DSİ’ye dava açıldı: ‘Suyu termik santrallere değil, doğaya ve halka verin!’

Muğla Su İnisiyatifi, Yeniköy ve Yatağan Termik Santrallerine su tahsisi protokollerinin iptali için 465 yurttaşın imzasını içeren dilekçelere herhangi bir yanıt alınamayınca bir araya gelip dava açtı.

Muğla Su İnisiyatifi (MSİ) çağrısıyla bir araya gelen yerel örgütler ve yurttaşlar bugün (5 Şubat’ta) Muğla İdare Mahkemesi’ne giderek Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü‘ne dava açtı. DSİ’ye Yeniköy ve Yatağan termik santrallerine su tahsisi protokollerinin iptali için iletilen dilekçelere yanıt verilmemesi üzerine yurttaşlar, hukuki süreci başlattı.

Mahkemeye dilekçenin verilmesinin ardından Muğla’nın farklı ilçelerinden gelen MSİ gönüllüleri ve gönüllü avukatların katılımı ile İdare Mahkemesi önünde bir basın açıklaması yapıldı.

DSİ’ye 9 Kasım 2023’te iletilen dilekçelerde Muğlalılar su sıkıntısı çekerken mevcut suyun termik santrallere soğutma suyu olarak verilmesi şikayet edilmişti ve termik santralleri işleten şirketlerle yapılan su tahsisi protokollerinin iptali istenmişti. Ancak, 465 yurttaşın imzasını içeren dilekçelere herhangi bir yanıt alınamadı.

Muğla Su İnisiyatifi

‘Bu işte çok büyük bir yanlışlık, adaletsizlik ve vicdansızlık var’

MSİ tarafından yapılan basın açıklamasında yapılan hukuksuzluklar tek tek hatırlatıldı ve Su Tahsisleri Yönetmeliği’ne göre halkın ihtiyaçlarının karşılanmasının öncelik olması gerektiği belirtildi.

Basın açıklamasında 2014’te, termik santraller özelleştirilmeden hemen önce, Geyik Barajında toplanan yıllık 14,5 milyon metreküp suyun dokuz buçuk milyon metreküpünün Yeniköy Termik Santrali’ne soğutma suyu olarak verilmesine karar verildiğine de yer verildi.

Ayrıca 2016’da yapılan diğer bir protokolle de Dipsiz kaynağından 650 lt/sn debisinde su, Yatağan Termik Enerji A.Ş.’ye tahsis edilmişti. Bu sözleşmelerin imzalanmasının hemen sonrasında termik santraller özelleştirilerek yapılan bu protokollerde belirtilen miktarlarda suyun kullanım hakkı da termik santrallerin işletmesini alan şirketlere geçirilmişti.

Muğlalı çevre örgütleri DSİ’ye imzaları teslim etti: Termik santrallere su tahsisini iptal et!
Muğlalılardan belediyelere su çağrısı: Geyik Barajı kamunundur, kamuya iade edilmelidir
Yeşil Gazete’nin ortaya çıkardığı Yatağan’daki izinsiz kömür madenciliği Meclis gündeminde

Muğla Su İnisiyatifi

Basın açıklamasında bu iki termik santralin, her yıl toplam 33,5 milyon metreküp içilebilir kalitede suyu kullandığı da aktarıldı ve “Yani Bodrum Yarımadasında halk susuzluk çekerken, halkın ihtiyacı olan su miktarının iki katından fazlası bu iki santral tarafından tüketilmektedir” denildi.

Su Tahsisleri Yönetmeliği’ne göre halkın ihtiyaçlarının karşılanması öncelikli olması gerekirken, suyun bu işletmelere tahsis edilmesinin yönetmeliğe aykırı olduğunu söyleyen yurttaşlar, “Üstelik adı geçen termik santraller hakkında 1996’da Aydın İdare Mahkemesi tarafından kapatma kararı verilmiştir. Kapatma kararı daha sonra Danıştay‘da onaylanmış, ancak kararın uygulanmaması üzerine davacıların konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi‘ne (AİHM) taşıması sonucunda, Türkiye mahkemelerinin verdiği kapatma kararının uygulanması gerektiği, 2005 yılında AİHM tarafından da onaylanmıştır” açıklamasını yaptı.

Uygulanmayan yargı kararları Muğla’yı susuz bıraktı: Su yaşamdır, kömürlü termik santral ölüm!

Muğla Su İnisiyatifi: Adalet talebimiz ülkedeki hukuksuzluklardan ayrı değil

Söz konusu işletmelerin 28 yıldır yasadışı faaliyet gösterdiğini hatırlatan doğa savunucuları, termik santrallere yapılan su tahsislerinin ve kamu kaynaklarının bu şirketlere aktarılmasının yaşanan hukuksuzluğun boyutunu daha da artırdığını ifade etti.

Açıklamada “Ne yazık ki hukukun, anayasanın, yargı kararlarının yok sayılmasının adeta normalleştirilmeye çalışıldığı bir süreçten geçiyoruz. Seçmenlerin iradesi yok sayılarak belediyelere kayyımların atandığı, seçme ve seçilme hakkının yok sayılarak seçilmiş politikacıların, belediye yöneticilerinin hapislerde rehin tutulduğu, Anayasa Mahkemesi, İdare Mahkemesi, Danıştay kararlarının, uluslararası sözleşmeler gereği uymak zorunda olduğumuz AİHM kararlarının uygulanmadığı bir ülke haline geldik” denilerek ülke gündemindeki mevcut hukuksuzluklara vurgu yapıldı.

Basın açıklaması yapan MSİ sözcüleri, açıklamayı “Muğlalıların adalet talebi, tüm bu hukuksuzluklardan ayrı değildir. Yaşam hakkı olan suyu savunurken her türlü hukuksuzluğa karşı duruyoruz. Yaşamlarımız, yaşam alanlarımız özgürleşinceye kadar, her türlü meşru ve hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadeleriyle sonlandırdı.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR