2023 KAHRAMANMARAŞ DEPREMİManşetTürkiye

Türkiye enkazken Kızılay gıda satışında: Haluk Levent açıkladı

0

Ahbap Derneği‘nin kurucusu, müzisyen Haluk Levent, katıldığı FOX TV‘de İlker Karagöz’le Çalar Saat programında Kızılay’ın çadır satışına ilişkin açıklamalarını yineleyerek Kızılay’ın çadır yanında gıda da sattığını açıkladı.

Kızılay ülke enkaz halindeyken çadırları satması nedeniyle zaten kamuoyundan tepki toplamıştı, bugünkü programla birlikte Kızılay’dan bir de gıda satışı yapıldığı ortaya çıkmış oldu.

Program esnasında süreden dolayı yapılamayan tutar açıklaması, Haluk Levent tarafından daha sonra sosyal medya hesabından yapıldı. Levent şu paylaşımda bulundu:

“Canlı yayın bitti. Açıklamaya zaman kalmadı. Kızılay kurumunun alt iştiraki olan Kızılay Lojistik A.Ş’den 30 bin adet dört kişilik bir ailenin üç öğünlük yemeğini karşılayan ve bir yıl bozulmayan gıda satın aldık. Canlı yayın sonuna denk geldi. Bilginize.”

Türkiye enkazken Kızılay çadır satışında: Haluk Levent ‘AFAD da Kızılay’dan çadırları parayla alacaktı’ dedi

Ne olmuştu?

Kızılay’ın AHBAP’a çadır satışı yaptığı Cumhuriyet’ten Murat Ağırel’in kaleme aldığı yazıyla ortaya çıkmıştı. Bunun ardından kamuoyundan geniş çaplı tepki geldi. Türkiye İşçi Partisi (TİP) milletvekilleri, üyeleri ve vatandaşlar dün bir eylem gerçekleştirdi ve bu eylemde yüzün üzerinde vatandaş gözaltına alındı.

Haluk Levent bugün (27 Şubat) katıldığı FOX TV canlı yayınında Kızılay’a dair soruları yanıtladı. Levent programda şu açıklamalarda bulundu:

“AFAD ile AHBAP’ı nasıl karşılaştırabilirsiniz? AFAD da bizim, AHBAP da bizim dedim. Fakat onu yanlış da anlayan oldu. Ama özellikle bazı hesaplar benim devletle çalışamamam için “Devlet yok, Haluk Levent var” dedi. Depremde can kurtaran biz değiliz. Biz devletin karşısında hiçbir şey değiliz.

İlk anlarda ‘AFAD’dan kimse yoktu deniyor’ ya, hakkaniyetli olmak lazım. Bizimkiler gelene kadar AFAD çalışmaya başlamıştı. AHBAP Derneği zaten bir arama kurtarma kuruluşu değil, bizler arama kurtarma yapan ekiplere destek veriyoruz ki bizim arama kurtarma ekibimiz de AFAD sertifikalı.

İlk yapacağınız şey kış ayı, önce çadır. Onun yanında tabii elimizde ne imkan varsa. Arkamızdan tırlar gelmeye başladı zaten. 4 tır gıda kolilerimiz vardı, hemen onlar geldi. Deprem çok kötüydü böylesini görmedim. Çok acı. Depremin 2. ve 3. günü notlar aldım, genel koordinasyon, çevre ve hayvanlar koordinasyonu, ihtiyaç teyit ekibi, bireysel ve kurumsal bağış iletişim, Whatsapp destek hattı, AHBAP acil teyit, sosyal medya teyit, yazılım ve bilişim çalışmaları. Bunlar bizim yıllardır anayasamız. Bunu hemen oluşturmaya başladık ilk üç günde. Orada devletin kurumlarıyla hareket ederek bugüne kadar geldik.

AFAD’la bizim iş birliği protokolümüz var. Elazığ depreminde oradaydık, Giresun’da sel felaketi oldu, ardından İzmir depremi oldu, ardından Marmaris yangını oldu.

AFAD bir devlet, devlet AFAD, bizler STK’yız, Ahbap’lar aslında STK’larla yarıştırılmalı.

Ahbap bir arama kurtarma ekibi değil, arama kurtarma ekibine destek veriyor. Biz 4 yıldır AFAD’la iş birliği halindeyiz. Çok güzel bir şekilde organize olduk. Kamu kurum ve kuruluşlarıyla irtibata geçtik. Biz her depremde bize düşen görevleri alırız. STK’lar AFAD’la iş birliği protokolü yaparlar. Devlet bir AFAD, bizler STK’yız. Devletle biz nasıl yarıştırılabiliriz? Biz ancak el ele insanların yardımına koşabiliriz.

‘Kimse yoktu’ deniyor ya, vardı. Burada hakkaniyetli olmak lazım. Burada insanların emeğini yok saymamak lazım. Arama kurtarma vardı ama yeterli değildi. Çünkü bir anda 8 yerde binalar yıkılmış. Devlet yetkilileri de bence beklemiyordu bu kadarını. Onun tartışmalarını halk ile yönetim arasına bırakmak benim dernek başkanı olarak söylemem gerekendir.

Devlet, hükümetin bir bakanı değil ya da sayın cumhurbaşkanımız değil devlet herkes, belediye başkanı da enkaz altında olan insanlar da, biz de devletiz.

Hükümet ayrı, devlet ayrı bir şeydir. Devletin tamamı oradaydı. Ha elinden bir şey gelmiş gelmemiş o benim konum değil. Yanlış anlaşılmasın diye söylüyorum, ben gittiğimde sayın Hulusi Akar, Mehmet Ersoy ve Fahrettin Koca’yı gördüm. Görmedim mi diyeyim?”

MHP açıklaması

“MHP içerisinde Devlet Bahçeli‘nin önüne bir anda bir cümle geldi. MHP’nin bütün örgütleriyle görüştüm, kimsenin sorunu yok benimle. Benim siyasi partilerle alakalı bir durumum yok. Bunun hesaplaşmasını sonraya bıraktım çünkü şu anda bunları konuşacak durum yok. Çünkü biz depremde canlarla uğraşıyoruz. Siyasi politik tartışmalara girmek istemiyorum.

AK Parti içinden bir yerin il başkanı bir tweet attı, sonra sildi. Burada bir algı var bu hesaplar kendilerine alan açmak istiyorlar ve sürekli yalan söylüyorlar. Ahbap’ın devlet kurumlarıyla bir sorunu, sıkıntısı yok. Bundan birkaç gün önce sorunlar yaşamaya başladık bakanlarımızla görüştük sağ olsunlar çözdüler. Devletin kademeleriyle alışıyoruz. Benim muhalefetle de devletin kademeleriyle de eşit şekilde dayanışmam var. Ahbap politik bir kimlik değil bir yardım derneği.”

Çadır açıklaması

“Deprem zamanı maalesef halkımızın çok büyük kısmı seferber oldu. Ben onlara ‘Çılgın Türkler’ diyorum artık. Ülkemizde yaşayan hangi etnik kökene sahip olursa olsun bir Türk kavramı vardır ya hepsine çılgın Türkler diyorum.

Ama istismarcı insanlar da var. Mesela kira artışından tutun da elindeki malı saklamak. Depremin ikinci günü çadır bulamadık. Birkaç arkadaşımız var, geceleri çıkıyoruz. Yetişilemeyen birçok yer var, oralara aileleri teselli etmeye gidiyoruz. Enkazdan hala ses geliyor. Geceleri yalnız kaldığımızda ağlıyoruz.

İnsanlar dışarıda yağmurda donuyor. Ben o sırada çadır bulamamışım. Çadır yok. Bakın bu bulduklarımız daha birkaç gün önce gelmeye başladı. Arkadaşlar Kızılay’ın internet sitesinden çadır sattığını görmüşler. Kişisel değil bu. Hatta Ankara Eczacılar Odası da almış. Biz niye almayalım? Ben şu an sorgulayabilir miyim?

Hemen öğrendik ihracat yapılmak üzere hazırlanan 2050 çadır var. Kızılay’ın iştiraklerinin çadır sattığı piyasada biliniyor. Deprem zamanı veya değil, biliniyor. Ben o an hiçbir şey düşünemiyorum. İnsanlar ölüyor orada, dışarıda tir tir titriyorlar. Benim orada insanlara çadır getirmem lazım. 20 bin tane de olsa alacaktım. Fiyatı uygun mu? Uygun. Biz 19 küsur bin liraya alabildik. Biraz indirim yaptırabildik.

19 küsur bin, artı KDV, artı nakliye, bunlar 22 bin liraya gelebiliyor. Ben geçen yıl Fransa’dan helikopter getirdim 1 milyon euro verdim, çok da iyi çalıştı, devlete ben stopaj olarak 200 bin euro verdim. Devletin hizmetine verdiğim halde.”

Gıda açıklaması

“Sistemi kimse bilmiyor. AFAD da çadırları parayla, faturalı alıyor Kızılay’dan. Buyurun AFAD yetkilileri yalanlasın. Eğer o yurt dışına ihraç edilecek çadırlar satılacaksa, AFAD da parayla alıyor. Orada bir muhasebe var.

Kızılay’dan barbunya, konserve aldık. Muhatap ben miyim? Bir dakika bile önemli. Kızılay yönetimi karar alır, parayı iade eder. Onu ben bilemem.”

 

You may also like

Comments

Comments are closed.