Hafta SonuKöşe YazılarıManşetYazarlar

2022 Raporu: Gıda güvencesizliği kapıda…

0

Dünya Gıda Güvenliği ve Beslenme Durumu 2022 raporu Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından yayımlandı. Bu raporlar FAO, Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD), Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Dünya Gıda Programı (WFP) ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından ortaklaşa hazırlanıyor. Temel amacı ise tüm dünyada açlığın sona erdirilmesi, gıda güvenliğinin sağlanması ve beslenmenin iyileştirilmesi yönündeki ilerlemeler hakkında bilgi vermek; 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi bağlamında bu hedeflere ulaşmak için temel zorluklar hakkında derinlemesine analiz yaparak, çözüm önerileri geliştirmek.

260 sayfalık detaylı rapor ürkütücü gerçeklerle dolu. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerinde 2030 yılında dünyadaki gıda güvencesizliği sorununun; yani açlık sorununun tamamen çözülmesi hedeflenmişken, rapora göre 2015 yılından bu yana her geçen gün bu hedeften uzaklaşıyoruz. Dengeli beslenememe ve açlık sorunu her geçen yıl daha da büyüyor, Covid-19 pandemisi sonrası 2021 yılında gıda güvencesizliği açısından bir toparlanma beklenirken aksine açlık sorunu pandemi sonrası eşitsizliklerin daha da derinleşmesi sonucu kötüleşmiş.

2021’de 800 milyondan fazla insan açlıkla karşı karşıya kaldı

Raporun içindeki çarpıcı rakamlara göre 2015 yılından 2019 yılına kadar nispeten değişmeden kalan yetersiz beslenme yaygınlığı 2019 yılından 2020 yılına yaklaşık % 8.0’den  % 9,3’e yükselmiş ve 2021 yılında ise prevelans yaklaşık % 9,8’e ulaşmış. Raporu hazırlayan bilim insanı grubu dünyada 702 ila 828 milyon insanın (sırasıyla dünya nüfusunun yüzde 8,9 ve 10,5’ine karşılık gelen) 2021’de gıda güvencesizliği ile yani açlıkla karşı karşıya kaldığını hesaplamış. Bu rakamlara göre dünya üzerindeki her on insandan biri açlıkla, biri de yetersiz beslenme sorunu ile karşı karşıya.

Sonuç olarak açlık 2021’de 2020’ye kıyasla 46 milyon daha fazla insanı etkilemiş durumda. Pandemi öncesine göre, yani 2019’dan bu yana toplam 150 milyon daha fazla insan açlıkla yüzleşti. Raporda verilen bilgiye göre Afrika’daki her beş kişiden biri (nüfusun % 20,2’si) 2021’de açlıkla karşı karşıya kalırken, bu oran Asya‘da % 9,1, Latin Amerika ve Karayipler‘de % 8,6, Okyanusya’da % 5,8 oldu. Kuzey Amerika ve Avrupa’da ise % 2,5’dan azdı. Pandeminin derinleştirdiği eşitsizlikler nedeniyle Afrika, Asya ve Latin Amerika ve Karayipler’de 2019 yılından itibaren gıda güvencesizliği ile karşılaşanların oranı da rapora göre arttı. Rapordaki  projeksiyonlara göre sürdürülebilir kalkınma hedefleri içinde gıda güvencesizliği ve yetersiz beslenmenin yok edilmesinin hedeflendiği 2030 yılında yaklaşık 670 milyon insan hala yetersiz beslenmenin pençesinde olacak. Üstelik devam eden Ukrayna-Rusya savaşı ticaret, üretim ve fiyat kanalları aracılığıyla küresel tarım piyasaları için birçok etkiye sahip olacağı gözlemleniyor ve yakın gelecekte bu nedenle yetersiz beslenme tehdidi altındaki insan sayısı artabilir.

Gıda enflasyonunun en yüksek olduğu dördüncü ülke Türkiye

Gıda güvenliği ve beslenme durumu açısından ülkemizde de durum gittikçe kötüleşmekte… Türkiye gıda maddeleri enflasyonunun dünyada en yüksek olduğu dördüncü ülke, resmi rakamlara göre ülkemizde gıda maddeleri son bir yıl içinde %89 pahalandı. Türkiye’den daha yüksek gıda enflasyonuna sahip ülkeler Zimbabve, Lübnan ve Venezüella… 2022 Dünya Gıda Güvenliği ve Beslenme Durumu Raporu’ndaki veriler bölge temelli ve ülkelerin gelir gruplarına göre veriliyor. Ülkemizin yer aldığı bölgede gıda güvencesizliği ve beslenme bozukluğu prevelansı 2015 yılından itibaren artışa geçmiş ve 2015’de %7.6 olan prevelans 2021’de yaklaşık %8.6’ya tırmanmış.

Rapor yıllardır üzerinde tartışılan, bilindik öneriler getiriyor. Gıda ve tarım alanındaki kamusal desteklerin yeniden düzenlenmesi ve artırılması, gıda alanında ülkeler arası ticari engellerin kaldırılması, besleyici gıdaların daha yaygın olarak erişilebilir ve uygun fiyatlı hale getirilmesi, sağlıklı diyetleri teşvik eden kamusal politikaların geliştirilmesi rapordaki başlıca öneriler…

260 sayfalık raporun birçok bölümünde vurgulandığı gibi artık 2030 yılına kadar bir sürdürülebilir kalkınma hedefi olan, dünyada açlık ve beslenme bozukluğunu ortadan kaldırma hedefine ulaşılamayacağı açıkça ortaya çıktı. Üstelik Covid-19 nedeniyle zengin, orta gelirli ve fakir ülkeler arasındaki eşitsizliklerin derinleşmesi, tarımsal üretimin düşmesi ile gıda ve tarım alanında yapılan kamusal desteklerin azalması gıda güvencesizliği sorununu daha da derinleştirdi. Yaşadığımız dünyada, 2022 yılında, çoğunluğu Afrika’da olan 800 milyondan fazla insan aç… Raporda altı çizildiği gibi sağlıksız beslenme nedeniyle düşük doğum ağırlığı, bodurluk, obesite, bilişsel gelişim geriliği, anemi gibi sağlık sorunlarının görülme sıklığı her geçen yıl artıyor. Yine raporun altını çizdiği gibi bu olumsuz tablo üzerine henüz Rusya-Ukrayna savaşının etkilerini göremedik. Bu savaş gıda ve tarım alanında önümüzdeki yıllarda dünyada daha kötü bir tablo ortaya çıkarabilir. O nedenle ülkemizin tarım ve gıda politikalarını hızla gözden geçirip; bu alandaki kamu desteğini artırması, tarımsal üretimi çeşitli yollarla teşvik etmesi şart. Türkiye’nin bir an önce yeniden gıda ve tarım alanında büyük ölçüde kendine yeten ülke haline gelmesi gerekiyor. Çünkü raporun da gösterdiği gibi paranız olsa bile uluslararası piyasalarda gıda ürünü bulamayacağınız veya çok pahalıya bulabileceğiniz günler çok yakın…

 

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.