Türkiye‘de Kasım ve Aralık ayından sonra kuraklığın hakimiyetiyle kapanan 2022’nin ardından 2023’te de aşırı sıcak rekorları kırıldı. Türkiye‘de kış mevsiminde beklenen yağış düşmedi. İklim krizi birçok bölgede kendisini aşırı hava olaylarıyla gösterdi. Kuraklık da bunlardan biri oldu. Can Suyumuz proje ekibi de kuraklığa karşı harekete geçilmesi uyarısında bulunarak ‘Türkiye’de Kuraklık İçin Kırmızı Alarm: Kuraklıkla İlgili Afet Yönetim Planı Oluşturulsun‘ imza kampanyası başlattı. Kampanya kapsamında şu ana kadar 17 bin 670 imza toplandı.
“Kuraklık sebebiyle son 50 yılda bir milyondan fazla insanın hayatını kaybettiğini biliyor muydunuz?”
Bu soruyla başlayan kampanyanın metninde ülkede her gün bir gölün kuruduğuna, kuraklığın ayrıca tarıma, ekonomiye, sosyolojik yapıya verdiği zarara değiniliyor.
‣Ardı ardına sıcaklık rekorları kaydedilirken kışa ne oldu?
‣Antalya’yı sağanak, fırtına ve kar vururken İstanbul’un barajları alarm veriyor
‣Alibeyköy Barajı son 10 yılın en düşük seviyesinde: Suların çekildiği kemerde keçiler otluyor
Kuraklık tarıma, ekonomiye ve sosyolojik yapıya zarar veriyor!@cansuyumuztsbl, kuraklığın doğal afet sayılması için bir kampanya yürütüyor.
Böylelikle kuraklık daha ileri boyutlara gelmeden ciddi ve kapsamlı önlemler alınabilir.
Destek ol:
👉 https://t.co/MYW97s0UHd pic.twitter.com/XVPdnqsqve— Change.org Türkiye (@ChangeTR) October 15, 2022
‘Yaşam yok oluyor’
Hayatını kaybeden canlılara işaret edilen kampanyada “Yaşam yok oluyor” uyarısında bulunuluyor. Ve bunu bir soru takip ediyor:
“Bunların sadece bir başlangıç olduğunun farkında değil miyiz?”
‣Yanlış su yönetimi ve kuraklıkla tamamen kuruyan Marmara Gölü’nde tarım…
‣Salda Gölü’nü besleyen Eşeler Dağı’na krom madeni açılmak isteniyor: Göl kuruyabilir, su kaynakları zehirlenebilir
‣ Sapanca’dan çekilecek su bitti, sıra gölü besleyen derelere geldi
‣Kayıtlara geçen en sıcak sekiz yıl: Buzullar rekor düzeyde eriyor, denizler yükseliyor, kuraklık artıyor
Kuraklığa karşı önlem alınmaması durumunda bu felaketlerin insanları ele geçireceğini ve insan sağlığını olumsuz yönde etkileyerek can kayıplara neden olacağı vurgulanıyor. Talep ise şu:
“Kuraklıkla ilgili Afet Yönetim Planı oluşturulsun”
Yangınları söndürecek su kalmadı!
Fransa'nın güneyindeki Pireneler bölgesinde çıkan yangında 1000 hektardan fazla alan zarar gördü.
İtfaiyeciler, son dönemde yeraltı sularının kuraklıktan dolayı azalması nedeniyle şimdiden su sıkıntısı yaşamaya başladı: Bölgedeki yüzme havuzu… pic.twitter.com/GM9NDI4SC3
— Change.org Türkiye – İklim (@ChangeTR_iklim) May 16, 2023
Türkiye’nin iklim krizinden en çok etkilenen ve etkilenecek olan Akdeniz Havzası’nda yer aldığının hatırlatıldığı kampanyada şunlara yer veriliyor:
“İklim krizi kaynaklı susuzluk ve yağış rejimi dengesizlikleri kuraklığı tetikliyor. Ana su kaynaklarımız olan sulak alanlar, yani nehirler ve göller kurudukça, suyumuzu kaybediyoruz. Kişi başına düşen kullanım suyu oranları tespit edilerek, iklim değişikliği, nüfus artışı gibi etkenler de gözetilerek yapılan hesaplamalara göre ülkemizde 2022 yılı itibariyle kişi başına düşen yıllık su miktarı 1.323 m3. Bu, Türkiye’nin daha şimdiden ‘su stresi‘ altında olan ülkelerden biri olduğunu gösteriyor. Ayrıca kış kuraklığı başta İstanbul olmak üzere, Ankara, Bursa ve İzmir’i de tehdit ediyor. Azalan yağışlar sebebiyle barajlardaki su seviyeleri düşüyor. Uzmanlar, kış kuraklığı yüzünden tarımda üretim periyodunun değişebileceğini belirtiyorlar.”
Kampanyayı başlatan ekip afet yönetim planı oluşturulması talebinin yanısıra şunları istiyor:
- “Risk yönetimi yapılsın, iklim krizinin suyumuza verdiği zararlar tespit edilsin, düzeltilmeye çalışılsın, takip edilsin ve uyarılar yapılsın.
- Kuraklık sebebiyle zarar gören bölgede yaşayanlara geri ödemesiz tazmin mekanizmaları oluşturulsun.
- Eskiye döndüğümüzde kuraklıktan dolayı medeniyetlerin son bulduğunu görüyoruz. Şu an kuraklığın dünyanın belirli noktalarında ölümcül bir hâl almamış olması, bize geri dönülebilir bir noktada olduğunu göstermiyor; çünkü şartlar oldukça değişti. Dünyamızda iklim krizinin etkisi ile önümüzdeki kuraklığı atlatamayacağımız düşünülüyor. Bu yüzden bizler kuraklık tehlikesi için önlem alınsın, afet yönetimi oluşturulsun istiyoruz çünkü kuraklık daha ileri bir boyuta geldiğinde elimizden bir şey gelmeyecek.”