Ay Ana’da, SO Duo’nun kendi sözlerinin yanı sıra, Aşık Veysel, Yunus Emre, Lao Tzu gibi isimler, eski Uygur diyalektiyle bir fal kitabı olan Irk Bitig gibi kadim metinler ya da yerli uygarlıklardan esinlenmeler yer alıyor. Bir şarkının sözleri de edebiyatçı İbrahim Metin ile Sumru Ağıryürüyen’in ortak çalışması.
Albümde Sumru Ağıryürüyen’in usta işi mandolinini duyuyoruz. Ayrıca vurmalılar ve klavye de çalıyor. Orçun Baştürk panduri, klavye, elektronikler ve davulla albümde yer alıyor. Şarkılarda ağırlıklı olarak Sumru Ağıryürüyen’in sesini dinliyoruz. Orçun Baştürk, zaman zaman sesiyle de albüme renk katıyor. Klasik kemençenin genç ustalarından Elif Canfezâ Gündüz de albümde bir parçaya nefis bir tat katmış. Albümde şarkıların yanı sıra bir enstrümantal parça, bir de radyo meraklılarını gülümsetecek bir kayıt yer alıyor.
Tüm besteleri ikilinin ortak çalışması ya da Orçun Baştürk’ün olan on iki parçalık albümde, SO Duo’ya ait sözleri Sumru Ağıryürüyen kaleme aldı. Düzenlemeler ise Orçun Baştürk’e ait. Kayıtlar ve miksler Kedi Müzik‘te Ender Akay ve Ömer Taşkın ve ayrıca Orçun Baştürk, mastering ise Cafer Ozan Türkyılmaz tarafından gerçekleştirildi. Albümün kapağını Kanada’da yaşayan sanatçı Yeşim Tosuner yaptı.
Ay Ana albüm kitapçığının metni tek bir cümleden ibaret: Belki de her birimiz dinlediklerimizden oluşuruz… Bana çok şey anlatıyor bu kısa ama aynı zamanda da kapsamı çok geniş olan metin… Aslında tüm bu dinlediklerimiz hayata bakışımızı, estetik, ahlaki ve insani duruşumuzu da belirliyor. Yani aslında ne dinliyorsak oyuz demek gerçekten de doğru bir tanım…
Radyo hayatıma çok küçük yaşlarda girdi. Anneannemden duyduğum Tatarca düğün şarkılarını anımsıyorum. Albümde yer alan Uygur falı kaynaklı şarkıda Sumru’nun sesi beni hemen o günlere götürdü. Halk müziği ve halk şarkıları her zaman tercih etiğim bir tarz oldu. Serde Balkanlı olmak vardı ve Balkan şarkıları ve müzikleri bugün de en çok sevdiğim müzikler oldu. 1988’de sadece dinleyici olmaktan çıkıp sesimi de tanımak, şarkı söylemek istedim. Ruhi Su Dostlar Korosu’na katıldım. Birçok iyi müzisyeni de ondan sonra tanıma şansını buldum.
Sonra 20 küsur yıl önce Açık Radyo’yu dinlemeye başladım ve farklı bir dünyanın kapıları açıldı önümde. Bir yıldır da Açık Radyo’da, müzik beğenimi geliştiren, dünyadan ve Anadolu’dan sevdiğim sesleri, ağırlıklı olarak folk müziklerini paylaşmaya çalışıyorum.
Konuklarım da oluyor: Bisiklet gezgini Oğuz Tan, Latin Amerika müzikleriyle beni tanıştıran Hakan Şengün, TRT halk müziği programlarına uzun yıllar emek veren Yaşar Özürküt, şair-yazar Cevat Çapan, duduk ustası Suren Asaduryan, Kerim-Selim Altınok kardeşler, Muammer Ketencoğlu, Mavi Nota’dan Kerim Erbaş, 3×2 grubunun müzisyenleri, Tangesta müzisyenleri, Tugay Başar, Taşplak Senfoni Orkestrası’ndan Boran Mert ve Pınar Dikbaş, Sümeyra Çakır’ın izini süren Şenay Kumuz ve Doğan Çakmak 56 haftadır süren keyifli radyo yolculuğuma muhabbetleriyle, müzikleriyle, güzel renklerini kattılar.
Geçtiğimiz hafta da Sumru ve Orçun konuğum oldular. Programda ikilinin müzik yolculuklarını konuşup, albümden seçtiğimiz şarkıları dinlettik. Çalgılarını da yanlarında getirmişlerdi, bazı şarkıları programda yeniden yorumladılar.
Programı kaçıranlar buradan dinleyebilirler:
https://www.youtube.com/watch?v=cBN-3G77_BM&feature=youtu.be
Murat Beşer Cumhuriyet Gazetesi’nde yer alan yazısında “…Müslüman mahallesinde salyangoz satan bu iki dirayetli müzisyenin ne bir piyasa kaygısı ne de ünlü olup medyanın amiral gemilerinin hafta sonu eklerinde röportaj yapma hesabı gütmeden çalıp söyledikleri bu albümün “2018 yılının en iyi albümleri” listesinde başa güreşeceği kesin” diyor.
SO Duo’nun ilk albümü Ay Ana’yı edinelim, dinleyelim, grubun konserlerini hep birlikte takip edelim mi?
soduo.wordpress.com
instagram.com/soduomusic/
facebook.com/soduo/
Ercüment Gürçay