Doğuş Derya mecliste erkek egemen yemin yerine kendi metnini okudu

KKTC’de Cumhuriyetçi Türk Partisi – Birleşik Güçler (CTP–BG) Milletvekili Doğuş Derya’, Cumhuriyet Meclisi’nde milletvekillerinin yemin töreni sırasında, mevcut milletvekilliği andını “erkek egemen” bulduğunu belirterek milletvekilliği andı yerine kendi hazırladığı “yemini” okudu.

İlk kez milletvekili seçilen CTP-BG milletvekili Doğuş Derya’nın Meclis kürsüsüne çıkarak farklı bir yemin etme eyleminden dolayı gerginlik çıktı ve meclis oturumuna 5 dakikalık ara verildi.

http://www.youtube.com/watch?v=mE20ef5t5bA

Derya’nın, insan hakları ve kadın eşitliğinden bahseden ant içme metnini, Meclis Başkanlık Divanı adına oturum başkanlığını yürüten Demokrat Parti – Ulusal Güçler (DP-UG) Miletvekili Ergün Serdaroğlu bitirmesine izin vermedi. Aranın ardından tekrar ad okuma suretiyle oturum yeniden açıldı.

Derya, ikinci kez kürsüye geldiğinde milletvekilliği andını okudu.

Söz konusu metni okumasının yemini protesto ettiği anlamına gelmediğini ifade eden Derya, ülkede farklı sosyal kesimler yaşadığına belirterek, şunları söyledi: “Bu sosyal kesimlerin de görünür hale gelmesi için; ırkı, dili, dini, cinsiyeti, cinsel yönelimi nedeniyle kimsenin ayrımcılığa uğramaması için çaba göstereceğime yemine ettim.”

“Mevcut yeminin erkek egemen bir dille yazıldığını” iddia eden Derya, “1983’ten kalan, bazı konularda dışlayıcı olabilen çoğulcu bir dilden yazılmamış bir yemin. Ayrıca erkek egemen bir dille yazılmış. Ben yemini kendi vicdanı ve etik konumlanışım üzerinden önce vicdanımın sesini paylaşmak istedim sonra normal yemini ettim” diye konuştu.

Doğuş Derya’nın okuduğu alternatif milletvekilliği andı şu şekilde;

“Kıbrıs ülkesinde yaşayan her bireyin, dili, dini, ırkı, doğum yeri, sınıfı, yaşı, fiziksel durumu, cinsiyeti veya cinsel yönelimi dolayısıyla ayrımcılığa maruz kalmaması için çalışacağıma, emeğin sömürülmediği adil ve eşit bir düzen yaratmak içi uğraşacağıma, çatışma ve şiddet kültürünün yerine barış ve uzlaşı değerlerinin yerleşmesi için çaba göstereceğime, demokrasi, sosyal hukuk devleti ilkeleri ve insan hak ve özgürlüklerine bağlı kalacağıma; federal bir Kıbrıs kurma ülküsünden vazgeçmeyeceğime insanlık onurum üzerine ant içerim.”

 

 

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR