Türkiye’den 15 hukuk kurumu, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili olarak seçilen Avukat Can Atalay‘ın tutukluluğuna son verilmesi için çağrıda bulundu.
Adalet İçin Hukukçular, Katılımcı Avukatlar, Avukat Dayanışması, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, Avukat Hareketi, Özgürlükçü Demokrat Avukatlar, Avukatlar Sendikası, Sol Hukuk, Çağdaş Avukatlar Grubu, Sosyal Hukuk, Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı, Demokrasi İçin Hukukçular, Yurtsever Hukukçular ve Kartal Hukukçular Derneği tarafından yapılan bir ortak basın açıklamasında, Atalay’ın Gezi Davası nedeniyle bir yılı aşkın süredir haksız şekilde Silivri Cezaevi‘nde tutuklu bulunduğu kaydedildi.
Atalay’ın mazbatasının Hatay İl Seçim Kurulu tarafından düzenlenerek avukatlarına teslim edildiğine, milletvekili olarak seçildiğine ilişkin Yüksek Seçim Kurulu kararının da 30 Mayıs 2023’te Resmi Gazete‘de yayımlandığını kaydeden hukukçular, 2 Haziran’da TBMM kaydının da yapıldığını belirtti.
Açıklamada, “Seçilme yeterliliği bulunan, milletvekili olarak seçilen ve mazbatasını alan bir milletvekilinin, seçimin üzerinden on beş günden fazla bir süre geçmiş olmasına rağmen hala tahliye edilmemiş olması kabul edilemez” ifadeleri yer aldı.
‣ Vekiller yemin etti, TBMM 28’inci Yasama Dönemi resmen başladı
‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu işleniyor’
Siyasi iktidarın her türlü hukuka aykırı uygulamayı “milli irade” bohçasına sokarak kendince meşruiyet zemini yarattığını ifade eden hukukçular, iktidarın milli iradenin temeli olarak gördüğü seçim sandığına ve o sandıktan çıkan iradeye saygı duymamasını, açıkça halk iradesinin gasp edilmesi ve Hatay halkının iradesinin yok sayılması olarak değerlendirdi.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası‘nın 83’üncü maddesini hatırlatan hukukçular, “Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclis’in kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Milletvekillerinin yasama dokunulmazlığının niteliği ve halkın oyları ile milletvekili seçilen bir kişinin tutukluluğuna ilişkin çok sayıda yargı kararı ve yaklaşık 30 yıllık yerleşik içtihat bulunmaktadır” dedi.
Açıklamada, Anayasa Mahkemesi‘nin daha önce Mustafa Balbay, Sebahat Tuncel, Enis Berberoğlu, Leyla Güven ve Ömer Faruk Gergerlioğlu başvurularına dair verdiği kararlar ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu‘nun tüm bu kararlara atıfla verilen Cumhuriyet Davası’na ilişkin bozma kararının, seçilmiş bir milletvekilinin cezaevinden tahliyesinin hakimin takdir yetkisi içerisinde değerlendirilebilecek bir husus değil, bir anayasal zorunluluk olduğunu ortaya koyduğu vurgulandı. Buna rağmen Can Atalay için hâlâ tahliye kararı verilmediğini aktaran hukuk kurumları, TCK’nin 109’uncu maddesinde düzenlenen “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçunun işlendiğini açıkladı.
Hukukçular, Atalay’ın serbest bırakılması çağrısını yineleyerek şunları kaydetti:
Halihazırda milletvekili olarak seçilmiş olan Can Atalay, seçmenlerinin iradesini parlamentoda temsil etmek, yasama faaliyeti içerisinde yer almak ve deprem bölgesinde olan Hatay için çalışmalarına başlamak üzere derhal serbest bırakılmalıdır.
TİP, Atalay’ı Meclis Başkanı adayı gösterdi
Türkiye İşçi Partisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı adaylığına, mazbatasını almasına rağmen hukuksuz şekilde cezaevinde tutulan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ı gösterdi.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, kendisinin, TİP Sözcüsü Sera Kadıgil’in ve İstanbul Milletvekili Ahmet Şık’ın imzasının yer aldığı dilekçeyi TBMM Genel Sekreteri Mehmet Ali Kumbuzoğlu’na bugün (6 Haziran) saat 15.00’te teslim etti.
Atalay neden göreve başlayamadı?
Gezi Davası kapsamında aldığı 18 yıl hapis cezası nedeniyle Silivri Cezaevi’nde tutulan Atalay’ın mazbatası, 25 Mayıs tarihinde avukatları tarafından alındı ve hemen ardından Atalay’ın tahliyesi için Yargıtay’a başvuruda bulunuldu.
Yargıtay, yapılan başvuruya hala yanıt vermezken TİP Milletvekili Can Atalay henüz edilememesi sebebiyle görevine başlayamadı.