Ayakkabılıkları ters çevirmişler!..- Dr. Osman ÖZTÜRK

“Kamuoyunda ‘Gezi Parkı Olayları’ olarak bilinen olayların devamı olarak kanun dışı toplantı ve gösteri yürüyüşü eylemlerine katılan eylemci gruplardan bir kısmının, kolluk görevlilerinin yaptıkları müdahale sırasında kaçarak, 31.05.2013 günü Beşiktaş İlçesi’nde bulunan Dolmabahçe Bezmiâlem Valide Sultan Camii’ne girmek istedikleri, camii müezzini Fuat YILDIRIM ve güvenlik görevlisinin kırılan kapının arkasına kalaslar koyarak eylemcilerin içeri girmelerini engelledikleri, devamında 01.06.2013 günü tekrar camii önünde toplanan eylemci grubun camii kapısının açık olmasından yararlanarak camiiye girip çıktıkları, aynı gün saat 22.30 sıralarında üzerlerinde sağlık ekibi kıyafetleri bulunan 10-15 kişilik bir grubun yanlarında yaralı 3-4 kişi ile birlikte camii içerisine girdikleri ve camii içerisine revir kurarak, temin ettikleri ilaçlar ile kanun dışı toplantı ve gösteri yürüyüşü yaparken yaralanan eylemcilere sağlık yardımı yaptıkları…

02.06.2013 günü saat 17.00 sıralarında ise camii önünde eylemci grupların yeniden toplanmaya başladıkları ve sonrasında saat 22.30 sıralarında ayakkabıları ile camii içerisine girdikleri, bu arada aralarında şüpheliler Sercan YÜKSEL ve Erenç Yasemin DOKUDAN’ın da bulunduğu ve üzerlerinde meslek formaları bulunan 10-15 kişilik bir grubun da eylemci gruplarla birlikte camii içerisine girdiği, üzerlerinde meslek formaları bulunan şüphelilerin camii içerisini yaralıların yaralarının ağırlığına göre 3 kısma ayırdıkları, şüphelilerin camii içerisindeki ayakkabılıkları ters çevirerek tezgâh gibi kullanmaya başladıkları…

Keza şüpheli Erenç Yasemin DOKUDAN ile şüpheli Sercan YÜKSEL’ in, kanun dışı toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katıldıkları tespit edilememiş ise de, mesleğe ait özel formalar ile kanun dışı eylemlerde bulunurken yaralanan eylemcilere temin edilen ilaçlar ile tıbbi yardımda bulundukları, bu şekilde suç şüphesi altında olan şüphelileri kanuni takip yapacak merciilere bildirmedikleri gibi aksine kanun hilâfına olarak şüphelileri kayırdıkları anlaşılmıştır.”

***
Aralarında bizim Erenç’le Sercan’ın da bulunduğu 255 kişilik “en büyük” Gezi davası bugün başlıyor.
Yukarıdaki uzun alıntı İddianame’den.
Bizdeki savcılık iddianameleri her daim mizah eserlerine taş çıkartmıştır da…
Şu son yıllardakiler bir başka harika!..
Savcı Bey’in, biri adli tıp uzmanı biri cerrahi asistanı iki doktora yönelttiği suçlamalara bakın.
(Kanun dışı toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılmamakla birlikte…)
Dolmabahçe Cami’nde revir kurmak…
Şüpheli yaralıları kanuni takip yapacak mercilere bildirmek yerine tedavi ederek kayırmak…
Yaralıları yaralarının ağırlığına göre üç kısma ayırmak…
Üzerlerinde meslek üniformalarıyla tıbbi yardımda bulunmak…
Camiye ayakkabılarıyla girmek…
Üstüne bir de…
Camii içerisindeki ayakkabılıkları ters çevirmek!..

***
Neyse ki olay Mısır’da değil de Türkiye’de geçiyor.
Hepi topu sekizer yıl hapisleri istenmiş Erenç’le Sercan’ın.
Yok, Mısır’da olsaydık…
Savcı Bey bilirdi ne yapacağını!..

Dr. Osman ÖZTÜRK -http://www.hekimedya.org/

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Balık ekmek yemekle olmaz, Marmara’nın suyunu için!-Mehveş Evin

Ne yazık ki müsilaj felaketini balık yemek, denize girmek, denizin yüzeyini temiz görmeye indirgemek, bu büyük ekolojik krizi durdurmanın önündeki en büyük engel.

Marmara Denizi’ndeki kirlilik sorununa bir çözüm: Agroekoloji – Bülent Şık

Agroekolojik yöntemler sulardaki nitrat kirliliğini azaltıcı bir sonuç doğurur ve bu da içme suyu kaynaklarının korunması anlamına gelir.

Örgütlü sessizlik – Arat Dink

Zeki Tekiner, dört ay önce başka bir silahlı saldırıdan şans eseri ölümcül bir yara almadan kurtulmuştu. Vali’yi olayın siyasi boyutu olduğuna ikna edememişlerdi. Dostları Nevşehir’den bir süre uzaklaşmasını istediler. O, “Bana Nevşehirliden zarar gelmez” dedi, kaldı. Su, tanıdık akıyor, değil mi?

Marmara Denizi’ndeki müsilaj kirliliğinde kömürlü termik santrallerin etkisi incelenmeli- Pelin Cengiz

İstediğiniz kadar yüzey temizliği yapın, bir yeri temizlerken diğer taraftan atık devam ediyorsa buna temizlik denir mi?

Marmara’nın ölümü: İstanbul kolera salgınına hazır mı – Bülent Şık

Denizdeki müsilajin kolera salgını getirmesi mümkün. Ama her şeye rağmen devam etmekten ziyade durmayı, onarmayı öne çıkarmalıyız. İnsan, bitki, hayvan ve çevre sağlığını bir bütünün birbiriyle ilişkili parçaları olarak görmeye çalışarak çözümler arayacağız.

EN ÇOK OKUNANLAR