[Yorum] Tribünde kadın ve çocuk: Azı güzellik, çoğu ceza

Türkiye Futbol Federasyonu, yine beklenmedik bir anda, beklenmedik bir karara imza atarak, kendi deyimleriyle, “Türk futbolunun kapıları kadın ve çocuklara açtı.” Tabii ki hemen medyada da yankı buldu bu durum ve benzer ifadelerle haberlere çıktı alınan karar. Peki bu kararı birazcık kazımaya çalışırsak, altından daha farklı görüntüler çıkar mı?

Sanki çıkacak gibi. Öncelikle şunu söylemek gerekiyor. Türkiye’de, sosyal hayatın bir parçası olan futbol maçlarına zaten kadınlar ve çocuklar gidiyor. Gidebiliyor. Şimdiye kadar sadece erkeklerden oluşan tribünler varmış da; bu karar ile futbol kadınlarla çocuklarla buluşturuluyormuş gibi yapmaya gerek yok. Eğer amaç daha fazla açmaksa tribünleri; saat 19.00’da, 20.00’de oynanan, kadın tuvaletlerinin olmadığı, sağlıklı en ufak yiyeceğin olmadığı, sağlıklı girişin çok zor, sağlıklı çıkışın ise imkansız olduğu maçlara bir son verin öncelikle. Açıklamada önemle üzerinde durulan “Futbolumuzun içinde bulunduğu süreçte; futbolumuzun geleceğine katkıda bulunmak, bu güzel oyuna olan ilgiyi artırmak, şiddet ve düzensizliği önlemek, çirkin ve kötü tezahürata engel olmak ve ailelerin rahatlıkla izleyebileceği müsabaka ortamı oluşturmak” hedefleri işte o zaman mümkün olur. Yoksa bu durumda olmaz. Bir pazar günü, saat 16.00’da oynanan, şenlik gibi bir maç ile saat 19.00’da oynanan eve dönüşün 22.00’yi bulduğu bir maçın sonuçları aynı olamaz.

Sonra meselenin esasına gelelim. Temmuz ayında patlayan şike skandalı ve sonrasında yaşadığımız “kararsızlık en iyi karardır” geçiştirmesiyle birlikte, futbol ile taraftarı arasında kurulan ilişki yara almıştı. Digiturk’u kurtarma çabaları, bu yara almadan futbolun ekonomisini nasıl sıyırabiliriz çalışmasının bir sonucuydu. Fakat maçlar başlayınca başka bir gerçek ortaya çıktı. Tribünler boş! İnönü Stadı boş, Türk Telekom boş, Beşiktaş ile karşılaşan Bursaspor’un tribünleri bile boş. Futbol ve taraftar arasında olan ilişki kopmuş. Kimse sahada oynanana değer vermiyor.

İşte alınan bu karar, bunun gizlenmeye çalışılmasının bir sonucudur. Federasyon’un kararındaki prensiplere bakalım.

“Kadınların ve 16 yaşın altındaki futbolseverlerin bilet bedelleri, sezon sonuna kadar Türkiye Futbol Federasyonu tarafından karşılanarak kulüplere ödenecek.” Yani, aslında Federasyon’un, bilet alıp dağıtması söz konusu. Kulüplere, boş tribünler karşılığında aktarılan bir kaynak ve taraftar var. Bu böyle ama asıl daha önemli bir nokta var. Kadınlara ve çocuklara ayırılan yerler kontenjanlı. Yani tüm tribünler değil. (Zaten o zaman ceza oluyor galiba. Bu futbolu güzelleştirmek için yapılan bir hareket. Kadının ve çocuğun azı karar, çoğu zarar demek istemiş sanırım Federasyon.) Bu bilgiyi hiçbir haberde bulamıyorsunuz. Örneğin, 46 bin kadın ve çocuğu girdiği 55 bin kişilik Fenerbahçe tribünlerine ücretsiz girebilecek kadın ve çocuk sayısı 531! Bu rakam, Beşiktaş’ta 1000-1500, Galatasaray’da 1940, Trabzonspor’da 3000. Kısaca yaratılan havanın karşılığı da yok aslında.

Sonuç olarak, yine meselenin asıl kaynağına dokunmadan makyajlayarak sorunu çözmeye çalışıyor Federasyon. Fenerbahçe ile Manisaspor’un oynadığı karşılaşmadan sonra çok az itiraz gelecektir bu karara ama bu karar bir şeyi çözmez. Neden tribünler boş; neden kötü seyirci, iyi seyirciyi kovuyor; neden insanların oynanan oyuna inancı kalmadı gibi soruları sormadan yapılacak her şey eksik kalacaktır. Bir de, maden oyun böyle güzel oyun olacak, bu karara Play-Off’u almamak nedendir?

Kulüpler ve kontenjanları:

Beşiktaş: 1000-1500; Bursaspor: 1238; İBB: 1025; Eskişehirspor: 462; Fenerbahçe: 531; Galatasaray: 1940; Gaziantep: 3375 ; Gençlerbirliği: 2278; Ankaragücü: 913; Antalyaspor: 448; Manisaspor: 2256; Orduspor: 500; Samsunspor: 1498; Sivasspor: 3715; Trabzonspor: 3000; Kayserispor: 500; Mersin İY: 320; Karabük: Açıklayacak

 

Yeşil Gazete yazıları ve diğer yazılar için: http://www.urbarli.net

Koray Doğan Urbarlı
Koray Doğan Urbarlıhttp://urbarli.net
İzmir’de doğdu. İzmir Kız Lisesi’nden sonra Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nü bitirdi. İlk önce Ege Üniversitesi Sosyoloji’de, sorasında da Ankara Üniversitesi Sosyoloji’de yüksek lisans yapmaya başladı. İkincisine devam ediyor. Bir kamu belediyesinin Dış İlişkiler Müdürlüğü’nde beyaz yakalı işçi olarak hayatına devam ediyor. Yeşil Gazete ekibine köşe yazıları, Türkiye, spor ve Dünya haberleri ile katkı sunuyor.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Aşırı hava olayları spor organizasyonlarını ve sporcuları da etkiliyor

Aşırı hava olayları sporcuların sağlığını tehdit ediyor. Aynı zamanda birçok stadyumun deniz seviyesinin yükselmesiyle su baskınlarına maruz kalacağı tahmin ediliyor.

Olimpiyatlarda yeni kombin eski hikâye

Olimpiyat demek etkinlik demek, pr, event, moda, medya, pazar, hayranlar, fanatizm, logolar, sporcu vücutları demek. Olimpiyat demek dünyanın her yerinden milyonlarca seyirci, yani tüketici adayı demek. Dünyanın en büyük endüstrilerinden moda endüstrisinin son yıllarda sporla daha da yakınlaştığı düşünülürse olimpiyatlarda modadan daha fazla bahsediyor olmamız şaşırtıcı değil.

Resiflerin üstüne inşa edilen kuleden büyük ölçekli inşaat projelerine: Tahiti’nin olimpik sörf krizi

Tahitili Teahupo'o yerli halkı, çevrelerine ve yaşam tarzlarına zarar...

2024 Olimpiyatları: Seine Nehri’nde ‘kirlilik’ nedeniyle ikinci antrenman iptali

Birleşik kanalizasyon sistemi nedeniyle aşırı yağışlarda Seinne Nehri'ne kanalizasyon atığı karışan Paris'teki Olimpiyat Oyunları'nda ikinci kez triatlon sporcularının antrenmanı iptal edildi.

[İklim Masası] Sözde ‘yeşil’ Paris Olimpiyatları en sürdürülebilir olamadı

Olimpiyatların ne kadar sürdürülebilir olduğunu inceleyen bir araştırmaya göre en sürdürülebilir olmak için fazla büyük olan 2024 Paris Olimpiyat Oyunları'nın en yeşil olma taahhütlerini sözde kaldı. Olimpiyat Komitesi'nin öne çıkardığı sürdürülebilir girişimler ise şüpheyle yaklaşılması gereken pazarlama söylemlerinden ibaret.

EN ÇOK OKUNANLAR