Ekolojiİklim KriziManşet

Anadolu Ormanları insan baskısından korunabilirse iklim değişikliğine direnebilir

0

Dr. Bikem Ekberzade ve arkadaşlarının yaptığı yeni bir araştırmaya göre insan etkisi en az seviyede tutulabilirse ve dağlık alanlar korunabilirse iklim değişikliğine rağmen Anadolu Yarımadası‘nın ormanları korunabilir.

Bulgular, soğukçul türlerin önce dağlık alanlara doğru göç edeceğini gösteriyor. Bu da Anadolu’daki dağlık bölgelerin iklim sığınağı görevi görebileceği anlamına geliyor.

Türkiye, coğrafi konumu ve topografik özellikleri sayesinde çeşitli iklim bölgeleri ve ekosistemlere sahip orman zengini bir ülke olarak kabul edilebilir. Ancak bu zenginlik, insan baskısı nedeniyle zenginliklerini kaybetme tehlikesi altında. Bir de iklim değişikliği hesaba katıldığıda ekosistemlerin geleceğine dair belirsizlik daha da artıyor.

Bazı türler korunacak, bazıları ise göç edecek

Dört yıldır farklı deneylerle yüzyılın sonuna kadar iklim değişikliğinin Anadolu Yarımadası’nı nasıl etkileyeceğini modelleyen araştırma, bölgedeki türlerinden bazılarının korunacağı bazılarının ise daha uygun alanlara göç edeceğini gösteriyor.

Daha önceki araştırmalardan farklı olarak yeni modelde düşük sıcaklıklarda yaşayan türlerin kuzeye değil, dağlık alanlara doğru göç edeceği tahmin ediliyor. Hakkari Dağları, bu türler için önemli bir iklim sığınağı olarak gösteriliyor.

Yeni araştırmanın modeli, iklim değişikliğinin etkilerini hesaba katıyor olsa da insan etkisinin sonuçlarını hesaplayamıyor.

İnsan baskısının bu alanların çoğunu tehdit altında bıraktığı düşünülürse bu alanların korunması oldukça zor görünüyor ancak insan etkisi azaltılırsa ormanları korumak mümkün.

Sudan karaya, yosundan ağaca: Ormanın evrimi-Anadolu ormanları-3[1]

‘Anadolu ormanları iklim değişikliğine rağmen büyüyebilir’

Araştırmanın amacı, Türkiye’nin orman kapasitesini ve orman türlerini  tüm ağaçlar, makiler ve otsul türleri kapsayacak şekilde modellemekti. Böylece türler arası rekabet ve yangınlar gibi orman tahribatına yol açan olayların ekosistemi nasıl etkilediği görülebiliyor.

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli‘nin (IPCC) de kullandığı bir simülasyon kullanan araştırmacılar, modele Anadolu Yarımadası’nın iklim toleransını tanımlattı ve bölgeye özgü üç türü de simülasyona dahil etti.

Daha sonra 1982-2022 yıllarını kapsayan 40 yıllık bir simülasyon yapıldı ve iklim değişikliğinin orman üzerindeki etkisi incelendi. İlk faz çalışmaları, iklim değişikliğine rağmen Anadolu’daki orman zenginliğinin hala korunabildiğini gösterdi. Ancak bu durum insan baskısı hesaba katılmadığında geçerli.

İkinci fazda ise simülasyon 1961-2100 tarihlerini kapsadı. Küresel sıcaklıkların 5 derece yükseldiği en karamsar senaryoda bile Anadolu, orman potansiyelini bir miktar koruyabiliyor.

Türler iklim değişikliğine yanıt veriyor

Simülasyonun gösterdiğine göre türler, farklı iklim değişikliği senaryolarına kendi özelliklerine göre yanıt veriyor. Ekberzade, “Örneğin, kuraklığa verdikleri yanıt, kaynaklar için diğer türlerle girdikleri rekabet veya doğal yangın gibi tahribatlar sonrası geri gelme potansiyellerine bağlı olarak ya varlıklarını bir kapasitede koruyor ya da koruyabilecekleri alanlara doğru göç ediyorlar” diye açıklıyor.

Göç eden türler, soğuk iklimlere alışık olan türler. Ancak bu türler, kuzeye doğru ilerlemek yerine bulundukları bölgeden uzaklaşmadan yaşamlarını devam ettirebilecekleri sığınaklarda toplanıyor.

Bu nedenle araştırma, Türkiye’deki dağlık alanların ekolojik ve iklim sığınakları olarak ne kadar değerli olduğunu doğruluyor. Özellikle Hakkari, Cilo ve Sat dağları, soğukçul türlerin sığınakları olarak görev yapacak.

Diğer yandan odunsu türlerin yüzyılın sonuna kadar yok olması beklenmiyor. Ancak göknar ormanları karışık ormanlara dönüşürken kayın alanları genişleyebilir.

İklim sığınaklarını korumak şart

Araştırmaya göre Anadolu Ormanları’nın korunabilmesi, hatta biyokütlesinin arttırılması bile mümkün. Bunun en önemli koşullarından biri de iklim değişikliği için türlere sığınaklık yapacak alanların korunması.

Her geçen gün aşırı hava olayları artarken ekosistemler üzerindeki baskı da giderek şiddetleniyor. Diğer yandan insanların ekosistem üzerindeki tahribatı da bu bölgelerin zayıflamasına ve daha dirençsiz hale gelmesine yol açıyor.

İnsan müdahalesinin fazla olduğu yerlerde iklim değişikliğinin de tetiklediği orman yangını, sel ve heyelan riskleri de artıyor. Bölgedeki türlerin tahribatlara yanıt vermek ve iklim değişikliğine uyum sağlamak için adaptasyon esneklikleri de köreliyor.

Araştırmacıların bir sonraki hedefi, modele insan faaliyetlerinin etkisini de dahil etmek.

Rekor sıcaklıkların yaşandığı haziranda orman yangınları geçen yıla göre beş kat arttı
‣ Ormanların geleceği için büyük tehdit: Biyokütle enerji santralleri

More in Ekoloji

You may also like

Comments

Comments are closed.