Enerjinin “patronları” Yeşil Gazete‘ye konuştu: “Yenilenebilir olmayan enerjiye temiz diyemeyiz”

İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Kulübü  tarafından düzenlenen “Temiz Enerji Günleri”nin bu yıl üçüncüsü gerçekleştiriliyor.

Yenilenebilir enerjide yerli üretim, enerji verimliliği ve enerjide depolama, enerji politikaları başlıklarıyla enerji sektöründeki son gelişmelerin öğrenci akademisyen ve sektörden kişilerle tartışıldığı panel, 6-7 Mart tarihlerinde İTÜ Ayazağa Yerleşkesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde yapılıyor.

‘’Ucuz, sürekli ve güvenli enerji”

Türkiye enerji politikalarının tartışıldığı dünkü panelde, Yenilebilir Enerji Kanunu  mevzuatı odaktaydı. Hatanın maddi olmadığını belirten Limak Enerji CEO’su Birol Ergüven, devletin değil özel sektörün yatırımlarda belirleyici rolü kendi üstlendiğini söyledi.

Lisansların doğru yatırımcılarda olması gerektiğine dikkat çeken Ergüven, “Satıcı aynı zamanda onun üreticisi değildir”  diyerek sorunun işin yönetiminde olduğunu belirtti.

TMMOB Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Enerji Komisyonu Başkanı Azmi Bakdur ise,  enerji planlamada toplumsal çıkarın ön planda tutulması gerektiğine, ucuz, sürekli ve güvenli enerji kaynağına erişimin sağlanmasının önemli olduğuna dikkat çekti.

Demirer Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erol Demirer ise, rüzgar enerjisi konusunu yatırım, üretim ve satış boyutlarıyla değerlendirdi.

Katılımcılarla soru-cevap olarak gerçekleşen bölümde, farklı yenilenebilir enerji kaynaklarının neden tartışılmadığı, gereken lisans-izin süreçlerinin nasıl işlediği, rekabetin üreticiler lehine fiyatların düşürülmesi şeklinde sonuçlanabilirliği, Türkiye’nin kendi enerjisini üretip-üretemeyeceği konuşuldu.

‘’Teşvikle yenilenebilir enerji olur, Almanya iyi bir örnek”

Rekabetin oluşabilmesi için satıcıların da çok sayıda olması gerektiğine dikkat çeken Birol Ergüven,  Türkiye’nin kendi enerjisini üretmesi konusunda devlet politikasını ortaya koydu, devletin arz güvenliğini sağladığından söz etti. Ayrıca AR-GE yatırımlarının uzun vadede sonuçlanması ve maliyetlerinin yüksekliği karşısında şirketlerin günü kurtarma mantığının bağdaşmadığını belirtti.

Erol Demirer’e göre ise,rüzgar dışındaki yenilenebilir enerjilere yatırım durumunda maliyetler artacak. Demirer konuşmasında, Almanya örneğinden yola çıkarak devletlerin teşvikle yenilebilir enerji konusunda önemli bir fark yaratabileceğini vurguladı.  Demirer ayrıca Türkiye’de teşviğin üretim için olmadığını, teçhizat konusunda da artı bedel ödendiğini belirtti.

‘’Kirliliğe kesin çözüm sadece yenilenebilir enerjide’

Panelin ardından, rüzgar enerjisi konusunda Yeşil Gazete‘nin sorularını yanıtlayan Erol Demirer, enerji depolama konusunda sorun yaşanabileceğini, yeterlilik sorunu olmadığını ancak verimlilik adına farklı sistemlerin bir araya getirilerek daha iyi sonuç alınabileceğini ifade etti.

Demirer ayrıca elektrik üretiminde yenilebilir kaynaklar kullanılmadığı takdirde, farklı sistemler yaratılsa da, yalnızca kirliliğin yer değiştirmiş olacağını belirtti.

Demirer’e göre yenilebilir alanına yatırım için gereken miktarın diğer kaynaklardan daha fazla. Ancak zamana bölündüğünde yenilebilir enerjinin kazanımı önemli bir fark yaratıyor.

Katılımcılardan İTÜ Öğretim Üyesi Ramazan Çağlar yenilebilir enerji konusunda, karbon salımına ve bunun neden olduğu iklim değişikliğine dikkat çekti.  Çağlar, yenilebilir enerji üretirken de karbon salımı düşünülerek ölçüm yapılması gerektiğini belirtti. Çağlar’ın “daha az elektrik kullanmanın elektrik üretimine çözüm olmadığı” yönündeki görüşlerini açıkladı.

İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Kulübü  tarafından düzenlenen “Temiz Enerji Günleri” bugünkü oturumlarla sona erecek.

Haber Merkezi: Büşra Akman

(Yeşil Gazete)