ManşetSivil ToplumTürkiye

İklim ve çevre örgütlerinden 1 Mayıs mesajı: Adil dönüşüm talep ediyoruz!

0
1 Mayıs

İklim ve çevre alanında faaliyet gösteren 14 ayrı sivil toplum örgütü, 1 Mayıs‘ta yayınladıkları ortak mesajda iklim krizinin yol açtığı yıkıcı etkilerle mücadelede, fosil yakıtlara dayalı sektörlerin dönüşümü ve yeni istihdam alanlarının oluşturulması gerektiğine dikkat çekti.

STÖ’lerin mesajında, Türkiye‘nin, kömür, gaz ve petrol gibi karbon yoğun sektörlerde çalışan işçi ve ailelerinin işsizlik ve zorunlu göç gibi sosyo-ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalmaması için adil dönüşüm planları hazırlaması gerektiği belirtildi.

Örgütler, planlı ve adil bir dönüşümle, işçilerin taleplerini gözeten, insan onuruna yakışır, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayan, iklimle uyumlu ve dirençli işler yaratılması gerektiğini ifade etti. 1 Mayıs’ta, fosil yakıtları geride bırakacak bir gelecek için emek hareketi ile dayanışma içinde olunması çağrısı yapıldı.

İmzacı kurumlar arasında Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF-Türkiye), Ekosfer, İklim İçin 350 Derneği, İstanbul Politikalar Merkezi, İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği, Greenpeace Akdeniz, TEMA Vakfı, Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA), Yeşil Düşünce Derneği, Türetim Ekonomisi Derneği, Fosil Yakıtların Ötesi, Avrupa İklim Eylem Ağı, Yuvam Dünya Derneği ve Mekanda Adalet Derneği bulunuyor.

Örgütlerin yayınladığı mesaj şöyle:

“İklim ve çevre alanında çalışan sivil toplum örgütleri olarak, iklim krizi ile mücadele ederken hem iklimi hem de işçileri koruyan adil bir dönüşüm talep ediyoruz.

İklim krizinin sebep olduğu yıkıcı etkilerin sınırlandırılması için dünya çapında alınan önlemler üretim ve tüketim biçimlerini de değiştiriyor. Bu değişimlerin başında da fosil yakıtlara dayalı karbon yoğun iş kollarının dönüşmesi ve yeni istihdam alanlarının ortaya çıkması geliyor.

Türkiye kaçınılmaz olan bu değişim sürecinde adil dönüşüm planlarını hazırlamazsa, başta kömür, gaz ve petrol olmak üzere karbon yoğun sektörlerde çalışan işçilerin ve ailelerinin  işsizlik ve zorunlu göç olmak üzere bir dizi sosyo-ekonomik sorunla baş başa kalma riski var.

Hazırlıksız, piyasa koşullarının insafına terk edilmiş, ani bir dönüşüm değil, aksine planlı ve adil bir dönüşümle, işçilerin taleplerini gözeten, insan onuruna yakışır, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayan, iklime uyumlu ve dirençli işler yaratabilir ve hiç kimsenin zarar görmemesini sağlayabiliriz.

Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta emek mücadelesi ile dayanışmamızı paylaşıyor ve adil bir dönüşüm süreciyle, emek hareketinin taleplerinin merkezde olduğu, fosil yakıtları geride bıraktığımız bir gelecek talep ediyoruz.”

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.