Lambda’ nın kapatılma kararı “namus bekçilerimiz” in son zaferi olarak çınladı kulaklarımızda. “Toplumsal ahlak” gibi muğlak bir tanımlamanın içinde, çoğunluğun potasında eritilmeye çalışılmamızın son hamlesidir bu karar.
“Toplumsal ahlak “ tanımlamasının dışına itilmenin öz Türkçe tercümesi “ahlaksızlık” tanımlamasıyla fişlenmektir. Erkek dünyasının din’i de yanına alarak kendi egemenliğini tehdit eden her unsuru içine sıkıştırdığı eylemlilik halidir “ahlaksızlık”. Namus cinayetlerinin hafifletici sebebi, cinsel kimliği – cinsel yönelimi farklı olanların linç edilmelerini meşrulaştırma aracı, erkek gözüne hitap eden, geceleri yolda yalnız yürüme cüretini gösteren eksik eteklerin tacizini normalleştirme yöntemidir “ahlak”.
Türk olmanın mükemmel karışımını oluşturan “Sünni, Hanefi, Türk, laik” dörtlüsünün arasına “heteroseksüellik” de eklenmiş bulunmakta bu kararla beraber. Kocaman bir alkış delikanlı valiliğimize, erkek hakimimize, ataerkil, tahakkümcü zihniyetin temsilcisi Büyük Millet Meclisimize. Bütün bu Ağalarımız’ ın sözcülüğünü göğüs kabartarak, ağzından salyalar akıtarak gerçekleştiren Yüce Türk medyasını da unutmamak, layıkıyla hakkını verip iki kat kocaman, upuzun alkışlamak gerek aslında!
AB’ ye uyum sürecinde demokratikleşmeden dem vuran AKP kendi demokrasi tanımını yaratma çabasından ileri gidemediğini her seferinde göstermekte. Kadınlardan en az üç çocuk doğurmalarını isteyen faşizan, erkek zihniyetinin ürünüdür bu karar. 301. maddeyi kaldırmayan zihniyettir bu. Trabzon’ da, Sakarya’ da, İzmir’ de gerçekleşen linç girişimlerini, ev fişleme eylemlerini “hassasiyetlerimiz” diyerek meşrulaştıran zihniyettir bu aynı zamanda.
Afyonu bu kadar bol olan bu topraklarda afyonu sadece “özgürlük ve eşitlik” olan bizlerin mücadelesinde yıldırma politikası bütün bu girişimler, alınan kararlar. Hrant’ ın katledilmesinden sonra nasıl 19 Ocak’ ta Hepimiz Hrant, Hepimiz Ermeni olduysak, 1 Haziran’ da Hepimiz Kürt olabildiysek şimdi sırada Hepimizin Eşcinsel, Travesti, Transeksüel olması var.
Taxim Hill’ deki basın açıklamasında Pınar Selek’in yaptığı konuşmaya kulak vermek gerek en nihayetinde:
– Eğer ahlak kadınların en az üç çocuk yapmasıysa…
– Eğer ahlak kadınların, travestilerin, eşcinsellerin, muhaliflerin öldürülmesiyse,
– Eğer ahlak Tuzla’ da işçi ölümlerine göz yummaksa,
– Eğer ahlak 1 Mayıs’ ta işçilerin üzerine gaz fışkırtmaksa,
– Eğer ahlak işkenceyse, yasaksa, baskı ve dayaksa,
– Eğer ahlak şiddetin ve silahın kutsanmasıysa,
– Eğer ahlak güvencesizliğe, yoksulluğa boyun eğmekse,
– Eğer ahlak tarımın bitirilmesine seyirci kalmaksa,
– Eğer ahlak farklılıkları reddetmekse,
– Eğer eşcinsellik ahlaksızlıksa,
– Eğer Lambda ahlaksızsa
Ben de ahlaksızım,
Feministlerde ahlaksız…
