Yeni Zelandalı çiftçiler, kendi emisyonları için ödeme yapmayı teklif etti

Yeni Zelanda'nın en büyük sektörlerinden olan tarım ve hayvancılığın saldığı metan, ülkenin iklim hedeflerine uyum konusunda önemli bir sıkıntı olarak tartışılıyor.

Sera gazı emisyonu çok yüksek olduğu için siyasi bir baskı altına alınan Yeni Zelanda‘daki tarım örgütleri, ilk kez hükümetin tarım kaynaklı metan, azot oksit ve karbondioksit emisyonlarına fiyat koymasını önerdi.

Hükümet, çiftçilerin bir emisyon fiyatlandırma sistemi önermemesi halinde, Yeni Zelanda’nın endüstriyel emisyonlarının yarısından fazlasını oluşturan tarımın, şu anda muaf olduğu emisyon ticaret planına otomatik olarak girecek bir yasayı kabul etmişti.

Yani tarım sektörü temsilcileri, muaf olduğu emisyon ticaret planına dahil edilmek yerine kendi fiyatlandırmalarını belirleme yoluna gitti.

Tarım liderleri ve hükümet arasındaki bir ortaklık olan He Waka Eke Noa’nın bu talebi, çevre düzenlemelerinin getirilmesini protesto etmek için sokaklara çıkan tarım temsilcileri ve çiftçiler arasında ortaya çıkan bir bölünmeyi daha da derinleştirebilir. Ancak çiftçi örgütlerinin mevcut yasa karşısında bu teklifi yapmaktan başka seçenekleri kalmıyor.

Örgüt, tarım kaynaklı emisyonlar için belirli bir fiyat önermese de  fakat “mümkün olduğunca düşük” olması gerektiğini vurguladı: İlk tasarıda metan kilogramı başına 11 sent; karbondioksit veya azot oksit kilogramı başına 0,4 sentlik bir başlangıç ​​fiyatı belirlendi.

Grup, 2030 yılına kadar bu fiyatların tarımsal metan emisyonlarını yaklaşık yüzde 4,5 ve azot oksit emisyonlarını yaklaşık yüzde 3 azaltacağını öne sürüyor ve mevcut iklim politikalarıyla düşünüldüğünde, bu düşüşün Yeni Zelanda’nın 2030 yılına kadar metanda yüzde 10’luk bir kesintiyi ve 2050 yılına kadar net sıfır azot oksit ve karbondioksit emisyonu öngören hedefine ulaşması için yeterli olacağını söylüyor.

Fakat bazı iklim savunucuları tarafından bu öneri yeterli bulunmuyor ve “baskıyı diğer sektörlere yükleyen bir kaçış” olarak nitelendiriliyor.

Hükümet ise öneriyi kabul edip etmemeye yıl sonuna kadar karar vereceğini açıkladı.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR