DünyaManşet

50 yıllık çatışmaların ardından Kolombiya’da barış rüzgarları

0

Sibylla Brodzinsky ve Jonathan Watts tarafından The Guardian‘da yayımlanan yazıyı Yeşil Gazete ekibinden Özge Geyik‘in çevirisiyle sunuyoruz.

***

Barış anlaşmasının resmiyete dökülmesi referandumdan çıkacak onaya bağlı olsa da ateşkes ve Farc’ın silah bırakma kararı barışa giden yolda önemli bir adım.

col

Kolombiya cumhurbaşkanı Juan Manuel Santos, Küba cumhurbaşkanı Raúl Castro ve Farc komutanı Timoleón Jimenez Havana’daki imza töreninde. Görsel: Adalberto Roque/AFP/Getty Images

Kolombiya hükümeti ve Farc,  50 yıldır akan kanı durdurmak üzere imzaladıkları ateşkes ile dünyanın en uzun soluklu savaşlarından birinin sonunu duyurdu.

Farc komutanı Timoleón “Timochenko” Jiménez “Bu, savaşın son günü olsun” derken göz yaşlarını tutamadı. BM genel sekreteri Ban Ki-moon’un da katılım gözterdiği Kolombiya cumhurbaşkanı Juan Manuel Santos ile gerçekleşen Havana’daki imza töreninde “Nihai barış anlaşmasına çok yakınız,” diye ekledi.

Barış anlaşmasının resmiyet kazanması için referandum sonuçlarının beklenmesi gerekse de, alınan karşılıklı ateşkes anlaşması 250,000 ölüm ve 6 milyondan fazla insanın yerinden edilmesine sebebiyet veren uzun soluklu bu çatışma ortamının sona ermesinde kilit bir adım.

Cumhurbaşkanı Santos, pek çoğu barışı tatmamış olan halkı ve ülkesi için tarihi bir günü yaşattı. “Kolombiya savaşla yaşamaya alıştı. Barış içinde yaşamanın ne anlama geldiğini hatırlatacak en ufak bir anımız yok.  Bugün, barış ve çocuklarımıza tarihin tekerrürü olmayan bir gelecek ihtimali  getiren yeni bir sayfa açılıyor.” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı ayrıca uyuşturucu kaçakçılığıyla uğraşan diğer çetelerle çatışmaların devam ettiğini kabul etse de barışın önündeki en büyük engelin kalktığını ifade etti.

Donanmaya katıldığında annesinin hediye ettiği tüfeğe atıfta bulunarak kendisini Farc’ın ezeli hasımı olarak nitelendiren Santos mücadelenin bundan böyle silahlarla değil siyasi arenada devam edeceğini belirtti.

“Kolombiya cumhurbaşkanı olarak, barış kararı aldığımız bu an itibariyle hiçbir zaman aynı fikirde olmasak da siyasi mücadele ve ifade özgürlüklerinin yasal savunucusu olacağım. Bu, kendilerini buyur ettiğimiz demokrasinin temeli.”

Kıtanın en büyük ve uzun soluklu çatışmalarından birinin son bulduğu ana, diğer Latin Amerika liderlerinden de tanıklık eden oldu. Bunların arasında barış görüşmelerine ev sahipliği yapan Küba cumhurbaşkanı Raul Castro ve ülkesi gözlemci konumunda olup Farc’ı barış müzakereleri için teşvik eden Venezüela devlet başkanı  Nicolás Maduro da vardı. ABD’li bazı diplomatlar da katılımcılar arasındaydı.

BM genel sekreteri Ban sonu bitmeyen savaşların hüküm sürdüğü dünyamızda bu kararı memnuniyetle karşıladı.

Castro anlaşmayı Kolombiya halkının zaferi olarak yorumladı.

Dağ ve ormanlardaki 7000 Farc gerillasının nasıl tasfiye edileceği tartışmalı gündem maddesinin tartışılmasının akabinde nihai barış anlaşmasının önümüzdeki aylarda, muhtemelen Kolombiya’nın bağımsızlık günü olan 20 Temmuz’da ilan edilmesi bekleniyor.

Anlaşma uzun süredir beklenmekteydi. Cumhurbaşkanı Santos bu anlaşmayı iki yıl önce bekliyordu. Geçtiğimiz sene, anlaşma için son gün 23 Mart 2016 olarak belirlenmiş fakat iki tarafın nasıl silahsızlanılacağı ve tasfiyenin nereye olacağı üzerine anlaşamaması sebebiyle bu tarih kaçırılmıştı.

Gayri resmi bir ateşkes birkaç aydır yürürlükte olsa da Farc, 80 ve 90’ların sonlarında yaşanan 3000 kişinin öldürülmesiyle sonuçlanan Unión Patriótica siyasi hareketin ile barış müzakereleri sürecine benzer bir sol karşıtı şiddet olaylarına maruz kalma korkusuyla silah bırakmakta isteksizdi.

Farc ve eylemlerini uyuşturucu ve insan kaçırma gibi yollarla finanse eden bazı diğer sol örgütlere karşı halkın tepkisi hala baki. Ancak, hükümet silah bırakan bu kişilerin topluma tekrar karıştığında güvenliğin ve desteğin sağlanacağına dair teminat veriyor. Farc liderleri herkese silah bırakma çağrısı yaptı.

Kolombiya hükümeti the Quintin Lamé, the M-19 and the Ejercito Popular de Liberación (EPL) gibi diğer üç örgütle daha barış müzakerelerinde bulundu fakat hiçbiri Kolombiya’nın hatta belki tüm kıtanın en güçlü gerilla ordusuna sahip Farc kadar zorlayıcı olmadı.

Kolombiya Tarih Belleği Merkezi (Centre for Historcial Memory)nden Gonzalo Sánchez’e göre “Bu, gerilla gruplarının daha en başta oluşmasına sebep olan problemin köküne inen ilk anlaşma,” oldu. “Şimdiye kadarki diğer anlaşmalar silah sorununa eğilirken toplumsal sorunları arka plana itti.”

Müzakerelerde dile getirilen ilk şey, Farc ‘ın 60’ların ortasında toplumsal adalet isteyen bir köylü hareketi olarak ortaya çıkmasına da sebep olan kırsal alanlardaki eşitsizlik ve kalkınma eksikliği oldu.

Sivil hayata geçişe hazırlanan Farc gerillaları. Görsel: Stephen Ferry

Sivil hayata geçişe hazırlanan Farc gerillaları. Görsel: Stephen Ferry

Müzakere sürecinin sağlıklı ilerleyebilmesinde uluslar arası destek önemli bir rol oynadı. Sánchez’e göre, BM’nin ateşkesin imzalanması ve tasfiye sürecinin gerçekleşmesinde gözlemci olarak bulunması oldukça mühim. Avrupa’dan kısıtlı maddi destek gelecek olsa da Obama, 450 milyon Amerikan dolarının eski Farc gerillalarının silah bıraktıktan sonraki hayatlarının güvence altına alınması ve mayınların temizlenmesi gibi süreçlerde kullanılmak üzere aktarılması için meclise öneride bulundu.

Plan Colombia olarak bilinen yardım kapsamında Kolombiya hükümetine silah ve istihbarat için aktarılan milyarlarca dolara atıfta bulunan Sánchez, “Barış sürecinde en çok masraf yapacak olan taraf savaş için de en çok çabayı sarf eden taraf,” diye belirtti.

Kolombiya’da çatışmaların bitmesini Latin Amerika bölgesinde “devrim döngüsü”nün de sonu olarak gören Sánchez Perşembe günü yapılan açıklamanın daha başlangıç olduğunu vurgulayarak “Duyulan heyecana biraz da gerçekçilik eklemek gerekiyor,” şeklinde açıklamada bulundu.

Perşembe günü (23.06.2016) verilen mesaj çatışmaların bittiğini belirtiyordu. Farc’tan daha küçük ve zayıf olan National Liberation Army isimli grup hükümetle ayrı bir müzakere sürecine girildiğini duyursa da artık yol alınması gerekiyor. Hükümetin resmi müzakere sürecinin başlaması için koyduğu ana maddi kaynak olan insan kaçırmanın durdurulması şartını ELN kabul etmedi.

Sánchez’e göre “ELN fırsatı kaçırıyor ve bu, topluma olduğu kadar Farc ve kendilerine de problem yaratacak.” Ayrıca, “Farc ile çatışmaların bitmesi çelişkili bir biçimde toplumda farklı kırılmalar yaratabilir,” şeklinde uyarıyor.

Silahlı çatışmaların, doğası gereği toplumsal hareketleri bastırdığına dikkat çeken Sánchez, “Çatışmalarla geçen yarım asırda silah seslerine bağışıklık kazandıktan sonra şimdi sokaklarda toplumsal hareketlere alışmamız gerekecek.” diye ekliyor.

 

Haberin İngilizce Orijinali

Yazı: Sibylla Brodzinsky ve Jonathan Watts

Çeviri: Özge Geyik

(Yeşil Gazete, The Guardian)

More in Dünya

You may also like

Comments

Comments are closed.