ManşetMedya-İnternet

Açık Radyo Dinleyici Destek Özel Yayını’nın 19’uncusu başladı

0

Kurulduğundan bu yana herhangi bir sermaye grubuna bağlı olmadan kamusal yayınını sürdüren Açık Radyo‘nun 19. Radyo Günleri, 17 Nisan Pazar günü başlayarak dokuz gün boyunca, Açık Radyo programcıları ve özel konuklarıyla online olarak gerçekleşecek.

Olağan akışını Radyo Şenliği için her yıl dokuz günlüğüne değiştiren Açık Radyo, Dinleyici Destek Özel Yayını için bu ‘müşterek’ alana kültür, sanat dünyası ve ‘kadim’ dinleyicilerinden konuklar alıyor, bazen de onları programcı koltuğuna oturtuyor.

Destek Özel Yayını’ndaki amaç, kurucuların ve neredeyse tümü gönüllü olan programcıların kolektif çabasının, dinleyicinin katılımı ile tamamlanması. Yani, birkaç bin dinleyicinin, her yıl tekrarlanan sürekli maddi katkısı ve fikri katılımı ile, bir müşterek örneği olan radyonun sürdürülebilir, kalıcı bir mecra olması hedefine ulaşmak ve bu sayede, canlılar alemini tehdit edecek boyutlara varan dev krizlere karşı durmak, sosyal hareket yaratmak ve sosyal normu değiştirmek için gerekli olan farkındalığa katkıda bulunmak.

Bu kapsamda dinleyiciler, seçtikleri programın istedikleri bir saatine destek (sponsorluk) verebilecek. Birden fazla program, ya da aynı programın birden fazla saati de desteklenebilecek.

Dinleyiciler, isterlerse taksitlendirerek, kredi kartıyla telefondan, internet üzerinden veya banka havalesi ile desteklerini gerçekleştirebiliyor. Yarım saatlik bir programa 200 lira, bir saatlik bir programa da 350 lira ile destek olunabiliyor. Seçilen program yayınlandığında destekçisinin adı programın başında ve sonunda anılıyor.

Bu seneki destek özel yayını için Açık Radyo Genel Yayın Yönetmeni Ömer Madra’nın Açık Radyo dostlarına yazdığı mektubu ise şöyle:

“Şaka gibi! Neredeyse 27 yıldan beri biricik “müşterek”imiz yani ortak varlığımız olarak varlığını sürdüren bu tuhaf radyoyu 1995 senesinde, yayına geçmesine daha aylar varken şöyle tarif etmişiz:

“Büyük para ve güç odaklarının sahipliği altında boğulan bir medya ortamında, Türkiye’nin –ve belki de dünyanın– ender bağımsız yayın organlarından biri …”

Şimdi sizlere bu mektubu yazdığımız tarih: 1 Nisan 2022. Şaka gibi değil mi? 27 yıl sonra o odaklar her yanımızda hepimizin üstüne daha da “çökmüş” halde! Haber, bilgi ve yorumlarını on yıllardır dinleyicimizle paylaşmaya – ya da eşsiz muhalif entelektüel müteveffa Aydın Engin gibi söylersek “bölüşme”ye – çalıştığımız Common Dreams (Müşterek Rüyalar) mecrası da “Yeter Artık!” diye başlıyor:

“Nüfusun %1’i, şirketler medyasının hem sahibi hem de yöneteni durumunda. Bu yüzde 1, statükoyu savunmak, muhalif sesleri bastırmak, zengin ve kudretlileri korumak için elinden geleni ardına koymuyor […] Bizse, %99 için önem taşıyan haber ve bilgileri veriyoruz. Misyonumuz? Bilgi ve esin verebilmek. Ortak yarara hizmet edecek değişimi ateşlemek… Peki nasıl? “Kâr amacı gütmeden, bağımsız, okur-destekli, okuması, yeniden yayınlaması, bölüşmesi parasız…”

Bu paylaşımcı davranış biçiminin bir diğer parlak örneği de DemocracyNow! (Demokrasi, Şimdi!) adlı ünlü muhalif radyo/TV yayınından geliyor. Bizden bir yaş küçük olan (doğ.1996) DN! yayınlarını, bildiğiniz gibi, 10 küsur yıldır hafta içi her sabah sizlerle bölüşmekteyiz. İşte ondan bir “müşterek” tarifi:

“… Her biri kendi adına konuşan bağımsız sesler büyük bir çeşitlilik içinde, dünyada olup bitenler üzerine benzersiz ve kimi zaman kışkırtıcı perspektifler getirirler kulağınıza. DN! izleyicisinin desteğine dayanır: bu da demektir ki bizim editoryal bağımsızlığımız şirketlerin ya da devletin menfaatleri ile asla gölgelenmez…”

Açık Radyo olarak biz de “Neyi Hedefliyoruz?” diye sormuştuk o unutulmaz 1995 yazında:

“Özel değil, özgür/ tüm çıkar gruplarından bağımsız/ ortak çabamızın ürünü/ kuruluşu – işleyişi – yayınları açısından demokratik/ temel hakları savunan/ çok kültürlülüğü ele alan, … müzik-haber-kişilik açısından benzersiz bir ses’e sahip, uluslararası kültür aleminin ayrılmaz bir parçası olmayı hedefleyen … kaliteli ve heyecan verici bir mecra olmak.”

İşte bunu olmaya çalıştık: Sessizlerin sesi olmayı, “Söylemi ile eylemi bir” olmayı. Bir diğer eşsiz muhalif entelektüel Hrant Dink’in tam 17 sene önce radyomuzda büyük bir belagatle dile getirdiği “etik-estetik bütünlüğü”nü kurmayı… Bunları bugün bir ölçüde başardığımızı söyleyebiliriz belki.

Peki nasıl? Siz programcılarımızın yıllar yılı büyük özveri ve enerjiyle sürdürdüğü kolektif gayreti ve bunu içselleştiren dinleyicilerimizin 17 yıldır kesintisiz devam eden maddî desteği sayesinde… Evet şaka gibi! Ama değil işte. 17 yıldır, ağırlıklı olarak dinleyici desteği ile ayaktayız.

Geçen ay Dünya Radyo Günü vesilesiyle kendimize yeniden hatırlattığımız “misyon”u bir daha anarak bitirelim isterseniz.

“Misyonumuz … Dünyanın en acil ve önemli siyasal, sosyal, etik ve estetik meselelerinde sürekli bu ilke ve değerlere bağlı yayın yaparak ortak yarar adına değişim yaratmak…”

Dinleyicilerimizden destek talebimiz elbette karşılıksız kalmayacaktır gene; bundan adımız gibi eminiz.

Sevgiler, saygılar, selamlar.”

Yeşil Havadis programının da yer aldığı Açık Radyo’ya program destekçisi olmak için acikradyo.com adresinden ‘Destek Olun’ düğmesini tıklayabilirsiniz.

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.