Editörün SeçtikleriEkolojiManşetYeşillerden

[Yeşil Kamp-1] İstanbul’dan Kazdağları’na: Zeytin ağaçları altında iklim sohbetleri

0

Yeşil Düşünce Derneği‘nin her yıl geleneksel olarak düzenlediği Yeşil Kamp için Yeşil Gazete ekibi olarak Ayvacık yollarındaydık. 

4 Eylül’e kadar Türkiye’de iklim aktivizmi, Türkiye ve dünya siyaseti, barınma hakkı, yeşil ekonomi, cinsiyet ve göçmen politikaları, gıda krizi gibi konuları konuşacağımız kamp için ülkenin her yerinden katılımcılar Sincap Kamping‘de buluştu. 

Gün boyunca çeşitli şehirlerden Yeşil Düşünce Derneği ve Yeşiller Partisi üyelerinin yanı sıra, çeşitli sivil toplum örgütlerinden gönüllüler, akademisyenler, genç iklim aktivistleri, öğrenciler ve çocuklar; birbirleriyle araba paylaşarak, toplu ya da bireysel şekilde kampa vardılar.

Sohbet ve tanışmayla geçen akşam yemeği sonrasında asma dallarının altında dans ederek geçirdiğimiz gecenin ardından, 1 Eylül Dünya Barış Günü‘ne uyandık.

İstanbul’dan Çanakkale’ye: Kurumuş ayçiçekler, sonsuz zeytinlikler

Sabah saatlerinde Avrupa Yakası’ndan çıktığımız yolda ilk duraklarımız Tekirdağ ve Çanakkale oldu. Yol boyunca yanımızdan sayısız ağaç türünün yanında sonsuz zeytinlikler aktı.

Türkiye’nin en bereketli topraklarından Trakya’nın en önemli tarım ürünlerinden ayçiçekleri, bu sezon tarım ürünlerinin artan maliyetleriyle birlikte tarlalarda kurudu.

Sapsarı parlamasını görmeye alışık olduğumuz tarlalarda, artık güneşe bakmayan, kararmış ve solmuş günebakanları izledik. Günebakamayan ayçiçekleri kilometrelerce arazi boyunca devam ediyordu.

Tekirdağ üzerinden Kazdağları‘na yolculuğa çıktığınızda daha önce görmemişseniz eğer bu yol size çok yeşil gelebilir. Ağaçlar iç içe geçmiş, genellikle iki üç katlı ve sakinliğine sizi kendine çeken evler… Ancak ormanlık alanlara açılmış yarıklar ayçiçekleri kadar keskin bir karanlığa işaret ediyor.

Yalnızca bunlar değil, bir de oldukça davetkar bir köprüyle karşılaşacaksınız. Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın kurdelesini keserken “2023’ün ve o tarihe atfettiğimiz büyük hedeflerimizin remzidir, işaretidir” sözleriyle sunduğu 1915 Çanakkale Köprüsü‘nü atlatııp Eceabat‘taki feribotla geçebilirseniz, onca köprü davetini yok sayabilmişsiniz demektir.

Yolculardan biri köprüye bakıyor ve boşluğuna dikkat çekiyor. Onaylamadıkları köprü inşaat sürecini ve o süreçte ağaçların kesilmesine neden olunan köprüye geçiş ücretini vermek istemeyen yolcular “Vergiler” diyor, “Bu haliyle de para bizim cebimizden çıkıyor zaten” diyerek hayal kırıklığı içinde feribota yolculuk sürüyor.

Köz mısırlarımızı alıp bize eşlik eden martılarla Çanakkale merkeze geçip birkaç saat içinde kamp alanına varıyoruz.

Pandemi bize neler yaptı?

Sıcak arabadan serin sulara atlayanlar, ardından akşam yemeği için bar alanında toplanıyor. Bunun ardından, kampın ilk oturumunda “Pandemi sonrasında nasılız”ı konuşmak için etkinlik alanına geçiyoruz.

Katılımcılar birbirleriyle, sokağa çıkma yasakları sırasında neler hissettiklerini, neler yaşadıklarını paylaşıyor. Kimi makarna stokladığını, kimi ise tezi yüzünden evde geçirdiği hayatında hiçbir şeyin değişmediğini anlatıyor. “Kaçımız evde ekmek yaptık?” sorusuna en az beş kişi el kaldırıyor.

Küçük katılımcılardan biri, o dönemi nasıl geçirdiğini pek hatırlamıyor, yetişkinerden bazıları için de durum böyle.

Ama ne olursa olsun hayatımızın bu dönemin ardından aynı kalmadığı konusunda hemfikir oluyoruz.

Hayır, hayır demektir

Kampta ekolojik davranışları geliştirmek ve birlikte keyifle vakit geçirmek için birtakım kurallar da koyuldu. Bunlardan en önemlisi, güvenli ve herkesin rahatlıkla kendini ifade edebileceği bir ortam yaratabilmek için belirlenen etik ilkeler.

Şiddet ve tacize ‘sıfır tolerans’ politikası izlenecek kamp boyunca katılımcıların rahatsız olduğu durumları bildirebilmesi için güvenli kişiler belirlenirken, kişisel sınırları ihlal eden her tür davranış da yasaklandı.

Katılımcılara bu güvenli alanı hatırlatmak için kullanabilecekleri ‘Hayır, hayır demektir’ yazılı stickerlar dağıtıldı.

Kampta ayrıca ekolojik davranışlarımızı pekiştirmek ve konakladığımız bu alanı, yüzdüğümüz denizi ve tüm canlılara saygılı olmak adına katılımcılardan kullandıkları ürünlerin ekolojik olması istendi. Tek kullanımlık plastikleri minimuma indirebilmek adına sebiller koyuldu.

Bugün Dünya Barış Günü.

Kamp katılımcıları, oynanacak tanışma oyunun ardından, güne çocuklar için ileri dönüşüm, Türkiye’de iklim aktivizmi ve Yeşil Gazete ekibi olarak düzenleyeceğimiz atölye ile devam edecek.

 

 

 

 

You may also like

Comments

Comments are closed.