TMMOB nükleere karşı uyardı

Çağrımız tüm dünyayadır: "Çernobil‘den sonra Fukuşima yaşanan son ders olsun. İnsanlığın geleceği açısından, nükleer santralleri kapatın."

Fukuşima’da iki haftadır yaşanmakta olan, her gün daha kötü sızıntı ve kontrol kaybı haberlerinin gelmeye devam ettiği nükleer kaza üzerine Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) bir açıklama yayınladı. Açıklamasında nükleer santrallerin kaza riskine, Japonya’daki kazanın etrafında yine oluşan nükleer gizlilik geleneğine, çözülemeyen atık sorununa dikkat çeken TMMOB, tüm dünya nükleer enerjinin geleceğini sorgularken Türkiye hükümetinin  hâlâ tehlikeli nükleer planlarında diretmekten vazgeçmesini, santral planlarını iptal etmesini istedi.

Açıklamanın tüm metni aşağıda:

 

DÜNYA JAPONYA‘DA YAŞANANLARIN PANİĞİNDE, AKP NÜKLEER SANTRAL PEŞİNDE*

 

Japonya‘da 11 Mart 2011 tarihinde meydana gelen 9,0 büyüklüğünde deprem ve sonrasında oluşan tsunami nedeniyle binlerce kişi yaşamını yitirmiştir. Halen milyonlarca insan; sağlık, beslenme, barınma, temiz su ve diğer yaşamsal gereksinimlerini karşılayamamaktadır. Yaşanan deprem ve sonrasında oluşan tsunami nedeniyle Fukuşima Nükleer Santralinde meydana gelen hasar sonucunda oluşan radyoaktif sızıntının boyutları da giderek büyümektedir. Nükleer santral savunucuları da dâhil, tüm dünya gelişmeleri panik halinde izlemektedir.

Bugün itibarı ile Fukuşima santralinden sızan radyoaktif maddelerin yarattığı sorunlar bu işin çok bilenlerince(!) dahi açıklanamamakta ya da açıklanmamaktadır. Japonya‘da yaşananlar inkâr politikasıyla gizlenmeye çalışılmaktadır.

Çernobil‘den sonra Fukuşima insanlığın üzerine bir kabus olarak çökmüşken, bu ülkenin siyasi iktidarının başında olanların, Başbakanın ve Enerji Bakanının açıklamalarında (sanki bilgi birikimleri varmış gibi) hala nükleer santrallerin nesillerinden söz edilerek, sorun yokmuş gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Başbakan nükleer santrallerin risklerini evlerimizde kullandığımız tüplerle kıyaslayabilmektedir. Siyasi iktidar tüm vurdumduymazlığı ile nükleer santral yapımı peşindedir. Oysa kaçıncı nesil olursa olsun, her nesil sorunlu olmuş ve insan yaşamını yok etme noktasına gelmiştir.

AKP Hükümeti, TMMOB’nin başvurusu ile yargı tarafından durdurulan Akkuyu‘da nükleer santral kurulmasına yönelik olarak bu kez de Rusya ile devletlerarası anlaşmayı yürürlüğe koymuştur ve hayata geçirmek için görüşmeleri sürdürmektedir.

Bilim insanları söylüyor, TMMOB çok söyledi:

Nükleer santral ile enerji üretilmesi dışa bağımlı, pahalı, atık sorunu halen çözülmemiş ve çok yüksek risk içeren bir yöntemdir. Kaldı ki; Akkuyu‘da kurulacak olan nükleer santral için 35 yıl önce yer lisansı alınmıştır. Bu kapsamda yapılmış veri ve değerlendirmeleri geçerli görerek yer lisansını kabul etmek mümkün değildir. Ecemiş fayı, yaklaşık 300 km uzunluğunda olup, Akkuyu‘nun 20-25 km yakınından geçerek denizde devam etmektedir. Ecemiş fayının, hareketli ve aktif bir fay olduğu bilinmektedir. Bilim insanların fay hattında tehlikeli bir enerji birikimi olduğu tespitleri bulunmaktadır. Diğer taraftan bölgenin, önemli bir deprem beklentisi olan Doğu Anadolu ve Ölüdeniz fay zonundan etkilenme olasılığı da bulunmaktadır.

Tüm bunlar ortadayken, emperyalizmin enerji planlarının bölgemizdeki baş uygulayıcılarından olan siyasi iktidarın nükleer santral tercihinin siyasi bir tercih olduğu artık herkes tarafından bilinmektedir.

Çağrımız siyasi iktidaradır: “Japonya‘da yaşananlardan ders çıkarıp, ülkemizde nükleer santral macerasına son verin, nükleer santral anlaşmasını iptal edin.”

 

Çağrımız tüm dünyayadır: “Çernobil‘den sonra Fukuşima yaşanan son ders olsun. İnsanlığın geleceği açısından, nükleer santralleri kapatın.”

 

*Mehmet Soğancı*

 

*TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı*


İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İstanbul’dan Van’a kadar kıyılara eşit ve ücretsiz erişim için eşzamanlı eylemler yapıldı

Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı'nın çağrısıyla, Adalar'dan Van'a kadar ülkenin dört bir noktasında bir araya gelen yurttaşlar, kıyılara ücretsiz ve eşit erişim hakkını, kıyıların korunması gerektiğini dile getirerek hükümete 'Anayasa ve Kıyı Kanunu'nu uygula' diye seslendi.

Kazma Bırak: İklim değişikliğiyle başa çıkabilecek radikal önlemler istiyoruz

Kazma Bırak kampanyası ekibi, Yunanistan'daki yangınlarla ilgili açıklamada bulunarak yangını söndürmenin bir önlem olmadığını, artık bunun için radikal bir çözümün gerektiğini belirtti: 'İklim değişikliğinin etkilerini görmezden gelen, artan orman yangınlarıyla mücadele edebilecek hizmetleri azaltan iktidarlara karşı, iklim değişikliğiyle başa çıkabilecek radikal önlemler istiyoruz.'

Akdeniz foklarının yaşam alanına inşa edilen kaçak iskele sökülüyor

İzmir’in Karaburun ilçesinin Mordoğan Ayıbalığı Mevkii’nde bulunan kaçak iskele, bir yıldan uzun süren yazışmaların ardından nihayet sökülüyor.

ILGA Avrupa: Türkiye’de LGBTİ+’lar hükümetin yasaklarına karşı direniyor

ILGA-Avrupa'nın Türkiye'deki Onur Ayı etkinliklerine ve yürüyüşlerine ilişkin raporunda, Türkiye'deki hükümetin LGBTİ+'lara yönelik nefret söylemlerine, yaptırımlarına, baskılarına ve bunu politikanın bir parçası haline getirerek kurumsallaştırmasına dikkat çekildi. Raporda LGBTİ+'ların direnmeyi sürdürerek yürüyüşleri gerçekleştirdiğine de vurgu yapıldı.

Malatya Çevre Platformu’ndan Vahşi Madencilik, İnsan ve Çevre Sorunları forumuna davet

Malatya Çevre Platformu, tüm duyarlı çevre kurumlarını ve aktivistlerini 27-28 Temmuz’da Arguvan Türkü Festivali’nin yapıldığı Nazım Hikmet Meydanı’nda düzenlenen Vahşi Madencilik, İnsan ve Çevre Sorunları formuna davet etti.

EN ÇOK OKUNANLAR