Tarih Vakfı Perşembe konuşmaları: Osmanlı’da Ermeni subaylar

Tarih Vakfı’nın artık gelenekselleşen Perşembe Konuşmaları bu dönem Ermeni meselesine odaklanarak devam ediyor. Vakfın Eminönündeki merkezinde düzenlenen toplantıların bu haftaki konuğu Yaşar Tolga Cora.

2008 yılından bu yana Chicago Üniversitesi Yakın Doğu Dilleri ve Medeniyetleri Bölümü’nde doktora programına devam eden Cora, çalışmalarında Erzurum ve Erzincan yöresi Ermenilerinin 19. yüzyıldaki sosyal ve iktisadi tarihini incelemeyi sürdürüyor.

23

Yaşar Tolga Cora konuşmasında Harbiye mezunu Osmanlı Ermenisi bir subay olan Kalusd Sürmenyan’ın tehcir döneminde yaşadıklarına odaklanacak. Son dönemde, Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı ordusunda yer alan Ermeni subaylar sıkça tartışılan bir konu oldu. Osmanlı ordusunda çarpışırken ölen, tehcir kararının uygulandığı dönemde öldürülen, firar eden ya da 1918’e kadar Osmanlı ordusuna hizmet eden ve 1915 Tehcir/Soykırım tartışmalarının kategorilerine göre sınıflandırılamayan bu insanların hikayeleri tarih yazıcılığında mevcut klişeleri sorgulamaya yönlendirme, Osmanlı Ermenilerine ve 1915’e dair bilgileri derinleştirme ve farklılaştırma potansiyeli taşıyor.

Bu bağlamda Cora, konuşmasında Erzincanlı mülazım-ı sânî (teğmen) Kalusd Sürmenyan’ın Birinci Dünya Savaşı ve Tehcir anılarını ele alıyor. Cora, Kalusd Sürmenyan’ın tanıklığından hareketle, nasıl subay olduğundan, kendi ifadesiyle “ayrıcalıklı” bir Ermeni olarak 1915 ve sonrasında yaşadıklarından ve nasıl hayatta kalmayı başardığından söz ettikten sonra, Sürmenyan’ın farklı dönemlerde yayınladığı anılarının farklı basımları arasındaki nüanslara dikkat çekerek, bu anıların tanıklık ve anı türü anlatılar içinde nereye oturdukları ve tarihsel bilginin üretimi açısından önemini tartışmaya açacak.

Tarih: 11 Aralık 2014 Perşembe

Saat: 18:30

Yer: Tarih Vakfı, Ragıp Gümüşpala Caddesi No: 10, Eminönü ?(Marmara Belediyeler Birliği Binası)

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Deprem bölgesi ve bölge planlama disiplini

Deprem bölgesinin, daha fazla otoriteye/ zorbalığa ve 'baba devlete/baba AFAD’a', TOKİ’ye, 'Ben bilirim ve senin için en iyisini ben yaparım' yaklaşımına değil, demokratik ve katılımcı bir bölge planlamasına ihtiyacı var.

[Feminizm/ LGBTİ+ kitaplığı] Feminist iki kadından iki dönem, iki coğrafya

Feminist yazının iki güçlü ismi; Zabel Yeseyan ve Anne Burns, 'Son Kadeh' ve Sütçü' ile okuyucuya zorlu ama zenginleştirici birer yolculuk vaat ediyor.

Ahmet Şık’ın dokunulmazlığını kaldırmak için üç ayrı fezleke hazırlandı

Bağımsız İstanbul Milletvekili Ahmet Şık'ın dokunulmazlığının düşürülmesi için hazırlanan üç fezleke, TBMM Karma Komisyonu'na gönderildi.

Heinrich Böll Stiftung Türkiye, enerji dönüşümü ve çevre adaleti alanlarında burs veriyor

Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği (HBSD), enerji dönüşümü...

Edirne’de gençler için demokrasi ve insan hakları eğitimi kayıtları başladı

Sivil ve Ekolojik Haklar Derneği (SEHAK), Amsterdam merkezli Anne...

EN ÇOK OKUNANLAR