Dış Köşe

Türk adaletinin terazisi ABD’de tartılıyor – Pelin Cengiz

0

Pelin Cengiz’in bu yazısı haberdar.com sitesinden alındı

Türkiye tarihinin en büyük yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarının merkezinde yer alan Reza Zarrab’ın, “ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımları ihlal etmek için komplo kurmak, kara para aklamak ve banka dolandırıcılığı yapmak” suçlarından ABD’de tutuklandığı gündeme bomba gibi düştü. İran asıllı Türkiye vatandaşı Reza Zarrab, ABD’de New York Savcısı Preet Bharara tarafından yürütülen soruşturma kapsamında tutuklandı.

Türkiye’de kamuoyu Zarrab’la ilgili gelişmeleri Zarab’ın tutuklanıp cezaevine konduktan ve iddianamesi resmi olarak ABD Adalet Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde yer aldıktan sonra haberdar oldu. Oysa, Zarrab, Miami Savcılığı tarafından geçen cumartesi günü gözaltına alındıktan sonra sorgulanmış. Detaylarına bakıldığında yöneltilen suçlamalar epey ağır.

Zarrab, iki ortağı ve diğer suç ortakları hakkında hazırlanan 21 sayfalık iddianamede, kara para aklama ve dolandırıcılık yoluyla ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımların ihlal edildiği iddiası var. Finans işlemleri kayıtları ve e-postalara dayanan iddianamede, Türkiye’de kurulu olan Royal Holding A.Ş., Durak Döviz, Asi Kıymetli Madenler Turizm ve ECB Kuyumculuk ile Suudi Arabistan’dan Gunes General Trading LLC, Al Nafees Exchange ve Royal Emerald Investments aracılığıyla bu suçların işlendiği belirtiliyor.

Temel olarak, Zarrab ve diğer kişiler vasıtasıyla İran’a uygulanan yaptırımların delinmesi suçlaması mevcut. Savcı Bharara, “İddia edildiği üzere, bu sanıklar İran ve kurumlarına karşı uygulanan ABD yaptırımlarını ihlal etmek ve delmek için yıllarca işbirliği yapmış” diyor. Reza Zarrab, Camelia Jamshidy ve Hossein Najafzadeh, farklı yerlerdeki çeşitli kurumlar aracılığıyla para aklayarak, İran’a karşı uygulanan yaptırımları zayıflatmış ve federal suç kapsamına giren suçlar işlemiş. Özetle, bu kişiler ABD’yi dolandırmakla itham ediliyor. İddianamenin pek çok yerinde bu suçların Türkiye’de kurulmuş şirketler üzerinden işlendiğine dair iddialar var.

Adalet evrenseldir, bir yerde kaybolunca başka bir yerde ortaya çıkabiliyor.

Bunun doğurduğu paniği AKP medyasının verdiği tepkilerden de açıkça görebiliyoruz. AKP medyasının mesele ortaya çıkar çıkmaz ABD’nin en saygın savcılarından birini “paralel yapı” ile ilişkilendirmeye çalışma zavallılığı bunun açık örneği. Olayın ortaya çıkmasının ardından meseleyi ört bas etmeye yönelik sosyal medyada sarfedilen çaba, AKP cenahında tehlike çanlarının çaldığını gösteriyor.

AKP Hükümeti, adları Zarrab’la ilişkilendirilen dört bakanını Yüce Divan’da yargılatmaktan kaçırdı ancak koruma kalkanını bir yere kadar kullanabildi, bu isimleri ilk fırsatta kabineden şutlayarak feda etti. Zarrab’la ilişkili konuların boyutları şimdi ABD’ye taşındı. Çok muhtemeldir ki, AKP bu kez işin içinden Türkiye’de çıktığı kadar kolay çıkamayacak.

İran’ın petrol gelirlerine karşılık İran’a yönelik ambargoyu delerek, tonlarca altını fiziki olarak dünya çapında döndürmenin karşılığının bir kol saati ya da ayakkabı kutularındaki paralardan ibaret olmadığını tahmin etmek zor değil.

Bütün bu suçları Türkiye’nin adalet terazisi tartamadı, altında kaldı. AKP iktidarı, ABD’nin 75 yılla yargıladığı Reza Zarrab’ı serbest bırakıp el koyduğu paralarını kendisine faiziyle geri vermekle kalmayıp, Zarrab’ı soruşturan savcıları hapse attı.

Erdoğan’ın “hayırsever bir işadamı” olarak nitelediği Zarrab’a AKP’li bakanlar ve iş dünyası plaket vermek için adeta sıraya girdi. AKP medyası, arkasına Türk bayrağı asıp canlı yayınlarda Zarrab’ı aklamaya girişti. Zarrab da rolünü iyi oynadı, “Türkiye’nin carı açığının yüzde 15’ini tek başıma kapatıyorum” dedi. ABD adaleti kendisini teslim aldığına göre, cari açığın yüzde 15’ini bundan sonra kim kapatacak AKP buna da bir çözüm üretiversin.

Türkiye’deki 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarının bir numaralı ismi Reza Zarrab’tı. Zarrab’ın bundan sonraki ifadesinde söyleyeceği her söz, 17-25 Aralık dosyalarının da uluslararası bir alana taşınacağı anlamına geliyor.

Savcı Bharara, 2009’da New York Savcısı olduktan sonra 25 farklı ülkeye gönderdiği güvenlik güçleriyle silah ve uyuşturucu ticaretiyle suçlanan kişileri New York’a getirtmiş ve hakim karşısına çıkartmış. Wall Street’in önemli isimlerinin korkulu rüyası haline gelmiş. Zarrab’ın işi epey zor olacak gibi görünüyor.

ABD’deki davanın mahkumiyetle sonuçlanması halinde Türkiye’deki adalet sistemi altından kalkamayacağı bir utançla karşı karşıya kalacak.

Adaletin terazisi başka yerlerde Türkiye’deki gibi hep hileli tartmıyor. Hazin olan şu ki, Türkiye’nin bir türlü tartamadığı adalet terazisini bu kez ABD’nin tartmasını bekliyoruz.

58-pelin-cengizPelin Cengiz – haberdar.com

More in Dış Köşe

You may also like

Comments

Comments are closed.