Tarım-GıdaGündemManşet

TMMOB: Erdoğan gıda güvenliği ile gıda egemenliği arasındaki farkı bilmiyor

0

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası, İzmir Şubesi, 3. Tarım ve Orman Şurası kapanış programında konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın gıda güvenliği ve gıda güvencesine ilişkin sözlerini eleştirdi; liyakat çağrısı yaptı.

Yönetim Kurulu adına Uğur Toprak imzasıyla yapılan açıklamada, gıda güvencesi ile gıda güvenliği ifadelerinin sıklıkla karıştırıldığına veya birbiri yerine kullanıldığına dikkat çekildi, gıda egemenliği kavramının ise pek bilinmediğine vurgu yapıldı. Geçtiğimiz aylarda Ankara Polatlı’da gerçekleştirilen Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) 69. Geleneksel Hasat Bayramı’nda konuşan Erdoğan’ın “Gıda güvenliğini garanti altına almak, altını çizerek söylüyorum; ülkemiz için aynı zamanda bir milli güvenlik meselesidir. Temel tarım ürünlerinde dışa bağımlılık, en az savunma sanayinde dışa bağımlılık kadar tehlikeli ve riskli bir durumdur” sözleri hatırlatılan açıklamada, 15 yıl sonra gerçekleştirilen 3. Tarım ve Orman Şurası kapanış programında yine aynı ifadelerin kullanıldığı belirtilerek, o gün yapılan açıklama tekrarlandı. Gıda güvenliği, güvencesi ve egemenliği kavramları açıklamada şöyle tanımlandı:

Gıda güvenliği,  gıdalarda olabilecek fiziksel (taş, metal, cam vb), kimyasal (pestisit, ağır metal vb), biyolojik (zararlı mikroorganizmalar) ve her türlü zararların bertaraf edilmesi için alınan tedbirler bütünüdür.

Gıda güvencesi, sağlıklı ve faal bir yaşam sürdürebilmek için, herkesin her an ekonomik ve fiziki açıdan yeterli ve sağlıklı gıdaya ulaşabilmesidir. Gıda güvencesinin sağlanabilmesi için yeterli gıdanın var olması, herkesin erişebilmesi, beslenme gereksinimlerini karşılayabilmesi ve süreklilik arz etmesi gerekmektedir. Gıdanın belirli bir bölgede üretiliyor olması gıda güvencesinin sağlandığı anlamına gelmez. Bölge insanlarının gelir seviyelerinin de bu gıdayı satın alabilecek düzeyde olması gerekir. Gıda güvencesi aynı zamanda yeterli ve temiz suya ulaşabilmeyi de kapsamaktadır.

Gıda egemenliği, öncelikli olarak yerli üretime dayanmayı, bu bağlamda özgün ulusal tarım politikaları uygulayabilmeyi ve iç pazarları her türlü uluslararası olumsuz etkiden koruyabilmeyi öngören bir anlayışı ifade eder.

Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Hemen her gün bir gıda zehirlenmesi haberiyle karşı karşıya olduğumuzu, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın taklit ve tağşiş yapan firmaları ifşasını (15 ay sonra), kayıt ve kontrol dışı gıda üretiminin hala var olduğunu ve yapılan denetimlerin yetersizliğini göz önünde bulundurursak ülkemizde gıda güvenliğinin sağlandığından söz etmemiz pek de mümkün gözükmemektedir. İklim değişikliği, tarımsal verim düşüklüğü, tarım arazilerinin azalması ve jeotermal enerji santrallerinin kurulması, tarım girdi fiyatlarının artması, gıda enflasyonunun artması, alım gücünün düşmesi, özellikle 2000 yılından sonra uygulanan yanlış tarım politikaları sonucu maalesef gıda güvencesi de tehlikededir. Tarımsal ürün ithalatının ihracatı aşması, tohum dahil dışa bağımlı bir ülke haline gelmemiz ne yazık ki ülkemizde gıda egemenliğini de sıkıntıya sokmaktadır.”

‘Bilmiyorlar’

Erdoğan’ın gıda güvenliği olarak ifade ettiği kavramın aslında gıda egemenliği olduğu kaydedilen açıklamada, bakanlık bürokratlarının, bakan ve cumhurbaşkanı danışmanlarının bu üç kavram üzerine yeterli bilgiye sahip olmadığına vurgu yapıldı. Açıklamada, bakanlık kadrolarında liyakate önem verilmesi gerektiği belirtilerek” Tıpkı gıdada bilgi kirliliğinin önüne geçebilmek için gıda konusunda söz sahibi kişilerin gıda bilimi konusunda eğitim almış kişiler olması gerektiğini savunduğumuz gibi…” denildi:

“Tarım ve Orman Bakanlığı 2018 Faaliyet Raporu verilerini incelediğimizde Bakanlıkta görevli gıda kontrolörü sayısının 6825 olduğu, mevcut kadro ile ülke genelinde 1 milyon 124 bin 918 denetim yapıldığı ve her işletmenin ortalama 1 kez denetlendiği görülmektedir. Şüphesiz ki, halk sağlığı ve gıda güvenliği, işletme başı yılda ortalama bir kez yapılan denetimle sağlanamaz. Bu vesile ile bir kez daha tekrarlıyoruz. Bakanlık bünyesinde gıda mühendisi istihdamı artırılmalı ve Odamızın Bakanlık yetkilileri ve Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu ile değişik zamanlarda görüşüp paylaştığı “Yetkilendirilmiş Gıda Danışmanlığı Projesi” acil olarak hayata geçirilmelidir.”

More in Tarım-Gıda

You may also like

Comments

Comments are closed.