7 Haziran’da oyum HDP’ye! – Hasan Cemal

Yazabilirsiniz bir kenara.
Türkiye 7 Haziran genel seçimlerine giderken Saray’daki Sultan’ın korkulu rüyası HDP’dir.
Ya HDP barajı geçerse?..
Ya HDP yüzde 10’un üzerinde seyrederse?..
Ya HDP yüzde 14-15’i yakalarsa?..
Bu sorular çoktandır Tayyip Erdoğan’ın kâbusu haline gelmiş durumda.
Çünkü, 7 Haziran’da böyle bir sonucun kendisi için sonun başlangıcı olacağını gayet iyi biliyor.
Bu nedenle korkuyor.
400 milletvekili hayalinin uçup gitmesiyle onun için çöküşbaşlayacak.
Bir yandan anayasayı tek başına değiştiremeyecek, yani başkan babalık, tek adamlık hayalleri uçup gidecek.
Öte yandan, AKP 7 Haziran’da hükümeti tek başına kuracak çoğunluğu da elde edemeyebilir.
Bu ihtimaller ciddi.
Daha düne kadar HDP’ye, Kürtlere mesafeli çevrelerde de yaşanmakta olan ilginç değişimler de bu ihtimalleri güçlendiriyor.
Siyasal gündemin ilk sıralarına oturan bu ihtimallerin gerçekleşmesi, AKP içindeki çatlakların derinleşmesi ya daErdoğan’ın 1150 odalı Saray’ında fena halde yalnızlaşması veetkisizleşmesi anlamını taşıyor.

Erdoğan ve tetikçilerinin hedefi HDP

4Selahattin Demirtaş, çocukları Dılda ve Delal, eşi Başak Demirtaş

Bunun içindir ki, Erdoğan’la tetikçileri bir süredir HDP’yi en büyük hedef tahtası haline getirdiler.
Bu nedenledir ki, HDP’nin Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı var güçleriyle şeytanlaştırmaya çalışıyorlar.
Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe açıklamalarının hemen ertesinde bastı düğmeye.
Önce kendisi, sonra Davutoğlu, arkasından Arınç ve eş zamanlı olarak yandaş medya tetikçileri hep bir ağızdan veryansın etmeye başladılar Demirtaş’a.
Gayet iyi farkındalar.
Demirtaş gün geçtikçe daha çok ilgi çekiyor.
Popülaritesi artıyor.
Selahattin Demirtaş’a dönük itibarsızlaştırma kampanyasıyla HDP oylarını aşağı çekebileceklerini sanıyorlar.
Oysa, Demirtaş’ı barış düşmanı ilan etmenin ciddiye alınacak herhangi bir yanı yok.
Barış ve demokrasi açısından Demirtaş’ın tertemiz bir sicili var.
Bu sicil büyük fedakârlık ve acılarla yazılmış bir sicil…
Selahattin Demirtaş, Kürt sorunu ile silah ve şiddetin bağını koparmanın, Türkiye’de gerçek barışa varmanın tek yolunundemokrasi olduğunu görüyor.
Demokrasi ve hukuk deyince de ‘Tayyip Erdoğan iktidarı’na haklı olarak inanmıyor.
Bu yüzden barış düşmanı ilan ediliyor.
Kandil’le birlikte İmralı’nın karşısına oturtulmak isteniyor.

Daha gözü kara oyunlar da tezgâhlanabilir

Erdoğan ve tetikçilerinin bu seçim oyunu fazlasıyla sıradan.
HDP oylarını bu ucuz oyunlarla aşağı çekebileceklerini sanıyorlarsa, fena halde yanılıyorlar.
Bu arada dikkatli olmakta yarar var.
7 Haziran yaklaştıkça, Demirtaş ve HDP’ye dönük bu sıradan ucuz oyunun tutmadığını gördüklerinde, daha gözü kara oyunlar da tezgâhlanabilir.
Tuzaklar kurulabilir.
Provokasyon’lar tezgâhlanabilir.
HDP’nin bunlara düşmekten özenle sakınması gerekir.

Saray’daki Sultan’ın kâbusu

Tekrar ediyorum.
(1) HDP, Saray’daki Sultan’ın 7 Haziran kâbusu!
(2) Yüzde 10 barajının üzerinde seyredecek bir HDP ile kendi çöküş sürecinin tetiklenebileceğini görüyor çünkü…
Seçime üç ay kaldı.
Sözü uzatmak istemiyorum.
Bu topraklarda barış ve demokrasi adına, değişim adına oyumu 7 Haziran’da HDP’ye vereceğim.

Bu yazı t24.com.tr/ den alınmıştır

1 Hasan Cemal

 

Hasan Cemal

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Balık ekmek yemekle olmaz, Marmara’nın suyunu için!-Mehveş Evin

Ne yazık ki müsilaj felaketini balık yemek, denize girmek, denizin yüzeyini temiz görmeye indirgemek, bu büyük ekolojik krizi durdurmanın önündeki en büyük engel.

Marmara Denizi’ndeki kirlilik sorununa bir çözüm: Agroekoloji – Bülent Şık

Agroekolojik yöntemler sulardaki nitrat kirliliğini azaltıcı bir sonuç doğurur ve bu da içme suyu kaynaklarının korunması anlamına gelir.

Örgütlü sessizlik – Arat Dink

Zeki Tekiner, dört ay önce başka bir silahlı saldırıdan şans eseri ölümcül bir yara almadan kurtulmuştu. Vali’yi olayın siyasi boyutu olduğuna ikna edememişlerdi. Dostları Nevşehir’den bir süre uzaklaşmasını istediler. O, “Bana Nevşehirliden zarar gelmez” dedi, kaldı. Su, tanıdık akıyor, değil mi?

Marmara Denizi’ndeki müsilaj kirliliğinde kömürlü termik santrallerin etkisi incelenmeli- Pelin Cengiz

İstediğiniz kadar yüzey temizliği yapın, bir yeri temizlerken diğer taraftan atık devam ediyorsa buna temizlik denir mi?

Marmara’nın ölümü: İstanbul kolera salgınına hazır mı – Bülent Şık

Denizdeki müsilajin kolera salgını getirmesi mümkün. Ama her şeye rağmen devam etmekten ziyade durmayı, onarmayı öne çıkarmalıyız. İnsan, bitki, hayvan ve çevre sağlığını bir bütünün birbiriyle ilişkili parçaları olarak görmeye çalışarak çözümler arayacağız.

EN ÇOK OKUNANLAR