Önder Algedik’in yazısı gazeteduvar.com sitesinden alındı
Zeytin ile ilgili madde şimdi komisyona gidecek. Tekrar görüşülecek. Orada varılan karar ile tasarı tekrar meclise gelecek. Zeytinin kurtulması için komisyondan “3 km koruma bandı” gibi palavralara inanmamanız gerekiyor. Çünkü , “alternatif alan bulamadım” diyenlere, “kamu yararı vardır” diyenlere bu alanlar açılıyor. Toplum olarak “kamu yararı” lafı ile açılan madenin, taş ocağının haddi hesabı yok. Bu ifadeler Madde 4’ten çıkmadıkça koruma bandı lafının karşılıksız olduğunu bugün herkes biliyor.Komisyona gelene kadar toplumda kimsenin haberinin olmadığı, muhalefetin sayısal azlığı gerekçesi ile komisyondan da geçirilen, genel kurulda konuşulmaya başlamadan önerge ile öne çekilen tasarı daha ilk konuşmacının ardından ertelendi. Daha ne olduğu anlaşılmadan son gelen haber ile komisyona geri gönderildiğini öğrendik.
Üretim Reformu Paketi adı ile zeytinlikleri, meraları ve kıyıları betona açan, burada tesis yapılmasını sağlayan tasarı, sanayiciye aynı zamanda buralara taşınması durumunda masraflarını karşılayacağı destekler de veriyordu. Hatta boşaltacağı eski sanayi sitesini değerlendirmesi için gayrimenkul yatırım ortaklığı bile kurduruyordu. Açıkçası sanayi üretimini olmasa bile çimento üretimini artıracağı ortada idi. Zaten 2015’te 78 milyon ton çimento tüketen Türkiye 2023’de 100 milyon hedefini başka nasıl sağlayacaktı?
Nasıl olabiliyordu ki? Bir yıl evvel 736 işveren örgütüne haber verilmiş, halkın haberi olmamıştı. İktidar partisi 76 maddeden sadece bir maddeyi geri verip üstüne 15 madde daha ekleyerek 90 maddeye çıkarmıştı. Hatta komisyona son dakikada giren zeytinciler neredeyse kovulmuştu.
Ama Salı günü tasarıya geçmeden önce iftara gidildi ve geri dönüldüğünde tasarı uzun bir yolculuğa çıkmıştı. Ama kimsenin haberi yoktu. Evet, ertesi gün zeytin üreticileri bakanlarla görüşmüş, bir ertesi gün, yani bugün en üst ağızdan zeytinlik maddeleri görüşülmek üzere tasarının geri gönderildiği haberi gelmişti.
ÇÜNKÜ TOPLUMSAL MUHALEFET KAZANDI!
Konuya dair ilk çağrı 26 Mayıs’ta gelmiş, bu sayfalardan da tasarının ne olduğunu anlatmıştık. Tam 14 gün sonrasında tasarı komisyona geri gönderilmişti. Daha önceki 6 saldırı sonrası bir taraf moralsiz olsa da, son anda rüzgar döndü. Önce telefon kabloları yoluyla meclise girenler, dertlerini komisyon üyelerine anlattı. Sonrasında da ziyaretler başlayarak meclis denetlenmeye başlandı. Bu durumda zeytin üretici birlikleri komisyon deneyimini arkalarında bırakarak tekrar yürümeye karar verdiler. Dertlerini bu sefer anlatabildiler, toplumsal muhalefet siyasetin onları dinlemesini bir nebze sağladı.
ZEYTİN KURTULDU MU?
Hayır, sadece nefes aldı. Zeytin ile ilgili madde şimdi komisyona gidecek. Tekrar görüşülecek. Orada varılan karar ile tasarı tekrar meclise gelecek. Kurtulması için komisyondan “3 km koruma bandı” gibi palavralara inanmamanız gerekiyor. Çünkü , “alternatif alan bulamadım” diyenlere, “kamu yararı vardır” diyenlere bu alanlar açılıyor. Toplum olarak “kamu yararı” lafı ile açılan madenin, taş ocağının haddi hesabı yok. Bu ifadeler Madde 4’den çıkmadıkça koruma bandı lafının karşılıksız olduğunu bugün herkes biliyor.
PEKİ PEYNİR KURTULACAK MI?
Mera kanununu delen madde komisyona gönderilmedi. Mera kanunu daha fazla delinirse ortada hayvancılık kalmayacak. Süt bile ithal edebileceğimiz bir ekonomi oluşacak. Peki bu saatten sonra olur mu? Olur tabii ki, genel kuruldan tasarı dönüyorsa, komisyondan neden mera dönmesin? Sadece mera mı, kıyı kanununu delen Trabzon sahili ile ilgili madde 31, rantı ve betonu coşturacak sanayiciye GYO kurma imkanı sağlayan Ek Madde 5 de var.
OYUNA 75 MİLYON DAHİL
İki hafta evvel herkes “yine mi?” diyordu. Şimdi oyuna 75 milyon kişi neredeyse dahil oldu. Herkes çimento sektörüne özel tasarıya karşı. Herkes daha fazla beton için, rant için, taş ocağı için mera, zeytinlik ve kıyıların talanına karşı. Üretime evet, paylaşıma evet.
“Zeytin ve peynir nasıl kazanacak?” diye sormuştuk. Demek ki zeytin ve peynirin kazanma ihtimali varmış. Buna inandıysanız, bunun için adım atarsanız zeytin ve peynir kazanır zaten.
Önder Algedik – Gazete Duvar