İkizköylüler adalet için yürüyüşe başladı: Yok öyle yağma!

İkizköylüler adalet için yürüyüşe başladı: '“Bu mücadeleye zaten topraklarımız, köylerimiz için çıktık. Yanılırlar! Bize bu kadar baskı yapıldı 24 Temmuz’dan bu yana. Kafamızı devekuşu gibi evin içine koyalım da ‘istediğimiz gibi burada maden açalım’ dediler. Yok öyle yağma! 40 senedir burada iliğimizi kemiğimizi sömürdüler. Bundan sonra buna fırsat vermeyeceğiz.'

Limak ve IC-İçtaş iştiraki YK Enerji‘nin termik santraline kömür tahsis etmek için yok edilmeye çalışılan Akbelen Ormanı için İkizköylüler bugün (11 Ekim) yürüyüşe başladı.

İkizköylüler Muğla İdare Mahkemesi‘nde görülecek Akbelen Ormanı’nın maden işletmeciliğine tahsisinin iptali ve maden işletme ruhsatı ile izninin iptali davalarının duruşmaları için, adalet için sabah saatlerinde “Biz bitti demeden bu dava bitmeyecek” diyerek harekete geçti.

Akbelen yeni nöbet alanından yürüyüşe başlayan Akbelen direnişçileri, İkizköy’ün çıkışına kadar yürüdü. Araçlarla Milas karayoluna geçen İkizköylüler,  Milas ve Bodrum’dan direnişe destek vermek üzere gelen yurttaşlarla buluştu. Burada bir açıklamada bulunan İkizköylüler, Geyik ve Mumcular barajlarının kuruma tehlikesiyle karşı karşıya kalması ve bu su kaynaklarının Bodrum, Güllük ve Milas için önemine değindi. İkizköylüler, Çamköylüler, Karacahisarlılar ve Bodrumlular, Muğla’da mahkemeye yürüyecekleri noktaya doğru araçlarıyla harekete geçti.

İkizköylülerün iki kilometrelik adalet yürüyüşünde yaşça büyükler de bulunuyor ancak çok hastalığı olan ve yürüyemeyecek durumda olan vatandaşların yürümeden direkt mahkemeye götürüleceği bildirildi.

Akbelen keyfi uygulamalar, ekokırım ve işkenceyle abluka altında: Sizi çağırıyor
Akbelen’de avukatların alınmadığı arazi tespiti
Tespite bir kala: Çadırlarını jandarmanın aldığı Akbelen direnişçileri tarlada nöbette

İkizköylüler yürüyüş öncesi açıklamalarda bulundu. İkizköy Çevre Komitesi Başkanı Nejla Işık, şunları söyledi:

“Bu mücadeleye zaten topraklarımız, köylerimiz için çıktık. Yanılırlar! Bize bu kadar baskı yapıldı 24 Temmuz’dan bu yana. Kafamızı devekuşu gibi evin içine koyalım da ‘istediğimiz gibi burada maden açalım’ dediler. Yok öyle yağma! 40 senedir burada iliğimizi kemiğimizi sömürdüler. Bundan sonra buna fırsat vermeyeceğiz. Akbelen Ormanı kesilmiş olabilir. [Ağaçlara işaret ederek] Daha ileride görüyorsunuz kızılçam ormanlarımız var, zeytin ağaçlarımız var. İnsanlar ve tüm canlılar için en temel hak nedir? Toprak, hava, sudur, değil mi? Bizim mücadelemiz bu üçü içindir. Elektiriksiz durulur ama havasız, susuz, oksijensiz, topraksız yaşanmaz. Vicdanı, aklı, merhameti olan hiçkimse çıkıp da bizim karşımıza bunun aksini iddia edemez. Biz bu yolda haklıyız, bu gücümüzü haklılığımızdan alıyoruz. Sonuna kadar gideceğiz. Bu uğurda ölmek varsa gerçekten öleceğiz. Ölmek var, dönmek yok!”

İkizköylü bir diğer yurttaş ise “Hiçbir şey beni bu topraklardan vazgeçiremez. Elinizden geleni yapın, direneceğim, ayaktayım, yıkamayacaksınız beni. Ben bu topraklarda büyüdüm, bu topraklarda öleceğim. Benim kabrim burası olacak. Beni hiçbir şeyden yıldıramazsınız, ne yaparsanız yapın yılmayacağız” dedi.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR