Hayvan HaklarıManşetTürkiye

[Hayvan hakları yasası nerede?] Ceviz Otizm: Yunusla yüzme terapi değildir, yasallaştırılmamalı

0
Hayvan Hakları Yasası‘nın Mecliste tartışıldığı bugünlerde siyasilerin hazırlanan yasa teklifinde mevcut yunus gösteri ve terapi merkezlerinin kapatılacağından bahsetmemesi hayvan hakları alanında çalışan platform ve dernekleri harekete geçirdi.
Ceviz Otizm Araştırmaları ve Toplumsal Savunma Derneği, milletvekillerine hitaben kaleme aldığı mektupta yunusla terapi adı altındaki ticari faaliyetlerin yasallaştırılmaması talebinde bulundu.
Sekiz sayfalık mektupta, bilimsellikten oldukça uzak bir uygulama olarak tanımlanan yunus terapisinin nöroçeşitli bireylere yönelik terapötik bir etkisinin olmadığı, bireyler için tehlike arz ettiği ve hayvan haklarını yok saydığı kaydedildi.

‘Son elli yılda yetmişten fazla kaza yaşandı’

Mektupta, çok sayıda bilimsel makaleyle birlikte TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu‘nun hazırladığı rapordaki verilere de atıfta bulunuldu. Söz konusu yunus parklarında son elli yılda yetmişten fazla kazanın yaşandığı belirtilerek şunlar kaydedildi:

Yaygın gelişimsel bozukluk olarak adlandırılan engel türü [bağlamında], kişinin beyin yapılanmasındaki farklılığın yunuslarla yüzerek zamanla geçebileceğinin iddia edilmesi; birden fazla sorunu beraberinde getirmektedir.

İlk olarak, yunus parkları, nöroçeşitli ve nörotipik bireyler için yüksek riskli yerlerdir. Son elli yılda yetmişten fazla kaza yaşanmış; bu kazaların on beşinde insanlar, yunuslar ve balinalar yaşamını yitirmiştir. Ölümlerle birlikte; insanları yunuslarla yan yana getirmenin viral ve bakteriyel hastalıklar başta olmak üzere birçok bulaşıcı hastalığı da davetiye çıkardığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Terapi sözcüğü, bir hastalığın, yaralanmanın, engelliliğin tedavi edilmesi, iyileştirme süreci anlamına gelir. Türkiye’deki yunus parklarının neredeyse tamamında varlığını sürdüren uygulamalardan biri de yunusla terapi fenomenidir. Son yıllarda yunus gösteri merkezi işletmecileri tarafından ‘özel çocuklarla yüzme programı’ olarak da adlandırılmaya başlanan yunusla terapi fenomeni, otistik, Down sendromlu ve yaygın gelişimsel çeşitlilikleri bulunan bireylerin yunuslarla yüzerek tedavi olabileceği iddiasıyla ortaya çıkmıştır. Yunusla yüzmenin, nöroçeşitli ve görünmez engeli bulunan bireylere yönelik iyileştirici herhangi bir etkisi olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış durumda değildir.”

‘Tedaviye yanıt vermediği kanısı oluşturulacak’

Mektupta, yunus parklarının yasallaşmasının nöroçeşitli bireye hiçbir fayda sağlamayacağı gibi, bu bireyin tedaviye yanıt vermediği kanısının oluşacağının da altı çizildi:

Yunus parklarının yasallaşması, nöroçeşitli bireye yönelik hiçbir fayda sağlamayacağı gibi, uygulamaya konu edilen nöroçeşitli bireyin ‘tedaviye yanıt vermediği’ kanısını oluşturarak, bireyin güncel bilimsel araştırmalarla faydası kanıtlanmış destekleyici unsurlara erişimini engelleyebilecek, özgü ihtiyaçlarının belirlenmesinde karmaşa yaratabilecektir. Bireyin ‘normalleşeceği’ iddiası, sağlamcı bir umut ve gerçeklik dışı bir iyimserlik sunumundan ibarettir.

Yunuslar, nörotipik veya nöroçeşitli hiçbir bireyin gündelik yaşamda karşılaşabileceği hayvanlar değildirler. Hiperduyarlılıkları bulunan, stereotipi (stim/uyaran) hareketleriyle bu duyarlılığı indirgemek, sönümlemek isteyen nöroçeşitli bireyin yaşamında ilk defa gördüğü bir canlıyla yan yana gelmesi, nöroçeşitli birey için aşırı yüklenmeye ve böylece duygusal çöküntüye neden olabilecektir.”

Ağır hayvan hakları ihlalleri yaşanıyor

Yunuslara çeşitli sakinleştici ve mide ilaçlarının verildiğinin hatırlatıldığı mektupta, bu ilaçların yunusların bağışıklığını zayıflatarak enfeksiyona dayalı ölümlere sebebiyet verdiği belirtildi:

Komisyon’un Ekim 2019 Raporu’ndan alınan bilgiler ışığında; yunus parklarında mahpus tutulan yunusların insanlara ve akranlarına yönelik saldırganlığını elimine etmek adına, yunuslara sakinleştiriciler ve çeşitli mide ilaçları verilmektedir. Bu ilaçların, yunusların bağışıklığını zayıflatarak enfeksiyona dayalı ölümlere neden olduğu, yunusların tipik olmayan ve mahpusluk kaynaklı davranışlar gösterdiği ifade edilmektedir.

Raporda, yunus parklarında diş törpüleme ve diş sökme işlemlerinin yapıldığına da işaret edilmiştir. Bu işlemlerin yürürlükte olan normatif düzenlemelere de aykırı olduğu belirtilmektedir.”

Türkiye’de şu anda mevcut 10 yunus parkı bulunuyor. Bu parklardaki tesisler, gösteri ve terapi adı altında ticari faaliyet yürütüyor.

You may also like

Comments

Comments are closed.