[Yeşil Sahaf] Ağaçlar Kaçamaz

John Muir

Milli parkların öncüsü ve Sierra Club’un kurucusu, Amerikalı doğa korumacı John Muir hakkında Türkçe’de yayımlanmış (benim bildiğim) tek kitap 1978’de Redhouse Yayınları’ndan çıkan “Ağaçlar Kaçamaz”.

Ağaçlar Kaçamaz, Türkçeye, zamanın ABD Yüksek Mahkemesi yargıçlarından William O. Douglas tarafından 1961’de yazılan “Dağların Muir’i” (Muir of the Mountains) başlıklı kitabın, 1963’te “Bu Toprakları Koru” (Save This Land) başlığıyla (sanırım asıl kitabın çocuklar için kısaltılmış bir versiyonu olarak) yapılan uyarlamasından, Erol Erdoğmuş tarafından çevrilmiş.

John Muir doğa korumacılığın ABD’deki kurucusu olarak bilinir. 19. yüzyılın ikinci yarısında yaşayan ve 1914’te ölen Muir, doğa sevgisi, dağcılık, dağların, vadilerin ve ormanların korunması konusunda o kadar büyük bir öncüdür ki, hakkında yazılmış kitapların sayısı bile belli değildir. Ne yazık ki bu tür bir doğa korumacılığın Türkiye’de hiçbir zaman büyük popülerlik kazanamadığı, Muir’in kitaplarının (veya Muir hakkında yazılmış onca kitabın) birinin bile (bu istisna hariç) Türkçeye çevrilmemesinden belli oluyor.

Yosemite vadisi ve milli parkı

Muir’in uzun ve mücadele dolu yaşamı 1838’de İskoçya’da başlamış. Doğa sevgisi İskoçya’nın kırlarında geçen çocukluğundan kaynaklanan Muir, ailesiyle birlikte 11 yaşında ABD’ye göç etmiş, Wisconsin’de çiftçilik yapmış, ardından yaptığı çeşitli icatları satmak için 22 yaşında evden ayrılıp çeşitli işlerde çalışmış, geçirdiği bir iş kazasında tek gözünün görme yetisini kaybedince de, böyle giderse bir daha çok sevdiği dağları göremeyeceği korkusuyla fabrikalarda çalışmayı bırakıp yollara düşmüş. Bundan sonraki hayatı yürüyerek ve dağlarda dolaşıp doğa gözlemleri yaparak geçen Muir, Kaliforniya’nın Sierra Nevada dağlarını mesken tutmuş.

Yeşil hareketin tarihi açısından Muir’le ilgili en önemli hikayeler 1890’da Yosemite vadisini ilk milli park olarak ilan ettirmesi ve özellikle de binlerce yıllık Sekoya ağaçlarını koruma altına aldırması, 1903’te Başkan Theodore Roosvelt‘i Sierra dağlarına gelmeye ikna ederek onunla günlerce kamp yapması ve başkanı doğa korumanın önemi konusunda bilinçlendirmeyi başarmasıdır. Muir, ABD’nin, bugün de alanındaki en büyüklerden biri olan öncü doğa koruma örgütü Sierra Club’u kurmuş, ancak kazandığı onca başarının ardından Yosemite milli parkının bir parçası olan Hetch Hetchy vadisinin baraj suları altında kalmasını önleyememenin üzüntüsüyle 1914’te ölmüştür.

Ağaçlar Kaçamaz - William O. Douglas

Bir de tabii Muir’in bugünkü insan merkezci ve ekonomist resmi çevreciliğin kurucularından biri olarak sayılabilecek Gifford Pinchot‘la yaptığı tartışmalar var. Pinchot ormanların ticari bir kereste deposu olarak korunmasını ister ve muhafazacılık (conservationism) akımını kurar; “En iyi ormancı doğadır” diyen Muir ise ticarete açılmasına karşı çıktığı ormanların kendi değerleri ve güzellikleri için korunmasını ister ve doğa korumacılığın (preservationism) temellerini atar. Maalesef Hetch Hetchy’de en nihayet Pinchot gibilerin dediği olmuş, koca vadi baraj suları altında yok edilmiş ve Muir bu katliamın üzüntüsüne dayanamamıştır. (İlginç bir şekilde bugünlerde Hetch Hetchy barajının yıkılması ve vadinin restore edilmesi tartışılıyor.)

Gelgelelim elimizdeki bu küçük kitapta diğer Muir biyografilerinde büyük yer tutan bu mücadeleler kısaca geçilmiş ve ağırlık Muir’in doğa sevgisine verilmiş. Muir’in dağlarda yaptığı yürüyüşler, doğadaki maceraları, doğa sevgisi ve cesareti, hayvanlarla ilişkileri, doğanın güzelliğine dair sözleri kitapta daha büyük yer tutmuş. Zaten kitabın dili de daha çok çocuklara yönelik yazılmış olduğunu gösteriyor.

Amerikan tabiat bilgisi (natural history) yazınının en güzel örneklerini veren John Muir, bana, bizim politik ve aktivist çevreciliğimizde “doğa sevgisi“nin her zaman biraz eksik, biraz küçümsenen bir motivasyon olarak kaldığını hatırlatıyor. Elbette bu damar, kuş gözlemcileri, doğa bilimciler ve doğa korumacılık alanında çalışanlar için geçerli değildir. Ama kentlere tıkılıp kalmış ekolojistler ve çevreciler olarak doğa sevgisinin hareketimizin geleneğinde ne kadar önemli bir yol açıcı olduğunu unutabiliyoruz.

Kendi adıma, dağcılık yaptıktan ve insansız doğada zaman geçirdikten sonra yeşil düşünmeye başlayan bir kişi olarak, John Muir’lerin temsil ettiği geleneği bu küçük kitap hakkında yazarken bir kez daha hatırlamaktan memnun oldum. Ama doğrusunu isterseniz bu sıkıcı, boğucu ve tek tipleştirici kent yaşamı içinde hapsolan biz aktivist yeşillerin de işi kolay değil. Zaman zaman kendimize bir dağda, bir vadide doğayı dinlemek ve anlamaya çalışmak için izin vermeliyiz gibime geliyor.

John Muir gibi doğadan öğrenmek için.

Ağaçlar Kaçamaz
William O. Douglas
Çeviren: Erol Erdoğmuş
Redhouse Yayınları
1978

Ümit Şahin

twitter.com/#!/umitsahin

Ümit Şahin
Ümit Şahinhttp://umitsahin.blogspot.com/
Yeşil Gazete’de iklim değişikliği başta olmak üzere ekoloji ve yeşil politika alanlarında yazar ve editör. Halen Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nde uzman ve iklim değişikliği çalışmaları koordinatörü olarak çalışan Ümit Şahin 1991’de Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni bitirdi. Halk Sağlığı doktorası yaptı, Çevre Sağlığı alanında yoğunlaştı. Çevre İçin Hekimler Derneği, Üç Ekoloji dergisi ve Yeşiller Partisi’nin kurucularındandır. Bir dönem Yeşiller Partisi Eşsözcülüğü yaptı, yeşil politika ve ekoloji üzerine seminerler düzenledi. Halen Açık Radyo’da Ömer Madra ile birlikte Açık Yeşil’i hazırlayıp sunuyor.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR