BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi‘nin (BÇS) 1992 yılında imzalanan 16. Taraflar Konferansı olan COP16, bugün (21 Ekim) Kolombiya‘nın Cali kentinde başladı.
1 Kasım’a kadar sürecek zirvede, iki yıl önce yapılan COP15‘te mutabakata varılan tarihi “30×30″ hedeflerinin ardından, ülkelerin kalan altı yılda bu taahhüdü nasıl yerine getirebilecekleri konusuna odaklanılacak.
2022’de Kanada‘nın Montreal kentinde düzenlenen COP15’in sonunda, katılan ülkeler Kunming-Montreal Anlaşması‘nı imzalamıştı. Küresel ısınmayı 1,5 santigrat derecenin altında tutma taahhüdüne dayanan Paris Anlaşması‘na benzetilen anlaşmanın en önemli maddelerinden biri, 2030 yılına kadar doğanın yüzde 30’unu koruma hedefiydi. Bu ’30×30’ hedefi, tarihin en büyük kara ve okyanus koruma taahhütlerinden biri olarak değerlendiriliyor.
[COP15] Biyolojik çeşitlilik için tarihi bir anlaşmaya imza atıldı
Kenya’daki COP15’te uzlaşma: Kunming-Montreal Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi hayata geçiyor
Anlaşmada öncelikli konulardan biri de hesap verebilirlik olarak belirlenerek hükümetler ve şirketlere çeşitli sorumluluklar yüklenmiş; gelişmekte olan ülkelerdeki koruma çalışmaları için 2030 yılına kadar yılda 30 milyar dolar ve yerli halkların haklarının korunması da nihai metne girmişti.
Ulusal strateji ve eylem planlarının sunulması bekleniyor
Cali’de düzenlenen COP16’nın açılışında konuşan Kolombiya Çevre Bakanı HE Susana Muhammed, “Bu, dünyanın en fazla biyolojik çeşitliliğe sahip ülkelerinden biri için harika bir fırsat olacak. Zirve, Latin Amerika‘dan dünyaya iklim eyleminin ve yaşamın korunmasının önemi hakkında bir mesaj gönderiyor” dedi.
Dünyanın dört bir yanından liderler, gezegendeki biyoçeşitliliğin durumu görüşmek ve doğanın tahribatını durdurmak için anlaşmalar yapmak üzere müzarekeler gerçekleştirmek üzere iki yılda bir bir araya geliyor. Bu hafta Cali’de başlayan 16. BM Taraflar Konferansı Zirvesi’ne 196 ülkenin temsilcileri katılıyor.
Zirvede, bilim insanları, yerli topluluklar, iş dünyası temsilcileri ve çevre bakanları COP15’te üzerinde uzlaşılan tarihi hedeflere doğru ilerlemeyi görüşecek ve bunların nasıl izleneceği konusunda müzakere edecek.
Kolombiya’da hükümetlerin Ulusal Biyoçeşitlilik Stratejileri ve Eylem Planları (NBSAP) olarak bilinen hedeflere nasıl ulaşmayı planladıklarına dair ulusal stratejiler sunmaları bekleniyor.
Guardian‘a göre ilk belirtiler, hükümetlerin yüzde 80’inden fazlasının eli boş döneceği yönünde; ancak Brezilya gibi muazzam biyoçeşitliliğe sahip bazı ülkeler karmaşık ve onlarca yıllık bir strateji geliştirdiklerini söylüyor.
CarbonBrief, 17 “megaçeşitli” ülkeden şimdiye dek yalnızca beşinin NBSAP ürettiğini açıkladı.
COP16: More than 85% of countries miss UN deadline to submit nature pledges | @daisydunnesci
Read here: https://t.co/sywd0hGU3m pic.twitter.com/DYf4Uk9Fx4
— Carbon Brief (@CarbonBrief) October 17, 2024
2022 anlaşmasını imzalayan 196 tarafın yalnızca %10’u Çin‘de uygulamaya koymayı kabul ettikleri doğa eylem planlarını yayımladı. Gereken yıllık 20 milyar doların çok altında bir fonlama söz konusu ve dünya okyanuslarının yalnızca yüzde 2,8’i “etkili” bir şekilde korunuyor.
Ekosistemlerin en güvenli durumda olduğu bölgeler ise, geleneksel koruyucuların, yani yerli halklar ve yerel toplulukların yaşadığı ve karar aldığı bölgeler.
Son kapsamlı rapora göre, Dünya’nın yaban hayatı popülasyonları sadece 50 yılda yüzde 73 oranında azaldı. Biyoçeşitlilik krizini tersine çevirmek iklim kriziyle mücadeleyle derinden iç içe geçmiş durumda.
2024 Yaşayan Gezegen Raporu: Yaban hayatında yüzde 95’e varan düşüşler yaşandı
Koruma finansmanı masadaki en önemli konu
Zirvede, doğayı koruma ve restore etme taahhütleri anlaşmanın ana başlıkları olsa da, en önemli tartışmalar bunların finansmanı konusunda çıkacak. 2022’de Montreal’de düzenlenen Cop15 müzakereleri sırasında, gelişmekte olan ülkeler koruma hedeflerini uygulamak için daha fazla paraya ihtiyaç duyduklarını söylemiş ve nihai anlaşmanın bir parçası olarak finansmanda önemli bir artış talep etmişti.
Hükümetler de on yılın sonuna kadar yılda en az 30 milyar dolar (23 milyar sterlin) doğa finansmanı sağlamayı kabul etmiş ve 2025’e kadar 20 milyar dolarlık bir ara hedef belirlemişti. İlk dönüm noktasına bir yıldan az bir süre kala, Birleşik Krallık ve AB üye ülkeleri gibi zengin bağışçı ülkelerden gelen yeni finansal taahhütler, hükümetlerin sözlerini tutup tutmadıklarını gösterecek.
Küresel Güney’den ‘biyokorsanlığın’ önlenmesi talebi
Zirvede, dünyanın mercan resifleri, yağmur ormanları ve diğer zengin ekosistemlerini ticari keşifleri, özellikle de yapay zeka endüstrisi için kullanan gelişmiş ülkelerin kazançları da masaya yatırılacak. doğanın genetik kodlarını için kullanan gelişmiş ülkeler, doğanın genetik kodlarını
Küresel güne, keşiflerden elde edilen kârların paylaşılmasında kendilerine adil payların ödenmesini istiyor. Şirketlerin kaynağını belirtmeden genetik bilgi almasını “biyokorsanlara” benzetiyorlar.
Cop16’da ülkeler bu konuda ilk kez bir anlaşma müzakere edecek. Anlaşma sağlanırsa, doğal dünyanın genetik verilerinden elde edilen fonlar koruma için yeni ve potansiyel olarak kazançlı bir gelir haline gelmesi bekleniyor.
COP16’da yerli halkların beklentisi ise doğa koruma anlaşmalarının pratikte ne kadar ilerlediğini görmek. Zirvede, Montreal’de üzerinde anlaşılan Kumming-Montreal Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi’nin (GBF) her ne kadar hukuki bağlayıcılığı olmasa da ulusal biyoçeşitlilik planları aracılığıyla dört kapsamlı hedef ve 23 küçük hedefi karşılama konusundaki ilerlemeleri göstermeleri bekleniyor.
Hükümetler ise başarının nasıl ölçüleceğine henüz karar vermiş değil. Arazi koruma ve finansmanı ölçmek BM’nin denetimi sayesinde nispeten kolay olsa da türlerin azalmasının, biyolojik çeşitlilik yoğunluğunun ve sürdürülebilir kaynak yönetiminin ölçülmesi ve ilerlemenin nasıl takip edileceği konusunda tartışmalar sürüyor.
Greenpeace Orta ve Doğu Avrupa Biyoçeşitlilik Kampanyacısı Špela Bandelj Ruiz, “Eylem olmadan boş vaatlere son verilmeli. Yeni seçilen AB liderleri ve Komisyon, hayati ekosistemleri koruyan, temiz suyu garanti eden ve sağlıklı gıda sağlayan yasalar çıkarmalı” dedi.
Ruiz, Avrupa Komisyonu temsilcilerinin zirvede ilgi odağı olacağını ve tüm dünyanın mevcut küresel taahhütlerini nasıl yerine getirdiklerini, ayrıca yeterli fonlama eşliğinde hedeflerin uygulanmasına öncülük edip etmediklerini izleyeceğini de belirtti.
Kolombiya’nın Gustavo Petro yönetimindeki ilk solcu hükümeti ise zirveyi barış için bir katalizör olarak kullanmayı istiyor. Kolombiya Devrimci Silahlı Kuvvetleri (FARC) ile 2016’da imzalanan barış anlaşmasına rağmen, ülkenin bazı bölgelerinde gerilla gruplarıyla çatışmalar devam ediyor. Cop16’nın başkanı, Kolombiya Çevre Bakanı Susana Muhamad, Cop16’nın aynı zamanda şiddetli çatışmanın altını çizmek için bir fırsat olduğunu ve zirvenin “Doğayla Barış” temasının motivasyonunun bir parçası olduğunu söyledi.