Dış Köşe

Yaz saati neden sürdürülüyor – Ahmet Soysal

0

Bu yazı Alakarga Dergisi’nin son sayısında yayımlanmıştır

Bilindiği gibi hükümetin aldığı bir kararla bu yıl yaz saati uygulamasından kış saati uygulamasına geçilmedi. Buna neden olarak da ‘elektrik tüketiminden tasarruf edilmesinin’ amaçlanması gösterildi.  Yaz saati ile devam edilmesinin sonuçları Kasım ayının gelmesi ile birlikte ortaya çıkmaya başladı; sabah karanlığında; günün en soğuk saatlerinde yola koyulup okula giden çocuklar, iş yerlerine ulaşmaya çalışan yetişkinler; sınıfta, işyerinde veya evde yanan lambalar, çalışan ısıtıcılar; hatta görüntüleri televizyon ekranlarına yansıyan duraklarda yakılan sobalar… Özellikle toplumun en korumasız kesimi olan küçük çocukların karanlıkta ve soğukta okul yollarına düşmesi önce anne-babalardan; daha sonra ise tüm toplumdan tepkilerin yükselmesine neden oldu…

Peki; tüm bunlara karşı hedeflendiği söylenen ‘elektrik tasarrufu’ sağlandı mı? Elektrik Mühendisleri Odası’nın (EMO) kasım ayı elektrik tüketim rakamları bunun böyle olmadığını gösteriyor: Odanın yayınladığı elektrik tüketim rakamlarına göre Kasım 2016 elektrik tüketimimiz 22.7 milyar kilowatt saati bulmuş; bu rakam bir önceki yıl aynı aya göre %6.5 tüketim artışını gösteriyor… Üstelik de bu rakam son beş yılın en yüksek kasım ayı tüketim rakamı ve Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünün rakamlarına göre sıcaklar da mevsim normallerinde giderken oluşmuştu*… Tüketim rakamlarının önümüzdeki aylarda da artış eğilimini sürdüreceğini herkes kabul ediyor; özellikle sabah saatlerinin koyu karanlığında işine ve okuluna yetişmek zorunda olanların evde, işyerinde, okullarda gerek aydınlanmak için, gerek ısınmak için elektrik tüketimine kasım ayında olduğu gibi yüklenecekleri açık…

Rakamlar ‘elektrik tasarrufunun’ olmadığını gösterdiği halde ‘yaz saati’ uygulamasının sürdürülmeye çalışılmasının gerçek nedeni ne olabilir? Bir hükümet üyesi ‘uygulamanın ilk defa yapıldığını;  önümüzdeki yıl gözden geçirilebileceğini söyleyerek’  tepkileri yatıştırmaya çalışmasına karşın yaşı biraz ilerlemiş olanların da kolayca hatırlayabileceği gibi kış aylarında da yaz saatinin sürdürülmesi uygulaması 1970’li yılların sonuna doğru ülkemizde uygulanmıştı. Özellikle o dönem yaşanan ‘enerji krizinin’ etkisi ile bu uygulama yapılmıştı ve elektrik tüketiminde tasarrufun sağlanması açısından bir çözüm olmadığı daha o dönemde anlaşılmıştı… Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının uzmanlarının bunu bilmemesi veya Kasım 2016 tüketim rakamlarının ortaya çıkarttığı tabloyu önceden tahmin edememeleri hemen hemen imkansız… O zaman yaz saatini sürdürmekteki inadın gerçek nedeni ne olabilir? Yoksa iddia edildiği gibi ‘elektrik şirketlerine’ para kazandırmak mı? Herkesin bildiği gibi günlük elektrik tüketimi günün her saatine eşit dağılmıyor; gece ve sabah saatleri tüketimin en düşük olduğu saatler; bu zaman diliminde birçok santral üretimini düşürmek zorunda kalıyor… Yani ‘elektrik üreticisi şirketler’ elektrik ‘satamadığı’ gibi ‘santralini’ durdurmak gibi maliyetli bir işlem yapmak zorunda da kalıyor… İşte tam bu noktada sabahın ilk saatlerinde elektrik tüketimi artırılarak bu şirketlerin hem daha çok elektrik satarak para kazanması hem de santrallerini kapatıp açma külfetinden kurtulmaları mı hedefleniyor? Sabahın koyu karanlığında okula gitmek zorunda bırakılan ‘para’ ile karşılaştırılamayacak kadar değerli çocuklarımıza karşı hepimizin ortak sorumluluğu olduğunu ve ayrıca karanlıkta çalışmanın insanlarda depresyon sıklığını artırdığının kuzey ülkelerinde ispatlandığını karar vericilerin bir kez daha hatırlaması gerekiyor.

EMO’nun basın açıklamasında da belirtildiği gibi ‘Kişilerin ya da kurumların gereksiz ısrarları ya da elektrik şirketlerine para kazandırmak için değil kamu yararı kapsamında düzenlemeler yapılması zorunludur. Bu çerçevede yazın geçilen GMT+3 noktasının kalıcılaştırılması uygulamasından vazgeçilerek, Türkiye coğrafyasına uygun kış ve yaz saatlerine geçilmelidir.’

Ahmet Soysal – Alakarga

 

* http://www.emo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=116230#.WF5ibPVOKQY Erişim tarihi:22.12.2016)

More in Dış Köşe

You may also like

Comments

Comments are closed.