Yeşeriyorum

Yeşil Hareket’in orta yaşı – Damian Carrington

0

Çok da uzun olmayan yıllar önce araba egzozlarından çocukların beyinlerini öldüren kurşun çıkar, pis kokulu atıklar tarafından verimsizleştirilen nehirlere gökyüzünden asit yağardı. Okyanuslarda solunum için yüzeye çıkan balinalar avlanır, buzdolaplarından çıkan buhar ozon tabakasındaki deliklerin genişlemesine yol açardı.

Daha da yakın yıllarda, havaya karbon salmaya hazır kömürle çalışan santraller kaçınılmaz olarak görülüyordu ve yenilenebilir enerjiler sadece bilim kurguydu. Çöpleri depolamaktan anladığımız sadece toprağa bir delik kazmaktı.

Çarşamba günü 40. Yılını kutlayan Greenpeace, WWF ve Friends of Earth (Dünya Dostları)’un da için de olduğu yeşil grupların sayesinde artık böyle bir Dünya’da yaşamıyoruz. Bu gruplar çevreye yönelen bu derin ve korkunç zararı diğerlerinden çok daha erken görüp, tutkularını bunu durdurmaya adadılar.

Yeşil Hareket kuşkusuz bir şekilde kendi sınırlarını aştı ve önemli politikacıları harekete geçirdi. Fakat Hareket orta yaşına girerken, kendini daha nüfuzlu rakiplere göğüs germek durumunda buldu.

Gezegenin sorunlarının sistematik olduğu artık aşikar – ve Yeşil Hareket’in gerilla taktikleri, modern uygarlığı nasıl güçlendirdiğimiz ve doyurduğumuz düşünüldüğünde, onunla mücadele ederken eskisi kadar etkili olamaz.

İklim değişikliğine, fosil yakıtların yakılması ve madencilik yön veriyor: karbon global ekonominin güç kaynağı durumunda ve bu durumu değiştirmek gerçekten ürkütücü bir görev. Bunların ışığında sürdürülebilirlik endişesini gündeme almak artık yeterli değil – gündemi kendisi bu endişe olmalı. Bu, dünyanın en büyük bazı şirketlerinin çıkarlarını ve dünyanın en büyü bazı hükümetlerinin “fosilleşmiş” fikirlerini alt etmek anlamına geliyor.

Çevreci sivil toplum örgütleri kendi başarılarının kurbanı oldular. Yeşil meseleleri ana-akımlaştırarak kendilerinin baskı grubu olarak çekim güçlerini zayıflattılar. Hava, toprak ve suya dair endişeler, temel ekonomik ve sosyal konular olarak daha açık bir şekilde tanımlandığından, tartışma başka katılımcılarla oldukça kalabalıklaştı.

Peki ne yapmalı? Bu sorun bazı yeşiller tarafından insanların paraya karşı savaşı olarak görülüyor. Diğerleri, Batı’daki 40’lar öncesi karbon yakıtlı zenginlik ile 40 sonrası ödenen ekolojik fatura arasındaki kargaşa olarak tanımlıyor. Bir dünya ölçeğinde global güneyin, global kuzeyin ekolojik faturasını ödediği söylenebilir.

Tüm bu savaşımlar politiktir. Fakat yeşil gruplar kendilerinin ortaya çıkmasına yardım eden en temel desteği kaybetmeden tabanlarını genişleterek politika yapabilirler mi? Birleşik Krallık, Almanya ve diğer yerlerde yeşil partilerin son zamanlardaki mütevazı kazanımları yolun kendi kendini kısıtladığını gösteriyor.

Belki de ihtiyaç duyulan şey daha önceki kampanyalarda başarı getiren insan gücün arttırılmasıdır. Fakat iklim değişikliği, biyoçeşitlilik ve benzerlerinin zaman ya da mekana sıkıştırılması oldukça zor. Bir milyon, savaş ya da kemer sıkma önlemlerine karşı durabilirken, daha ölümcül ve daha katmanlı bir tehdide karşı duramaz. Güçlerin birleşmesi oldukça etkileyicidir ve daha önce denendi fakat idealistlerin koalisyonları odak ve güç açısından eksiktir.

Belki de kitlesel hareket işleri yoluna koyabilir? Milyonlar internet kampanyalarına yöneldiler ancak pek azı arkalarında gerçek bir güç olmadan dönüştürücü bir güce sahip olabilir.

Yeşil gruplar kampanyalarına ve dünyayı değiştirmeye devam edecek. Fakat gerçek bir dönüşüm için hayal gücüne dönmek gerekli- tutkuların bir aksi olarak. Küresel ısınmaya, çatırdayan biyo-çeşitliliğe, toprak ve su sıkıntısına çözüm, daha önceki yılların sorunları kadar olabildiğince teatral bir biçimde sunulmalı. İnsanlar olumsuz olanlardan kurtulmak yerine benimseyebilecekleri olumlu seçenekleri görmeli.

Yeşiller etkili bir biçimde sürdürülebilirliğin, temiz ve güvenli enerji ve besinin, temiz hava ve suyun iyi haberlerini yaymak için mücadele verdiler. Bu da farklı taktikler gerektirir. Ön kapak remini kapamak için bacaya tırmanmak değil, birinin gezegeninde yaşamasının neden güzel olduğunu binlerce kanaldan dikkatli ve aralıksız olarak anlatmak…

Toplantı odasından, gücün koridorlarına oradan süpermarketin reyonlarına mesajın anlatılması gerekir. Tohumlar orada, fakat mallarla dolu bir dünyada büyüme mücadelesi vermek… Bu mallar pahada ağırlaşıyor fakat kendi başına gezegenin kırmızı çizgilerinin geçilmesini önleyecek kadar hızlı değil.

Yeşil Hareket’in yaşamındaki sonraki aşamanın mücadelesi zorlu fakat hayati olacaktır. Yeşil Hareket Dünya’yı mutluluğun yeterli olduğuna inandırıyor.

Damian Carrington / 13 Eylül 2011 / Guardian

More in Yeşeriyorum

You may also like

Comments

Comments are closed.