Yeşeriyorum

Alternatif Medya Şenliği 16 Ekim’de

0

Yazıyı okumadan evvel bir şu videoyu sindire sindire izlemeniz salık verilir. Hatta izledikten sonra videodaki müziği bir daha açmanız ve o tınılarla yazılanları okumanız hararetle tavsiye edilir. Ben yazarken ve yazıyı düşünürken öyle yaptım.

Çok başka düşünmüştüm aslında yazıyı. Bir alternatif medya ve son 1 sene tarihçesi yazarım demiştim. Wikileaks’den girecek, Tunus’a uğrayacak, Mısır’da bir kahve molası, Yunanistan’da bir sirtaki, İspanya’da az bi kastanyet derken Occupy Wall Street’deki eş dosta selam çakacaktım. Nasıl oldu peki bu? kendime sorusu ile dümeni kendi zihnime kıracaktım ardından. Alternatif Medya imkanları olmasa biz tüm bu hareketleri yeterince/ gereğince/ içeriğince öğrenebilir miydik? diyecektim pek tecaül-i arif bir bilirde bilmez görünür soru ile.

Derken bu sabah işte bu yukarıda bahsettiğim videoya tesadüf ettim gene alternatif medya kanallarından birinde. İzlemeye de dinlemeye de doyamadım hatta yazıma almaya karar verdim.

Biz bunu yapmak istiyoruz be arkadaş dedim kendi kendime. Biz bunu sağlamak için varız. Yeşil Gazete’de yayınlanan bir yazısında Ragıp Duran, savaş çığırtkanı medyayı kast ederek, “Gazetecilik ayrıca esas olarak savaş değil barış mesleğidir. Gazetecilik daha çok sayıda insan ölsün diye değil, barış olsun, huzur olsun diye yapılır” diyordu.

Alın işte bakın. Muhtemelen Yunanistan’da çekilmiş görüntüler. İflas etmiş, yitmiş gitmiş dediğimiz, her geçen gün başka bir ekonomik darboğazını okuduğumuz Yunanistan’da. Ama işte bir buzuki’nin, bir serdengeçti abimizin atıp kendini sokağa, “şunu çal be usta” demesinde mutluluğumuz.

Biz bunun için çalışıyoruz be hocam. İnsanlar mutlu olsun, tabiat böyle kalsın diye uğraş veriyoruz. Kimse kimseyi ermenidir, travestidir, sakattır, kürttür vsr’dir şeklinde aşağılayamasın diye.

Bugüne kadar medyaya veryansın ediyorduk, yanlış yapıyorsunuz, doğrusunu yapın diye. Ama şimdi bak döndü devran, geldi imkan. Şimdi doğrusunu yapma imkanı kendi ellerimizde, kendi zihinlerimizde. Biz de karınca kararınca, kendi yağımızca doğru bildiğimizi yapmıyor muyuz zaten.

Bununla kalmak olmaz dedik sonra. Kendimiz gibi kimi gördük ise haber ettik, görmediklerimiz kalmış ise buyur ettik. Dedik ki buluşalım bu Pazar, bir tartışalım aramızda, kendimizi bize bir iyi tanıtalım, bizi bilmeyenlere kendimizi anlatma imkanı yaratalım?

Selamımıza-sağolsunlar- bilmukabele eden dostlarımız, yoldaşlarımız, meslektaşlarımız oldu. Bu Pazar, 16 Ekim’de buluşacağız kısmetse. Artık hiçbir densizin hayatını kaybetmiş bir genç kadına “su testisi” diyemeyeceği günler için toplanacağız, bundan sonra hiçbir edepsizin sırtından bıçaklanmış yarı çıplak bir kadının teşhirini savunamayacağı medyayı var etmek için bir araya geleceğiz.

Videoda da olduğu gibi hep beraber, heb birlikte, tüm neşemizle halayımızı coşkuyla sürdürmek için şenlik tertipleyeceğiz.

Yazının başında önce bir sindirin sonra dinleye dinleye yazıyı okuyun diye salık verdiğim videonun sonunda herkesin hep bir ağızdan haykırdığı gibi, “HOPPAAA

anavarza

 

More in Yeşeriyorum

You may also like

Comments

Comments are closed.