Dış Köşe

Yeşiller ve EDP solun geleceği için adım atıyor – Naci Sönmez

0

25 Kasım 2012 günü solda yeni bir siyasi parti kuruluyor. Ancak, bu partinin bundan önce kurulan sol partilerden farklı ve önemli birkaç yanı var.

Her şeyden önce, bir yılı aşkın bir süredir önce Yeşiller Partisi ve EDP arasında başlayıp, daha sonra bu partilerin dışında başkaca birey ve çevreleri de kapsamaya başlayan bu çalışma, gerçekten solda değişime, dönüşüme ve umutlu bir geleceğe işaret etmektedir.

Bu girişim, solun tarihsel geçmişinin üzerinde tepinmeyi değil, onu aşmayı ve sağlıklı bir geçmiş muhasebesini yapmayı amaç edinerek, asla geçmişe takılmayan ama geçmişi de yok saymayanbir pencere aralıyor.

İkincisi, ciddi sayılacak bir gelecek vizyonuna ve radikal bir yenilenmeye vurgu yaparak bunu sahici kılacak politik hat oluşturmaya kararlı görünüyor.

Kendisini sol cenahta daha özgürlükçü ve demokrat olarak tanımlayanların, Yeşillerle bu arayışı ortaklaştırması ve bu konuda kararlılık göstermesi bile, başlı başına radikal bir tutum alışaişaret etmektedir. Yeşillerin de sol ile yeniden ortak bir arayışa girmesi yapılan işin önemini ve güven veren bir iş olmasını sağlamaktadır.

Ülkemiz solunun ana teorik problemi, genel olarak reel sosyalizmin yenilgisiyle ortaya çıkan politik sonucu doğru okuyamaması ve bu yenilgiyi masaya yatırıp, neşter atıp gerekli operasyonu yapamamasıdır. Sosyalizmin bir tarihsel döneminin yenilgiyle sonuçlandığını kabullenmek ve artık hiçbir şey eskisi gibi olamaz demek tek başına yeterli olamamıştır. Geleceğin sol ve sosyalizm sürecini nasıl tasarladığınızı söylemediğiniz, bunu toplumsal hayata tercüme edemediğiniz sürece, sadece gelecek sosyalizm sürecinin daha demokratik olacağını iddia etmeniz, tek başına ne yeterlidir, ne de toplumu ikna eden somutlukta bir şeydir.

Toplum sizi bugün sözünüzle ve o sözünüzün politikadaki pratiğiyle değerlendirip, hakkınızda bir yargıya varıyor. Bunu da eyleminize, politik söyleminize ve pratiğinize desteğiyle gösteriyor. Daha siyasal açıdan da, sandıkta size verdiği oyla sizin hakkınızdaki değerlendirmesini puanlandırıyor.

Şayet siz bugünki siyasal gelişmeler karşısında, burjuva partilerinin, Ergenekon partilerinin, muhafazakar partilerin, milliyetçi partilerin gerisine düşüyorsanız, en önemlisi halkın genel ve haklı talepleri karşısında, bu partilerin bir iki adım önünde duramıyorsanız, toplumun sizin hakkınızdaki yargısı da söyleminize göre değil eyleminize göre oluyor.

İşte Yeşiller ve özgürlükçü solcuların yeni siyaseti, solun bolca bulunan örgütlerine ve pratiklerine rağmen becerilemeyen daha radikal ve gerçekten geleceğe dair somut adımları ve yenilenmeyi amaç edinen alternatif bir yolu bize göstermektedir.

Bugün solun toplamının alanlardaki kitlesini, parti defterlerindeki üyelerinin çoğunu 68 ve 78 kuşağından gelen eski kadrolar oluşturmaktadır. Memleketin yeni genç nüfusunun, bugünki solun toplamına ilgisi maalesef çok azdır. Yeni bir Türkiye’yi, daha demokratik bir ülke idealini bugünkü genç kuşakların ortak paydası yapmadan solun başarısını görebilmek mümkün değildir.Artık geçmişin anılarıyla yaşayan bir sol olmaktan, gerçekten geleceğin hayalini kurmaya başlayan ve gerçekleşebilir bir gelecek iddiasını topluma ikna edici bir dille anlatan sol olmaya yönelmek zaruridir.

EDP ve Yeşiller bugün ne geçmiş solun örgütlü siyasal ilişkilerinin birliğini amaçlıyor, ne de geçmişten süzülüp gelen solun kazanımlarını ve kadrolarını yok sayarak, bir sıfır noktası ilan ediyor. Hem hiçbir şeyin sıfırdan başlamadığını bilerek, hem de geçmişe öykünerek geleceğe körleşen bir yanlışa düşmeden, farklı, radikal ve gerçekten yenilenmeyi amaç edinen bir siyasal yol tutuyor.

Yeni siyaset, 21. Yüzyılın solunun daha demokrat, daha özgürlükçü, daha ekolojist olması gerektiğini laf olmaktan çıkarıp bugünki eylemimiz içinde bütün bir topluma anlatmayı hedefliyor. Bunun için, kimi sol çevrelerin burun kıvırmaya çalıştığı ve “yeşillenmiş sol olur mu?” diye alay konusu etmeye çalıştığı şeyin, bizim açımızdan çok kıymetli bir şey olduğunun bir kez daha altını çizmek istiyorum.

Daha özgürlükçü, daha demokrat, daha ekolojist bir solun kitlesi asla niyetler okunarak değil, yaşadığı coğrafyanın tüm yurttaşlarına aynı mesafede durarak belirlenecektir. Kimse dilinden, kimliğinden, giyim ve kuşamından, yaşam tarzından ötürü ötekileştirilip ayrıştırılmadan, bir kitle çalışması yapmak bu siyasi hareketin en belirgin özelliklerinden biri olacaktır.

Türkiye’nin yüzde yirmi beşine gözünü dikmiş ve sıkışmış bir sol olmaktan çıkıp, memleketin yüzde yüzüne ulaşmayı benimsemiş bir sol olmaya yönelmek ayırt edici özelliğimiz olacaktır. Bugün memlekette yaşanan en temel sorunların çözümsüzlüğü, sıkışmışlığı aslında böylesiözgürlükçü demokrat ve sol bir seçenekten mahrum kalmışlıktan kaynaklıdır.

Yeşiller ve EDP’nin açtığı yol, bu çözümsüz ve sıkışmış gibi duran tüm meseleler karşısında toplumun önüne farklı seçenek sunmak, farklı bir sol söylem koymak ve umut verecek bir gelecek vizyonunu ortaya koymaktır.

Bu yeni seçeneğin temel işi sol içi bir polemiğe teslim olmak değil, aksine rejimle, sistemle polemik kurarak, “maçı kapitalizme karşı bir maça çevirme” ve kapitalizmi aşacak bir toplumsal düzenin işaretini verecek eyleme vesile olmaktır.

O yüzden Yeşiller ve EDP gerçekten sol bir gelecek için adım atmaktadırlar. Bu anlamda bu emeğe sahip çıkmak, omuz vermek, belki bugün için değil ama gelecek için çok anlam ifade etmektedir.

Naci Sönmez – www.turnusol.biz

 

More in Dış Köşe

You may also like

Comments

Comments are closed.