Yorum: Seyircisiz tezahüratlı yarı final

Maç enteresan bir kararla seyircisiz oynandı. Açık kanalda yayınlanan bir maçın seyircisiz olması, paralı kanala göre daha iyi olsa da; seyircisiz bir karşılaşmanın herhangi bir iyi, güzel yanı olduğunu söylemek bile bu oyuna haksızlık.

Bunu söylerken başka bir haksızlığa yol açmayalım. Maç aslına seyirciliydi. Ekrana bakmazsanız, Türkiye standartlarında gayet yeterli sayılabilecek bir tezahurat duyabildiniz maçta. Beleştepe olarak anılan yerde yeteri kadar ses çıkartan Beşiktaşlılar vardı. İlk yarı da Beşiktaş onların göremediği kaleye hücum etti. Görmediğiniz bir yerden, sadece kalecinize bakarak ve onun sevinip sevinmediğine göre oyunu takip etmek. Seviniyorsa, gol diye sevinmek. Seyircisiz bir maçta, stadın dışından tezahurat yapılması ve içeriye destek verilmesi her maç öncesi her takım için konuşulan bir efsaneydi. Gerçek olması bu maça rastladı. Tezahurattan alıkoyanlar, o taraftarları da suçlu çıkarmasınlar şimdi? Acaba yeni, “enteresan” şiddeti önleme yasasında bu var mıdır? Futbol pek akıllı işi değil sanırım. İş bir de Türkiye’de olunca daha da karmaşık oluyor. Ülkenin tek kupasının yarı finalinde maçı seyircisiz oynatmak nasıl bir “şey”? Tabii ki taraftarın da bunu düşünmesi gerekiyordu. Buna fırsat vermemek gerek.

Maça gelince, Gaziantepspor ligde Beşiktaş’ın önünde ve daha korkulan bir takım. Beşiktaş’ın bu maç için korkutucu olması ise sonunda Avrupa olması ve son yıllarda bu kupayı sıklıkla kazanıyor olması. Gaziantep elense de Avrupa’da oynayabilir ama Beşiktaş’ın böyle bir şansı yok. Seneye antrenör seçimi, transferler ve mevcut yıldızların Beşiktaş’ta mutlu olabilmesi buna bağlı kısaca. Avrupa’da oynamayan bir takımın cazibesi ile, oynayanın cazibesini kapatmak için çok yüz bin dolarlar eklenecektir kontratlara.

Mutlaka tur atlamak ve kazanmak zorunluluğuna rağmen, Beşiktaş etkisiz başladı maça ve ilk yarıyı da etkisiz geçirdi. Sorun şu, hücum oyuncuları var ve savunma oyuncuları var. Savunmada eksikleri olduğu için de Beşiktaş’ın hücumdan daha çok savunma oyuncusu var. Fakat, ortada oynayan oyuncuların bir tarafı seçmek gibi bir lüksü olmuyor artık. Hatta sağ ve sol beklerin bile böyle oynaması demode artık. Yani bu dört oyuncunun mutlaka hem hücum, hem de savunma oynaması gerek. Bu olmadığında ve az hücum oyuncusuyla oynamak zorunda kaldığınızda da takım etkisizleşiyor. İşte Beşiktaş’ın yaşadığı durum bu. Kanat oyuncuları ikişer ikişer hücum etmezse, orta saha oyuncuları ileri geri oynamazsa Beşiktaş çok etkisiz kalır, kalıyor da. Quaresma müthiş bir yetenek, Simao sertlikle kolay sinse de çok yetenekli fakat artık tek oyuncunun herkesi geçip, maç kazandırması artık pek rastlanır bir durum değil.

Yine de bu maçta Simao yapabileceği en güzel şeyi yaptı ve golü attı. Serbest atıştan, daha önce attığı gollere benzer mükemmel bir gol attı. Seyircilere de güzel bir an olmuştur bu. Tam önlerinden geldi gol. Quaresma da golden sonra yapabileceği hareketlerden birini yaptı ama hakem Gaziantep’I 10 kişi bırakmak yerine sarı kartla geçiştirdi. Yıldızlarla oynamanın iyi yanı bu. Golden sonra da, Beşiktaş etkisini arttırdı. Yine bir duran toptan da farkı ikiye çıkardı. Sonrasında da etkili bir hücumla farkı üçe çıkardı. Üç golün de Beleştepe’nin önünde olması güzel bir tesadüftü. Sonuç olarak Beşiktaş, turu geçti denilebilir. Bu Avrupa için önemliydi.

Ek: Kim oynarsa oynasın, Rüştü maçın yıldızıydı. Skor buysa, onun sayesinde.

http://www.urbarli.net

Koray Doğan Urbarlı
Koray Doğan Urbarlıhttp://urbarli.net
İzmir’de doğdu. İzmir Kız Lisesi’nden sonra Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nü bitirdi. İlk önce Ege Üniversitesi Sosyoloji’de, sorasında da Ankara Üniversitesi Sosyoloji’de yüksek lisans yapmaya başladı. İkincisine devam ediyor. Bir kamu belediyesinin Dış İlişkiler Müdürlüğü’nde beyaz yakalı işçi olarak hayatına devam ediyor. Yeşil Gazete ekibine köşe yazıları, Türkiye, spor ve Dünya haberleri ile katkı sunuyor.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Aşırı hava olayları spor organizasyonlarını ve sporcuları da etkiliyor

Aşırı hava olayları sporcuların sağlığını tehdit ediyor. Aynı zamanda birçok stadyumun deniz seviyesinin yükselmesiyle su baskınlarına maruz kalacağı tahmin ediliyor.

Olimpiyatlarda yeni kombin eski hikâye

Olimpiyat demek etkinlik demek, pr, event, moda, medya, pazar, hayranlar, fanatizm, logolar, sporcu vücutları demek. Olimpiyat demek dünyanın her yerinden milyonlarca seyirci, yani tüketici adayı demek. Dünyanın en büyük endüstrilerinden moda endüstrisinin son yıllarda sporla daha da yakınlaştığı düşünülürse olimpiyatlarda modadan daha fazla bahsediyor olmamız şaşırtıcı değil.

Resiflerin üstüne inşa edilen kuleden büyük ölçekli inşaat projelerine: Tahiti’nin olimpik sörf krizi

Tahitili Teahupo'o yerli halkı, çevrelerine ve yaşam tarzlarına zarar...

2024 Olimpiyatları: Seine Nehri’nde ‘kirlilik’ nedeniyle ikinci antrenman iptali

Birleşik kanalizasyon sistemi nedeniyle aşırı yağışlarda Seinne Nehri'ne kanalizasyon atığı karışan Paris'teki Olimpiyat Oyunları'nda ikinci kez triatlon sporcularının antrenmanı iptal edildi.

[İklim Masası] Sözde ‘yeşil’ Paris Olimpiyatları en sürdürülebilir olamadı

Olimpiyatların ne kadar sürdürülebilir olduğunu inceleyen bir araştırmaya göre en sürdürülebilir olmak için fazla büyük olan 2024 Paris Olimpiyat Oyunları'nın en yeşil olma taahhütlerini sözde kaldı. Olimpiyat Komitesi'nin öne çıkardığı sürdürülebilir girişimler ise şüpheyle yaklaşılması gereken pazarlama söylemlerinden ibaret.

EN ÇOK OKUNANLAR