Hayvan HaklarıEditörün SeçtikleriManşetTürkiye

Hayvan hakları yasası: Komisyon Raporu’na dayanmayan bir yasa hayal kırıklığı olur

0

AKP Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, geçtiğimiz günler Mecliste düzenlediği basın açıklamasında hayvan haklarıyla ilgili çalışmaların yapıldığını, önümüzdeki hafta da yasalaştırılacağını duyurmasının ardından, hayvan hakları yasası konusu tekrar gündeme geldi.

Hayvanları can olarak kabul eden ve hukuki olarak da hayvanlara işkence edenlere ceza getirilmesini öngören 55 maddelik bir komisyon raporuna dayandırılarak hazırlanan ve üzerinde uzlaşılan kanun taslağı aradan geçen bir yılda bir türlü yürürlüğe girmemişti.

Raporun hazırlandığı komisyonda uzman üye olan Doç. Dr. Oytun Okan Şenel, son süreçte kendisiyle de komisyonda aktif olarak yer aldığını bildiği diğer üyelerle de temas kurulmadığını söyledi. Ancak, Şenel üzerinde çalışılmakta olan kanunun çok önemli bir gelişme olduğunu da ekledi.

Yasa askıya alındı

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Klinik Bilimler Bölümü Cerrahi Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi Doç Dr. Oytun Okan Şenel, bir türlü yürürlüğe girmeyen hayvan hakları yasasıyla ilgili şunları söyledi:

Hayvanların haklarını düzenleyecek mevzuat çalışmasının –nesnel bir gerekçeye
dayandırılmadan- askıya alınması, 2020 yılının en büyük hayal kırıklıkları arasında yer aldı. Oysa ondan bir önceki yılı tüm siyasi partilerin uzlaştığı bir komisyon raporu ve bu rapor paralelinde hazırlandığı bilinen bir kanun taslağı ile bitirmiştik. Üzerinden bir koca yıl daha geçtiği halde, elimizde kanun adına hiçbir bulgu bulunmadığını söyleyebiliriz. Hayvan Hakları Kanunu için şimdilik tek kazanımımız, açıklama yapan tüm parti temsilcilerinin hak kavramına vurgu yapıyor olması.”

‘Hayal kırıklığı’

Şenel, 2020’de yürürlüğe girmesi beklenen yasanın bir türlü yürürlüğe girmemesinin yarattığı hayal kırıklığını şöyle anlattı:

Bu kanun taslağının 2020 ocak ayı içinde AK Parti’de parti içinde gündeme getirilmesi planlanıyordu. Talihsiz dönemler geçirildi, Türkiye gündemi buna hazır değildi. Birkaç aylık bir gecikmeyi yadırgamıyorum. Üzerine koronavirüs sürecine girdiğimiz için de haklı karşılanabilirdi. Ama 2020 yılının ikinci yarısından itibaren bunun gündeme getirilmemesinin tamamen bilinçli, henüz tam olarak bilmediğimiz bir durumdan, bir karardan kaynaklandığını düşünüyorum. Dolayısıyla biz bir kere daha bu hayal kırıklığını yaşadık. İlk hayal kırıklığımız değildi. Şimdi gündem sıcak tutulmaya çalışılıyor.”

‘Bir kanun tasarısı her şeyi en baştan başlatabilir’

Oytun Okan Şenel, son zamanlarda art arda yapılan hayvan hakları yasasıyla ilgili açıklamalar için de şöyle konuştu:

Tesadüf olamayacak kadar çok ve periyodik açıklamalar yapılıyor konuyla alakalı. Artık bu kadar söylemin üstüne bir daha geri adım atılacağını düşünmek istemiyorum ama kaygım temelde şu: Eğer gerçekten bu kadar ince ince işlenerek ve kamuoyunun nabzı tutularak, uzlaşılarak hazırlanan bir rapor paralelinde değil de sürecin içinde çok da bulunmamış olan milletvekillerinin eliyle tamamen yeni ve hazır olunmayan kararlarla bir kanun çıkarılmaya çalışılırsa aslında en büyük hayal kırıklığı bu olacaktır. Bir kanun tasarısının gündeme gelmesi tartışmaları bitirmek yerine her şeyi en baştan başlatabilir.”

Başka bir taslak da var

Öte yandan, AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, 2020 yılının kasım ayında yaptığı bir açıklamada hayvan haklarıyla ilgili iki taslaktan bahsetmişti. Söz konusu olan diğer taslakla ilgili Şenel şunları anlattı:

2013 yılında TBMM Çevre Komisyonu’nda masaya yatırılmaya başlanan hayvan hakları konusu o zaman da tıpkı bugün olduğu gibi aniden rafa kaldırıldıktan hatırı sayılır bir süre sonra, dönemin Orman ve Su İşleri Bakanlığı kapalı devre bir mevzuat çalışması içine girmiş ve Adalet Bakanlığı’nı da bu çalışmaya dahil etmişti. İşte, Ak Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in Kasım 2020’de yaptığı açıklamada üzerinde çalıştıklarını söyleyerek refere ettiği iki taslakta birisi bu.”

‘iki taslaktan birinden feragat edilmeli’

Şenel, bahsedilen bu iki taslağın birbiriyle örtüşmediğini, iki taslaktan birinden feragat edilmesi gerektiğinin altını çizdi:

İki taslaktan biri eski taslak. İki taslağın birbiriyle örtüştürülmesi çok mümkün değil.  Çünkü eski taslak aslında yürürlükteki kanunla paralel hükümler içeriyordu. Yeni taslak ise hayvan hakları araştırma komisyonuna ilişkin hükümler içerdiği için eski taslakla yeni taslak dediğimiz iki çalışma arasında tamamen birbirine zıt hükümler var.

Eski taslakta yasaklı ırklar konusu aynen korunuyor. Oysa ki yeni taslakta yasaklı ırk kavramının ortadan kaldırılıp bunun belli koşullarda ruhsata bağlanması öngörülüyor. Bunun gibi çelişkili hükümler olduğu için iki taslağın birleştirilmesi söz konusu dahi değil. Gerçekten iki çalışma dikkate alınarak bir taslak hazırlandıysa mutlaka iki taslaktaki hükümlerden birinden feragat edilmesini gerektiriyor.”

Geçen seneden beri yasayla ilgili neler oldu?

Şenel, geçen seneden beri yasayla ilgili herhangi bir gelişmenin olmadığını da kaydetti: 

Geniş bir paydaş katılımıyla ve titizlikle oluşturulan, komisyon içindeki tüm üyelerin üzerinde uzlaştığı, TBMM Genel Kurulu’nda tüm partilerin olumlu görüş bildirdiği ve övgü ile söz ettiği bir rapor üzerine koca bir yıl boyunca ne yapılmaması gerekiyorsa o yapıldı: rapor buzluğa kaldırıldı, gündemden ve hafızalardan uzaklaştırıldı. Peki bu raporun üzerinde gerçekten mutlak bir uzlaşı mı sağlanmıştı? Elbette hayır! Bu raporun en önemli ayrıcalığı, özellikle 2013 yılından itibaren yoğun bir hareketlilik içine giren ve TBMM’nin gündeminde pek çok vesile ile yer alan hayvan hakları meselesinin en ayrıntılı ele alındığı çalışma olmasıydı.

Hayvan haklarına ilişkin pek çok bulgu tek tek, uzun tartışmalar sonucunda somutlaştırılarak rapora iliştirildi. Rapor yurdumuzda yaşayan hayvanların tüm mağduriyetlerini bir çırpıda çözümleyebilmekten ziyade, çözüme giden yolun ana eksenini belirleme konusunda fark yarattı. Bu rapordaki temel felsefe ve hukuki altyapı özümsenebildiği ve bundan sonraki standartların oluşturulmasında esas alınabildiği sürece, Türkiye’de hayvan hakları mücadelesinin geleceğini de güvence altına almış olacağız.”

Yasa çözüm olur mu?

Doç. Dr. Oytun Okan Şenel, hayvan hakları yasasıyla birlikte revize edilmesi gereken çok fazla kanun olduğu için her şeyin tamamlanmasının mümkün olmadığını ifade etti:

Aslında Türkiye’de hayvan hakları alanında hazırlanacak bir kanun tek başına hiçbir anlam ifade etmiyor. Bizim asıl gereksinimimiz, hayvan hakları, hayvan gönenci, hayvan sağlığı ve veteriner hekimliği hizmetlerine yönelik güçlü ve uzun vadeli bir stratejik planlama. Çünkü bu alanlar anlık dinamiklerle çok fazla manipüle ediliyor ve yürürlükteki mevzuat dahi kişisel yoruma açık hale geliyor. Kaldı ki, üzerinde çalışılmakta olan taslaklar henüz tüm gereksinimlere yanıt verebilecek yeterlikte değil. Yol haritasının baştan doğru çizilmesi ve daha stabil bir sistem kurgulanması gerekiyor. Hayvan refahının başlangıç adımının her hayvanın nitelikli sağlık hizmetlerine erişebilmesi olduğunu söylüyoruz ama onlara sağlık hizmeti sunacak olan veteriner hekimler güncel pek çok uygulamada sağlık sınıfının dışında tutuluyor.

Eşgüdümlü olarak revize edilmesi gereken çok fazla kanun var ve tüm bunların bir çırpıda tamamlanması olanaklı değil. Ama bir yerden başlamak gerektiği için, ilk adımın kamuoyunda kabul görecek, temel hassasiyetlere hitap edebilen bir kanun düzenlemesi ile atılması yararlı olacaktır. Yeni kanunun yürürlükteki kanunda yer alan kırmızı çizgileri koruması ve olabildiğince iyileştirmesi, TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu Raporu’na paralel hükümler içermesi, ama hepsinden önemlisi hayvanlara yönelik istismar ve ihlallere ilişkin tatmin edici cezai hükümlere sahip olması esas alınmalıdır.”

You may also like

Comments

Comments are closed.